Almanya’da önceki gün uzun süredir ülkede görülen en büyük grev gerçekleştirildi ve en büyük iki sendikanın çağrısıyla ulaşım sektöründe yüz binlerce kamu çalışanı 24 saatlik uyarı grevi yaptı. Avrupa’nın en büyük ekonomisinde şehir içi ve şehirler arası otobüs, tren, metro seferleriyle uçuşları engelleyen bu grev beraberinde yeni tartışmaları getirdi.
DW Türkçe’de Mischa Ehrhardt imzasıyla yayımlanan analiz, ‘Almanya artık grevlere alışmak zorunda mı?’ başlığını taşıyor ve ‘Almanya grev dalgasına mı sahne olacak? Çalışanların işverenlerden talepleri, ücret-fiyat sarmalının habercisi mi?’ sorularını soruyor. İşgücü açığı günden güne büyüyen ülkede çalışanların zam talepleri, bazı işverenler için karşılanabilir düzeyin çok üzerinde.
Fransa’da öfke dinmiyor: 500’den fazla kişi gözaltına alındı
Birleşik Hizmet İşleri Sendikası (Verdi) kamu çalışanları için yüzde 10,5 zam ve aylık olarak en az 500 euro maaş artışı talep ediyor. Demiryolu sendikası EVG ise yüzde 12 zam, en az 650 euro da maaş artışı istiyor. Sendikalar, yüksek enflasyon nedeniyle satın alma gücünde yaşanan kaybın bu artışlarla telafi edilmesi gerektiğini savunuyor. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde ise oluşan yükün iki tarafça adil şekilde sırtlanması gerektiğini öne sürüyor ve maaşların fiyat artışını beraberinde getirip bunun bir sarmala dönüşeceğini anlatıyor.
Tarafların anlaşamaması durumundaysa Almanya’da grevlerin daha sık görülmesi kaçınılmaz.