Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerini ve uyarılarını Twitter’dan paylaştı. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Acemoğlu, Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atanmasına değinerek “Mehmet Şimşek’in atanmasından sonra birçok yabancı ve Türkiyeli yatırımcıda daha iyimser bir yaklaşım var. Gerçekten de daha rasyonel politikalar Türk ekonomisine katkıda bulunabilir. Ama bu yaklaşımın Türkiye’nin ekonomik problemlerine çözüm getirmesini beklemek gerçekçi mi?” sorusunu sordu.
Mehmet Şimşek’in atanmasından sonra bir çok yabancı ve Türkiyeli yatırımcıda daha iyimser bir yaklaşım var. Gerçekten de daha rasyonel politikalar Türk ekonomisine katkıda bulunabilir.
— Daron Acemoglu (@DAcemogluMIT) June 16, 2023
Prof. Dr. Daron Acemoğlu Twitter mesajında şu görüşleri paylaştı:
‘Gerçek siyasi güç cumhurbaşkanın elinde’
“Birincisi, tabii ki gerçek siyasi güç cumhurbaşkanının elinde ve yerel seçimler gelirken aynı politikaların devamı hâlâ gayet mümkün” diyen Acemoğlu, atamaların vitrin için olabileceğine işaret ederek, “İkincisi, yapılan atamalar gerçekten ekspertizi arttırmak ve ekonomik problemlere çözüm getirmek için mi yapıldı yoksa başka nedenlerden mi belli değil. Bunların içinde politik atamalar da, vitrin için yapılmış atamalar da var gibi duruyor” ifadelerine yer verdi.
‘Radikal değişim gerekiyor’
“Ama daha da önemlisi, Türkiye’nin ekonomik problemleri çok daha yapısal. Ve şu anda bunlara yanıt getirmek gibi bir yaklaşım yok gibi” yorumunu paylaşan Acemoğlu, Türkiye’deki büyümenin 2006 senesinden beri düşük kaliteli, teknolojik olarak ilerleme olmadan ve verimliliğin çok az arttığı bir şekilde gerçekleştiğini belirtti.
Şu anda faizleri biraz arttırıp çok negatif reel faizlerden daha az negatif reel faizlere geçilirse bunun yapısal problemlerin çözümüne büyük bir katkısı olmayacağını, çok daha radikal ekonomik değişime ihtiyaç olduğunu belirten Acemoğlu, şu mesajları verdi:
“Türk ekonomisinin potansiyeli çok yüksek ve çok daha kaliteli büyümesi mümkün. Genç nüfus, girişimci yaklaşım, üretkenliği akmaya başlayan birçok şirket var.
‘Düşük kaliteli büyüme en büyük tehlike’
Bu potansiyelin gerçeğe dönüştürülmesi için kurumsal reformlara gerek var. Bunlar içinde yolsuzluğu azaltmak, daha çok rekabet yaratmak, politik belirsizliği azaltmak ve yargı kurumlarını iyileştirmek önemli. Teknolojiye, eğitime ve işçilerin üretkenliğini yatırım çok önemli.
Türkiye’nin önündeki önemli bir tehlike bir 10 sene daha düşük kaliteli büyüme ile devam edip elindeki potansiyeli kaybetmek.
Bu sürede nüfus yaşlanmaya başlayacak ve yapay zeka ve başka teknolojiler ilerleyip, Türkiye’yi daha da geride bırakabilir. Bence Türkiye’nin önündeki en büyük tehlike böyle vasat bir şekilde devam etmesi.”