Yabancı finans kuruluşlarının Türkiye için 14 Mayıs seçimleri sonrası kur ve faiz değerlendirmeleri devam ederken bir rapor da ABD’li banka Citi’den geldi. Bankanın hazırladığı raporda, seçim sonrası Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 40 ve üstü seviyelere çıkartılmasının daha ihtiyatlı bir adım olabileceği belirtilirken, seçim sonrası ortodoks politikalara dönülmesi halinde kredi risk primlerinin (CDS) düşeceği ve 12 ay içinde 45-50 milyar dolarlık bir para girişi olabileceği vurgulandı.
Dolar/TL son çeyrekte 21,63 olur
Kur tahminlerine ilişkin ise “Mevcut düzenleyici önlemlerin kademeli olarak gevşetilmesi durumunda döviz kurunda bir düzeltme olması muhtemel” denilirken, TL’de 1 yıl içinde yüzde 12’lik değer artışı öngörüldü. Bu, piyasayı baskılayıcı mevcut önlemlerden vazgeçilmesi durumunda TL’nin önce değer yitireceği, sonra da değer kazanacağı anlamına geliyor. Analizde ayrıca dolar/TL’nin üçüncü çeyrekte 21, dördüncü çeyrekte 21,63 seviyesinde olabileceği tahmin edildi. Seçimleri muhalefetin kazanması durumunda adı Merkez Bankası Başkanlığı için geçen Citi ekonomisti İlker Domaç ve Gültekin Işıklar’ın hazırladığı raporda öne çıkan noktalar şöyle oldu:
- Üçüncü ve dördüncü çeyrekte politika faizi için medyan tahminler sırasıyla 25,5 ve yüzde 27. Ancak, bu oranların gerekli düzeltmenin alt sınırını temsil edebileceğine inanıyoruz. Politika faizini yaklaşık yüzde 40’a veya daha yukarıya çeken güçlü bir düzenleme daha ihtiyatlı bir hareket tarzı olabilir.
- Eski Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın görev süresi boyunca politika eylemlerine piyasanın verdiği güçlü tepkiye dayanarak, Türkiye’nin CDS’inin 250 baz puan düştüğü bir senaryo düşünüyoruz.
- Analizimiz, küresel zemini sabit tutarsak belirlenen girişlerin 12 ay içinde 45-50 milyar dolar artabileceğini öne sürüyor.
- Dolar/TL düzenleyici önlemlerin gevşetilmesiyle yukarı yönlü düzeltmenin ardından, risk priminde öngörülen iyileşme neticesinde bir yılda yaklaşık yüzde 12 değer kazanabilir.
- Mayıs seçimleri sonrası olası dolar/TL kurunun gidişatına ilişkin tartışmalar büyük ilgi gördü. Bu bağlamda liranın aşırı değerlenip değerlenmediği son zamanlarda çok tartışılan bir konu. Temel bir bakış açısıyla, liranın bir süredir değer kaybettiği göz önüne alındığında aşırı değerlendiğini iddia etmenin zor olacağına inanıyoruz.
- Mevcut düzenleyici önlemlerin kademeli olarak gevşetilmesi durumunda kurda bir düzeltmenin muhtemel olduğunu kabul ediyoruz. Ancak döviz piyasasındaki dengesizlik büyük ölçüde sermaye hareketlerine kısıtlamalar getiren düzenleyici tedbirlerden kaynaklanıyordu. Bu nedenle lira için tek noktalı değer tahminlerine güvenmeme konusunda uyarıda bulunuyoruz.
- Belirtilen zorlu zemine karşı, dolar/TL’nin üçüncü çeyrekte 21 seviyesinde dördüncü çeyrekte 21,63 olmasını bekliyoruz.