Çay bitkisi, Uzak Doğu’ya ait bir bitki. Bunu önce Çinliler ürettiler ve içtiler. Çay, Çin kültüründe çok önemli yeri olan bir şey.
Çin’den Japonya’ya çay kültürünün gitmesi çok uzun sürmedi. Bazı kaynaklara göre Japonya 6. yüzyıldan beri çay üretiyor ve içiyor.
Özellikle Japonya’da çay seremonisi geçmişi çok eskiye dayanan bir ritüel, çay hazırlamak ise neredeyse bir sanat.
Türkiye ise çayı Rusya üzerinden keşfetti. Çin’den Rusya’ya geçen bu kültür, çay bitkisinin Türkiye’de Doğu Karadeniz’de yaygın ekilmeye başlanmasıyla Türk kültürünün önemli bir parçası haline geldi.
Japonya’da çay kültürü en azından 15 yüzyıllık geçmişi olan, neredeyse sanata dönüşmüş bir ritüel.
Demlemeyi Ruslardan öğrendik, geliştirdik
Rusya’da çay semaver kullanılarak ve uzun uzun demlenen bir şey. Türkiye de kendi demleme kültürünü Rusya’dan almış, evlerimizde semaver artık yok belki ama her evde çaydanlık ve üzerindeki demlik sabahları fokur fokur kaynar, çayın kokusu evi sarar.
Türkiye daha çok siyah çay tüketiyor. Bunu da kendimize özgü bir biçimde demliyoruz. ‘Tavşan kanı’ çayın sahip olması gereken renkle ilgili önemli bir kriter Türkiye’de.
Türkiye’nin çay kültürünün bir de ayrılmaz parçası var: İnce belli çay bardağı. Kıvrımlı yapısı nedeniyle ‘ince belli’ diye adlandırılan bu bardak oldukça ince camdan yapılıyor. Yani çayı sıcak sıcak içmek, içerken sıvının sıcaklığını ellerde hissetmek de Türk çay kültürünün ve ritüelinin önemli bir unsuru.
Rizeli çay demleme ustaları “Yuchi” olarak bilinen Yusuf Pirim ve Aytül Turan.
Japonya’ya Türk çayı satılır mı?
Bugün dünyada en çok çay tüketen ülkelerin ilk sıralarını Türkiye hiçbir zaman başkalarına kaptırmıyor.
Şimdi Türkiye’nin Ticaret Bakanlığı ile Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) bir olmuş, Türk çayını ve Türk tipi çay demleme tekniği ile Türk çay ritüelini olabilecek en zor pazarlardan birine, Japonya’ya sokmaya karar vermiş.
Bu amaçla bir grup Rizeli ‘çay demleme ustası’nı yanına alan DKİB heyeti Japonya’ya gitmiş, 11-13 Aralık arasında iki gün boyubca Japonlara Türk usulü çay demlemeyi, ince belli bardakta bu çayı sıcak sıcak içmeyi öğretmek istemiş.
Türk çayının kalitesini, geleneksel demleme kültürünü ve sunumunu Japonya’da tanıtmak ve bu pazarda çay ihracatını artırmak hedefiyle yola çıkan ustalar, uygulamalı eğitimler vererek, akabinde yarışma ve tadım etkinliği düzenlemiş.
Türk çayının marka bilinilirliğinin artırılmasına katkı sağlanması planlanan çalışma kapsamında Yumika Arita, Japonya’daki ilk “Türk çayı demleme ustası” seçilmiş.
“Türk çayı kültürünü ve demlenme usullerini tanıttık”
DKİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Çay Sektör Komitesi Başkanı Şaban Turgut, AA muhabirine, Türk çayının ülkenin ve bölgenin önemli bir tarımsal ürünü olduğunu söyledi.
Dünyada sudan sonra en çok tüketilen ikinci içeceğin çay olduğunu dile getiren Turgut, ürünün bu kapsamda ülke ve bölge ekonomisi açısından önemine işaret etti.
