Norveç Varlık Fonu 1,6 trilyon dolarlık varlığıyla dünyanın en büyük varlık fonu. 1990’da ülkenin petrol ihracatı gelirini değerlendirmek için kurulmuş. Bu para da har vurup harman savrulmadığı, ülke de iyi yönetildiği için hayli büyük rakamlara ulaşmış. Ancak büyük rakamlara ulaşan bu paranın bugün de verimli yatırım araçlarına yönlendirildiği biliniyor.
Geçen hafta yapılan açıklamayla Norveç Varlık Fonu’nun yılın ilk çeyreğinde teknoloji hisselerine yaptığı yatırımlardan elde ettiği güçlü getirilerle 1,2 trilyon Norveç Kronu (109 milyar dolar) yatırım kârı ettiğini öğrendik. Fon böylelike sadece üç ayda Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşunun 2022’de elde ettiği kârın 2,6 katını elde etmiş oldu. İstanbul Sanayi Odası’nın en son açıkladığı 2022 yılı verilerine göre 500 büyük sanayi kuruluşunun faaliyet kârı 671 milyar lira olmuştu. Bu da aynı yılın ortalama dolar kuruyla yaklaşık 40,47 milyar dolara tekabül ediyor.
Türkiye’de hisse senedi ve tahvil yatırımları bulunan Norveç Varlık Fonu’nu yöneten Norges Bank Investment Management’in ve CEO’su Nicolai Tangen’in bu başarıda büyük payı var.
Tangen aynı zamanda ilginç bir kişilik. The Wall Street gazetesinin ve daha önce de başta Bloomberg olmak üzere çeşitli kaynakların haberlerine göre tüm dünyada çok tanınan “In Good Company” adlı podcast programının da yapımcı ve sunucusu. 1,6 trilyonluk Varlık Fonu’ndan arta kalan zamanlarda aralarında Exxon Mobil’in CEO’su Darren Woods, Morgan Stanley’nin başkanı ve kısa süre önce ayrılan CEO’su James Gorman, Spotify’ın kurucularından Daniel Ek gibi ünlü isimlerin bulunduğu işadamı ve yöneticileri programına konuk ediyor. Programda Varlık Fonu’nun hisse sahibi olduğu şirketlerin yöneticileri de Tangen’in kimi zaman hayli zor olan sorularını yanıtlıyorlar.
57 yaşındaki Norveçli eski Londra hedge fon yöneticisi Nicolai Tangen “In Good Company” adlı programı 2020 yılında Norges Bank Investment Management’a CEO olarak atandıktan bir süre sonra başlatmış. Petrol fonu olarak da bilinen Norges Bank Investment Management, Norveç Merkez Merkez Bankası’nın ülkenin devasa doğal gaz ve petrol gelirini yöneten kolu. Fon 1,6 trilyon dolarlık varlığıyla rekor büyüklüğe ulaşmış.
Tangen kendisi göreve getirilinceye kadar Norveçlilerin büyük bir bölümü için “kara kutu” olan Varlık Fonu’nu tanıtmak için kolları sıvamış. 2020 yılının sonbaharında göreve geldiğinde yüksek enflasyon, finansal piyasalardaki çalkantı ve jeopolitik belirsizlikler nedeniyle Varlık Fonu zarar ediyormuş. Norveçlilere neler olup bittiğini ve Varlık Fonu’nun neden zarar ettiğini anlatmak için bir iletişim atağa başlatmış. Podcast de iletişim atağının bir parçası. Tangen bunun yanı sıra ülkenin dört bir yanındaki okulları ziyaret edip Norveç Varlık Fonu hakkında bilgi veriyor ve çalışanlarını da buna teşvik ediyor.
Varlık Fonu ‘kara kutu’ olmaktan çıkıyor
Norveç’in COVID 19 salgınını yönetmedeki başarısına ve benzer ülkelere göre alınan iyi sonuçlara atıfta bulunarak insanların güvenini kazanmak için konuyu uzmanlarından duymalarını sağlamanın gerekli olduğunu vurguluyor. “Varlık Fonu’nu halka açtık” diye Nicolai Tangen şöyle devam ediyor:
“Eski günlerde fon adına ancak dört kişi konuşuyordu. Şu anda bu sayı 575’e yükseldi. Fon hakkında ne kadar çok insan bilgi sahibi olursa yönetimine güven o kadar artar.”
Fonun ve onu yönetenlerin halk tarafından daha iyi anlaşılabileceğini düşünüyor. Kendisiyle yapılan bir röportajda “Dünyadaki en şeffaf fon olmayı hedefliyoruz. Buradaki gerçek şeffaflığın Norveç halkına neye sahip olduklarını göstermek olduğunu fark ettim” diyor.
Tüm ünlüler küresel iş dünyasının şımarık ismi Elon Musk da dahil olmak üzere konuk olmak için can atıyor. Tangen’in bu şirketlerin en büyük yatırımcılarından birinin “kaptan köşkü”nde olması da işini kolaylaştırıyor. Kendisi de “Tüm bu şirketlerin sahibiyiz, büyük hisselere sahibiz, aslında bu CEO’lara erişimimiz var” diyerek bunu dile getiriyor.
