‘6.6 milyon hane sosyal yardım alıyor’
Buna karşılık ihracata dayalı büyüme modeli izleyen Türkiye’de ihracatın refah artışına kaynaklık edemediğini söyleyen Seyit Ardıç, dünya ekonomisinden alınan payın 1980’de olduğu gibi şimdi de yüzde 1 civarında kaldığını belirtti.
Ardıç, büyüme yanı sıra büyümenin şeklinin de önemli olduğunu belirterek “Yurtiçi hasılada sanayi üretiminin ve ihracatın küçülme kaydettiği, tüketimin ve ithalatın arttığı, cari açığa yani borçlanmaya dayalı bir büyüme yaşadık” dedi. Bankalarla ihracatçılara yönelik protokol imzalanmasına rağmen finansmana erişimin halen büyük sorun olduğunu dile getiren Ardıç, “Kredi hacminin genişletilmesi, Eximbank ve KGF kanallarının sektörel bazda etkin bir şekilde kullanılması reel sektörün beklentileri arasında yer alıyor” diye konuştu. Sosyal yardım alan hane sayısının 6.6 milyon olduğuna işaret eden Seyit Ardıç, sistemin gözden geçirilerek, fert başına asgari geliri garanti edecek şekilde kurgulanmasını önerdi.
’22 şirketimizin büyüklüğü bir ayakkabı markası kadar değil’
Seyit Ardıç, Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’nda ise verimlilik, rekabet gücü ve katma değerli üreteme yönelik konuştu. Çeşitli ülkeler arasındaki gerilimlerin yeni ekonomik gruplaşmalar oluşturduğunu belirten Seyit Ardıç, BRICS’e 6 yeni üye eklenmesinin bunun bir örneği olduğunu söyledi.
‘Çin yatırımlarından da yüksek seviyede istifade edemedik’
BRICS’in batıya meydan okuyan önemli bir aktör olduğunun altını çizen Ardıç, G-20 zirvesinde ise Hindistan’ı Ortadoğu ve Avrupa’ya bağlayacak yeni bir ticaret yolu girişiminin öne çıktığını dile getirdi.
Türkiye’nin bu projede yer almamasının altyapı yatırımları yönünden bir kayıp olduğunu belirten Ardıç, “Kuşak-Yol Projesinde Çin yatırımlarından da henüz yüksek seviyede istifade etmedik” dedi.
Çin ve Hindistan’ın Orta Doğu ve Avrupa pazarlarına daha ucuz ve kolay erişiminin Türkiye açısından rekabetin daha fazla artması anlamına geleceğini dile getiren Ardıç, “Bu ülkeler aynı zamanda yüksek nüfusları nedeniyle gelişmiş ülkeler için önemli ihracat pazarlarıdır. Ülkemiz, ihracatta ve ithalatta yakın ülke olma avantajını kaybetmemek ve yeni yolları iyi değerlendirebilmek için mutlaka rekabet gücünü arttırmak durumdadır” diye konuştu.
Dış ticaret hacminin genişlemesinin kalkınmaya büyük katkı yaratığına değinen Ardıç, ilaç ihracat değerinin çimento ihracat değerinden 395 katına ulaştığı bilgisini vererek, katma değeri yüksek ürünlere odaklanılması gerektiğini aktardı.
Ardıç, 8 milyar değerlemeyle Wall Street’te halka açılmaya hazırlanan Alman Birkenstock’a atıfta bulunarak Türkiye’nin önde gelen 22 şirketinin bir spor ayakkabısı markasının piyasa değerine ancak eşit olabildiğini söyledi. Ardıç, uluslararası düzeyde rekabet edebilecek marka firmalar yaratmaya önem verilmesini istedi.