Turgut, Türk çayının istihdama ve ihracata katkısı olduğunu vurgulayarak, “DKİB olarak misyonumuz, öncelikle bölgemizde yetişen ürünleri dünya pazarına tanıtmak ve ihracatımızı artırmaktır. Bu bağlamda Ticaret Bakanlığımızın Turquality Tanıtım Projesi kapsamında Japonya’ya 5 kişiyle giderek, Türk çayı kültürünü ve demlenme usullerini tanıttık” dedi.
“Çayımızın aroması, Japonların da çay kültürü olduğu için çok ilgi gördü”
Turgut, programa proje müdürü Zafer Ertem, Rize Çay Çarşısı Genel Müdürü Hasan Önder ile “çay demleme ve sunum ustaları” Yusuf Pirim ve Aytül Turan’ın katıldığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Japonya’da 3 gün boyunca çalışma yaptık. İlk gün kültürümüzün, çayımızın nereden geldiğini, nasıl demlediğini, bu bağlamda üstatlarımız, Japonya’nın gastronomi de yetişkin üstatlarına bunları aktardı. İkinci gün Türk çayı demleme şampiyonumuzu seçtik. Yani bir gün öncesi yapmış olduğumuz demlenmesi, suyun sıcaklığı, ince belli bardağın tanıtılması gibi detaylara girdik. Çok güzel bir program oldu.”
Turgut, son günde de bir kafeteryada etkinlik düzenlediklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
“Çayımızın aroması, Japonların da çay kültürü olduğu için çok ilgi gördü. Bu dönüşlerden de çok mutlu kaldık. Japonya’da seçtiğimiz Türk çayı demleme ustamız artık bizim oradaki elçimiz olacak. Türk çayı demlenmesini orada anlatacak, inşallah bu sayede de Japonya’nın çay pazarından daha fazla pay alacağız.”
“Türk çayını tanıma ve temsil etme yolunda atılan dev bir adım oldu”
Japonlara çay demlemenin püf noktalarını anlatan Rizeli çay demleme ve sunum şampiyonu, “Yuchi” olarak bilinen Yusuf Pirim de Türk çayının sadece bir içecek olmadığını, bir kültürün taşıyıcısı, emeğin ve paylaşmanın en güzel simgesi olduğunu söyledi.
Türk çayının tabağından bardağına, demlikte süzülen her damlasından fındık sepetine kadar her detayında insan emeğinin olduğunu belirten Pirim, “Tokyo’da gerçekleştirdiğimiz bu organizasyon tam da bu emeğin ve kültürün dünyanın diğer ucunda yankı bulduğu eşsiz bir buluşma oldu.” dedi.
Pirim, proje kapsamında Türk çayının sadece lezzetini değil, kültürel zenginliğini de aktarmak için Japon dostlara eğitim verdiklerini anlatarak, şöyle devam etti:
“Türk çayı hakkında bilgi sahibi olmakla kalmayıp, Japon çay ustalarıyla birlikte birebir demleme atölyeleri gerçekleştirdik, ayrıca büyük heyecanla düzenlediğimiz yarışmayla Japonya’daki ilk Türk çayı ustasını seçtik. Bu, Türk çayını tanıma ve temsil etme yolunda atılan dev adım oldu. Bugün burada yetiştirdiğimiz Türk çayı bilirleri, çayımızı Japonya’da en güzel şekilde temsil edecek. Biliyoruz ki bu eğitimler ve yarışmalar, iki kültür arasında daha güçlü bağlar kurulmasına vesile olacak.”
Organizasyonda emeği geçenlere de teşekkür eden Pirim, “Hep birlikte Türk çayı tarihinde unutulmaz örneğe imza attık. Türk çayı, bugün bir kez daha sadece bir içecek olmadığını, aynı zamanda kültürler arasında dostluk köprüsü olduğunu kanıtladı. Çaydan yükselen buharla başlayan bu güzel dostluk yolculuğunun, nice yeni hikayelere vesile olmasını diliyorum.” şeklinde konuştu.