Mikrofonda bir şirket liderinin yer aldığı her program genellikle Norveçli fonun o şirkette sahip olduğu hisse sayısını ve bu yatırımın genellikle göz kamaştırıcı değerini belirterek başlıyor (5 milyar dolarlık Exxon hissesi, 4 milyar dolarlık Nvidia, 2.2 milyar dolarlık Disney gibi).
Tangen, OpenAI’den Sam Altman ve yapay zeka patlaması başlamadan önce Nvidia’dan Jensen Huang da dahil olmak üzere CEO’ları yıldızları parlamadan çok önce öne çıkarma konusunda hayli becerikli.
Bir fon sözcüsüne göre Tangen finansa adım atmadan önce 1980’lerde Norveç Silahlı Kuvvetler İstihbarat ve Güvenlik Okulu’nda soruşturmacı olarak eğitilmiş. Yani önce soru sormayı öğrenmiş. Bu eğitimi sırasında Rusçayı öğrenmiş ve daha sonra Moskova’daki Norveç büyükelçiliğinde bir yıldan kısa bir süre çalışmış. Ardından finans sektörüne adım atmış. Başta Londra olmak üzere bazı küresel finans merkezlerinde dirsek çürütmüş. Bu sırada da sanata tarihi ve sosyal psikoloji eğitimi görmüş. Tangen aldığı istihbarat eğitimi nedeniyle bugün Norveç Varlık Fonu tüm analistlerini benzer bir eğitimden geçiriyormuş. “Siz buna mülakat yapmak diyebilirsiniz ancak bu gerçekten sorgulamadır. Burada metodoloji budur” diyor. Yani Türkiye’de de kapıları yatırım için Norveç Varlık Fonu tarafından çalınan şirketlerin aynı sınavdan geçtiklerini söylemek yanlış olmaz.
‘Kitabın çalışmadıkları bölümünden de soru gelebilir’
Podcast için Tangen ve ekibi bazen öne çıkan şirketle bir hazırlık görüşmesi yapıyor ve soru önerilerine açık oluyor. Ancak programda her konudan soru gelebiliyor. Yani Tangen’in karşısına çıkmayı kabul edenler “kitabın çalışmadıkları bölümlerinden” de soru gelebileceğini peşinen kabul etmiş oluyor. Ancak Tangen programda çatışmacı değil konuşmacı yaklaşımı tercih ediyor.
Kısa süre önce bir programa başlarken Microsoft CEO’su Satya Nadella’ya “Bugünlerde aklınızda ne var?” diye sordu. Nadella da 32 yıllık Microsoft kariyerinden ve yapay zekanın “bir sonraki büyük genel amaçlı teknoloji” olma ihtimalini yönetmekten bahsetti.
Tangen CEO konuklarına sık sık övgüler yağdırıyor. Onları inanılmaz, bazen “en iyisi” ya da en azından etkili veya etkileyici olarak nitelendiriyor. Aynı zamanda yönetici ücretleri, yönetim kurulundan çeşitlik ve şirketlerin iklim değişikliğine etkileri gibi diğer yönetişim konularında konuklarını nazikçe zorluyor.
Ryanair CEO’su Michael O’Leary ile yaptığı röportajda Tangen şirketin karbon emisyonları nedeniyle yöneticiyi eleştirmiş ve “İnsanları 10 Euro’ya Estonya’ya uçurmanız iklim için iyi haber mi” diye sormuş.
O’Leary soruyu “Evet” diyerek yanıtlamış ve hava trafiğinin Avrupa genelinde ekonomilere destek olduğunu söylemiş. Teknolojinin havayollarının enerji verimliliğini artırmasına yardımcı olduğunu ve ayrıca Ryanair olmasaydı insanların zaten daha pahalı uçuşlar yapacağını da sözlerine eklemiş.
Morgan Stanley’den Gorman yeni bir CEO olarak işinin stresinden bahsederken bunu “sürekli dalgalar üstünüze geliyor” diyerek tanımlamış. Tangen’in bununla nasıl başa çıktığı sorusuna ise şu ürkütücü yanıtı vermiş:
“İlk yıllarımda kendimi buldum ve gerçekten samimi olmak gerekirse durup dururken, sokakta yürürken midem bulanıyordu ve çok fazla kusuyordum.”
Gorman bu temponun sürdürülemez olduğunu kabul ederek fiziksel olarak formda kalmak için çalıştığını anlatmış. Kürek çekmiş. Ofisinde sadece 15 dakika ayırıp pencereden Manhattan’ın kuşlarına bakmak anlamına gelse bile meditasyon yapmak için zaman ayırmış.
Tangen da Gorman’a mali kriz sırasında bazen kustuğunu söylemiş ve “Sizce insanlar bu pozisyonlara sahip olmanın stresini hafife mi alıyor” diye sormuş. Gorman’ın yanıtı “Evet, insanların hiçbir fikri yok” olmuş.
Tangen programın yapay zekadan bazı büyük şirketlerin başarılı olurken diğerlerinin başarısız olmasının nedenlerine kadar her şeye duyduğu kişisel merakla dolu olduğunu söylüyor.
