Küresel ve yurtiçi piyasalar bu hafta ABD Merkez Bankası (Fed) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) açıklayacağı faiz kararlarına odaklanmış durumda. Piyasa beklentileri Fed’in politika faizini sabit bırakması, TCMB’nin ise yüzde 25’ten 30’a çıkarması yönünde.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sıkı para politikasına verdiği açık desteğin ardından TCMB’nin perşembe günü kademeli faiz artışlarına, bir haftalık repo faizini 500 baz puan artışla yüzde 30’a çekerek devam etmesi bekleniyor. Hafize Gaye Erkan başkanlığındaki yeni TCMB yönetimi, politika faizini seçimlerden itibaren 16.5 puan yükselterek yüzde 25’e yükseltti. PPK, ağustos ayında beklentilerin oldukça üzerinde, 750 baz puanlık artış yaparak piyasaları şaşırtmıştı.
ABD’de işler fena değil, Fed frene basabilir
ABD’de açıklanan makroekonomik veriler bir taraftan ülke ekonomisinin iyiye gittiğini ortaya koyarken diğer taraftan da enflasyonist baskıların hâlâ devam ettiğini gösteriyor. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in 19-20 Eylül’deki toplantısında politika faizini sabit bırakacağına kesin gözüyle bakıldığını anımsatan analistler, ABD’de çekirdek enflasyonun kademeli olarak düştüğünü ve iş gücü piyasasındaki güçlü duruşun sürdüğüne dikkat çekiyor.
Fed, yüksek enflasyon karşısında Mart 2022’deki toplantısında 25 baz puan artışla 2018’den itibaren ilk kez faiz artırımına gitme kararı almış, böylece 41 yılın zirvesine çıkan enflasyonu yüzde 9,1’den temmuz ayında yüzde 3,2’ye düşürmeyi başarmıştı.
Bu yıl temmuz ayında gerçekleştirdiği son toplantısında beklentiler doğrultusunda 25 baz puanlık artışa giden Fed, politika faizini 22 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25-5,50 aralığına yükseltmişti. Fed böylelikle, geçen yılın mart ayından bu yana düzenlediği 12 toplantının 11’inde faiz artırımını gerçekleştirirken, faiz oranını toplam 525 puan artırmış oldu.
‘Yüzde 86,5 ihtimalle faizi sabit tutacak’
Fed’in temmuz ayı toplantı tutanaklarında ise çoğu yetkilinin para politikasının daha fazla sıkılaştırılmasını gerektirebilecek enflasyona yönelik önemli yukarı yönlü riskleri görmeye devam ettiğini ortaya koymuştu. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda da Fed’in eylül toplantısında yüzde 86,5 ihtimalle politika faizini sabit tutacağı, yüzde 13,5 ihtimalle ise 25 baz puanlık faiz artışına gideceği tahminleri öne çıktı.
Analistler, enflasyonist baskılarla para piyasalarındaki fiyatlamalarda yıl sonuna kadar Fed’in faiz indirme ihtimalinin tamamen ortadan kalktığını ifade etti.
Öte yandan, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, küresel ekonomiye ilişkin büyüme beklentisini bu yıl için yüzde 2,4’ten yüzde 2,5’e çıkarırken, gelecek yıl için yüzde 2,1’den yüzde 1,9’a düşürdü.
Uluslararası Para Fonu ise (IMF) küresel borcun, geçen yıl Covid-19 salgını öncesi seviyelerinin önemli ölçüde üzerinde kaldığını belirterek, uzun süreli yükseliş trendine geri dönebileceğini bildirdi. Açıklamada, küresel borcun 235 trilyon dolar ile 2021’deki seviyesinin 200 milyar dolar üzerinde gerçekleştiği kaydedildi.
Kripto para piyasalarına bakıldığında, bir süre önce iflas eden kripto para borsası FTX’in mahkeme kararıyla kripto para varlıklarını tasfiye edebileceği duyuruldu. Böylece FTX’in haftada 100 milyon dolara kadar kripto para satmasına izin verilmiş oldu.
Öte yandan, Rusya ve Suudi Arabistan’ın petrol üretimi ve ihracatındaki kısıtlamaları yıl sonuna kadar uzattığını açıklamasının ardından Brent petrolün varil fiyatındaki yükseliş ivme kazanırken, dün Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) açıkladığı aylık raporda petrol açığının oluşabileceği beklentisine yer vermesi fiyatları yukarı yönlü destekleyen başka bir etken oldu.
Enerji Ajansı’nın açıkladığı ağustos ayına ilişkin küresel petrol piyasası raporuna göre, OPEC+ grubunun en büyük üreticileri Suudi Arabistan ve Rusya’nın günlük yaklaşık 1,3 milyon varil kesintiyi yıl sonuna kadar uzatacağını duyurması, piyasaları ciddi bir arz açığıyla karşı karşıya getirdi.
Arz endişeleriyle Brent petrolün varil fiyatı haftayı yüzde 3,4 artışla 93,2 dolardan tamamladı. ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi haftayı yaklaşık 6 baz puan artışla 4,32’den tamamladı. Altının ons fiyatı ise haftayı yüzde 0,3 artışla 1.926 dolardan kapattı. Dolar endeksi yükseliş eğilimini üst üste 9. haftaya taşıyarak geçen hafta yüzde 0,2 yükselişle 105,3 seviyesine çıktı.