Dolar/TL cumhurbaşkanlığı seçimi öncesindeki son işlem gününde serbest piyasada ilk kez 20 seviyesini aşarken, yatırımcılar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yönetiminde bir zamanların gözde gelişmekte olan para birimi TL’yi seçimlerin ardından nelerin beklediğinden endişeli. Erdoğan’ın alışılmışın dışında, büyüme odaklı para politikaları TL’nin son 5 yılda yüzde 80 değer kaybetmesine neden olurken, ülkede enflasyon sorunu da büyüdü. Süreç, halkın kendi para birimlerine olan güvenini de yerle bir etti.
Reuters haber ajansının haberine göre 2021’deki zorlu krizden bu yana yetkililer, döviz başta olmak üzere kredi ve mevduat piyasalarında kamunun kontrolünün daha da arttığı bir yaklaşımı benimsediler. Bu öyle bir seviyeye geldi ki, bazı ekonomistler artık açık şekilde TL’nin serbest dalgalanan bir para birimi olarak görülüp görülemeyeceğini tartışıyorlar. Günlük hareketleri doğal olmayacak kadar küçük hale gelen TL çoğunlukla tek bir yönde hareket ediyor; o da değer kaybı. İhracatçı firmalar geçen yıldan beri döviz gelirlerinin yüzde 40’ını Merkez Bankası’na satmak zorunda kalırken, 2021’deki krizi bastırmaya yardımcı olan kur korumalı mevduat (KKM) uygulaması da benzer şekilde etki yarattı.
‘Sorun karışık politikalar ve azalan rezervler’
Massachusetts Institute of Technology’den (MIT) Ekonomi Profesörü Daron Acemoğlu, sorunun karışık politikalar, giderek azalan döviz ve altın rezervleri olduğunu söyledi. Rezervler brüt 101,5 milyar dolar ancak swaplar düşüldüğünde TCMB’nin kendine ait dövizi 60 milyar dolar ekside. Farklı hesaplamalara göre bu miktar eksi 120 milyar dolara kadar ulaşabiliyor. Acemoğlu “Şu anki durumun devam edemeyeceğine kani oldum” dedi.
Halkın sadece son 2 ayda kur korumalı mevduat (KKM) hesaplarına yaklaşık 33 milyar dolar aktarmaları da özellikle bu durumu ortaya koyuyor. KKM hesaplarında bulunan toplam tutar 121 milyar doları bulmuş durumda; bu da Türkiye’nin bankacılık sisteminde var olan toplam mevduatların neredeyse dörtte birine tekabül ediyor. Global Asset Management’ta gelişmekte olan piyasalardan sorumlu Paul McNamara, “Tüm bunların pürüzsüz bir şekilde çözüldüğünü görmek neredeyse imkansız” diye konuştu.
‘KKM hesapları güvenilir mi?’
Reuters’ta bu hafta yayımlanan bir haberde cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turuna günler kala AKP’de “sürdürülemez” eleştirilerinin hedefi haline gelen mevcut ekonomi programına bağlı kalınıp kalınmayacağı konusunun hâlâ netleşmediğine de dikkat çekildi. TL iki hafta önceki seçimin ilk turuna göre yüzde 2 civarı sınırlı bir değer kaybı yaşadı ancak diğer başlıca piyasalar Erdoğan’ın mevcut ekonomi programından geri dönmeyeceğine dair ciddi endişeler olduğu fiyatlamaları içeriyor.
Türkiye’nin borcunu temerrüde karşı sigortalamanın maliyeti, seçimlerin ilk turu öncesine göre 200 baz puan yükselirken, gösterge eurobond getirileri yüzde 10-15 daha arttı. Ayrıca kilit oynaklık göstergeleri de zirvede. Acemoğlu tam kapsamlı bir kriz gerçekleşmesi durumunda KKM hesaplarının hükümete doğurabileceği maliyete ve artan döviz talebi nedeniyle birbirinden farklı kur seviyelerinin yaygın şekilde sunuluyor olduğu gerçeğine dikkat çekerek, “Kur korumalı TL hesapları güvenilir mi?” sorusunu sordu.
‘Arjantin benzeri bir durum söz konusu’
Acemoğlu Türkiye’nin 2001’de yıkıcı bir devalüasyonla sonuçlanan tüm zamanların en zarar verici krizlerinden birinin oluşum aşamasına atıfta bulunarak, “1990’lara geri dönüyoruz. Arjantin benzeri bir durum söz konusu” dedi.
Gözler şimdi döviz rezervleri ile dolar karşısında 20 seviyesini aşan ve uzun süredir değer kaybeden TL’nin üzerinde. Yatırımcılar seçim sonrası uygulanacak politikalara göre TL’de farklı senaryolar belirliyorlar. Acemoğlu ise durumun düzelip düzelmeyeceğini, bunun ne zaman ya da nasıl olacağını öngörmenin zor olduğunu ifade etti. Kısa vadede güçlü bir yaz turizm sezonu rezervlere yeniden destek sağlayabilecek durumda. Ayrıca son günlerde “dost” Körfez ülkeleri ve Rusya’dan kamu bankalarına gerçekleşen para girişleri de rezerv yönetiminde zaman kazandıran diğer unsurlar.