Volvo ve BP’nin eski yönetim kurulu başkanı, Ericsson’un eski CEO’su Carl-Henric Svanberg, Tangen’in kendisiyle yaptığı ropörtajda kurumsal revizyonların ve devasa işten çıkarmaların zorluklarını anlatmış. Görüşmeyi de kız kardeşinin çocukluktan gelen hastalığı ve sonunda ölümü hakkında konuşarak bitirmiş. Svanberg, Tangen’in kendisini kariyerinde neyin yönlendirdiğini sorması üzerine podcast bölümünde şunları söylemiş:
“Dokuz yaşından beri şeker hastası olan bir kız kardeşim vardı. Sonunda 20’li yaşlarında kör oldu ve 46 yaşındayken öldü.”
Bu genç yaştaki ölümün ailesinin üstündeki etkisi onun için biçimlendirici olmuş. Svanberg “En başından beri onları her zaman gururlandıracağımı hissettim. Onların yükünü artırmayacaktım. Bunun her zaman azmime bir şekilde katkıda bulunacağına inandım” demiş.
‘Çıkar çatışması olmasın’ diye varlıklarının bir kısmını satmış
Tangen petrol fonunun başına geçtikten sonra podcast’i başlatmak için bir yıl beklediğini çünkü bunun “bir tür ego projesi” olarak görülmesini istemediğini söylüyor. Büyük bir sanat koleksiyonunu da içeren kişisel serveti nedeniyle göreve getirilirken hakkında yoğun bir araştırma yapılmış ve mal varlığının önemli bölümünü çıkar çatışması olmaması için siyasi baskı nedeniyle elinden çıkartmak zorunda kalmış. O dönemde “rüyalarımın işi” dediği göreve atanabilmek için yıllar önce kurduğu ako Capital adlı 20 milyar dolarlık hedge fondaki hisselerini paraya çevirip 2013’te kurduğu ako Foundation adlı vakfa devretmiş. Bazı kişisel yatırımlarından da çıkıp elde ettiği geliri banka hesabına aktarmış.
Tangen’in kamu görevine sarsıntılı girişini izleyen eski hükümet danışmanı Oslo Sosyal Araştırmalar Enstitüsü araştırmacısı Trygve Gulbrandsen Norveçlilerin sağduyulu oldukların belirtiyor ve Norveçli elitlerin gösterişli dağ evleri yerine küçük dağ kulübelerini tercih ederek “göze çarpan bir alçakgönüllülük” sergilediklerini söylüyor.
Gulbrandsen ve The Wall Street Journal’ın haber için görüş aldığı diğer kişilere göre podcast Tangen’in halkın büyük bir kısmının gönlünü kazanmasına yardımcı olmuş.
Norveç Varlık Fonu’na göre podcast “müthiş bir olay” olmasa da toplamda üç milyona yakın indirme sayısına ulaştı. Spotify ve YouTube gibi diğer platformlarda haftalık olarak yayınlanıyor.
Program Varlık Fonu çalışanları için portföy yöneticilerinin patronlarının röportaj hazırlıklarına katıldıkları ve ham ses kayıtlarıyla ilgili geri bildirimlerde bulundukları büyük bir proje.
Fonun yatırımlarının çoğu Maliye Bakanlığı tarafından sıkı şekilde yönetilen süreçlerde yapılıyor. Fon yöneticileri bir miktar inisiyatif kullanabiliyorlar ve Tangen de şirketlerle daha aktif bir etkileşime girmeleri için bastırıyor.
Bu arada Tangen şovmen yönünü de öne çıkartmaya ve benimsemeye başlamış.
McDonald’s ve Domino’s CEO’larıyla yaptığı ropörtajları kamuoyuna duyururken bu şirketlerde çalışanların üniformalarını giydi. LinkedIn’de Domino ropörtajını duyurmak için koyduğu videoda pizzaya topping (ek malzeme) olarak ananas konmasını tartışmaya açtı ve bunu pizza tarihindeki en büyük anlaşmazlık olarak tanımladı. Domino’s CEO’su Russel Weiner’den podcast röportajı için teşekkür ve “Bütün toppinglerimizi eşit derecede seviyorum” mesajının gelmesi uzun zaman almadı.
LinkedIn’in üretken bir kullanıcısı olan Tangen en sevdiği kitaplar, en sevdiği New York ve Oslo restoranları ve neden 10 dakikalık bir kestirmeye düşkün olduğu hakkında paylaşımlarda bulundu. Kayıttan önce sık sık ofisindeki koltuğunda kestirdiğini ve bir kahve içtiğini söylüyor.
Mikrofon jokeyliğine soyunan fon yöneticisi CEO’lar tarafından nadiren geri çevrildiğini söylüyor. Tangen’in davetine aylarca direnen Tesla’nın Elon Musk’ı bile sonunda pes etti. Tangen, Musk’un katılacağı program için bir X hesabı açtı. Üç Norges Bank portföy yöneticisi görüşmeye hazırlanmasına yardım etti. Ve Tangen görüşmeyi yapınca da “Asla pes etmem” dedi.