Üretim maliyetlerindeki artışa karşın kurun baskılanması yılda 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan ayakkabı sektörünü vurdu. Yurt dışında rekabet gücünü giderek kaybeden ayakkabı sanayiinde ihracat düşerken ithalatta ise patlama yaşanıyor. Ocak-ağustos döneminde ayakkabı ithalatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18,2 artarak 1 milyar 167 milyon dolara ulaşırken ihracat ise yüzde 11,8 düşüşle 811 milyon dolara indi.
İstanbul Fuar Merkezi’nde 71. kez kapılarını açan Uluslararası Ayakkabı Yan Sanayi Fuarı’na (AYSAF) katılan Ayakkabı Yan Sanayicileri Derneği (AYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sait Salıcı sektörün sorunlarının çözümü için ekonomi yönetimiyle sürekli görüştüklerini belirterek, “2024 ithalatın da arttığı bir yıl oldu, bu da sanayicilerimiz açısından çok olumlu bir durum değil. İthalat devam ettiği sürece üreticilerin kapatmaları, istihdamda azalmalar, sektörden çıkış başlayacaktır. Ustalar, sektörün yetişmiş elemanları başka sektörlere kayacaktır. Bizim bunun önüne geçmemiz gerekiyor” dedi.
‘Türkiye’de fiyat tutturamama sorunu var’
Salgın döneminde ülkede üretimin ne kadar önemli olduğunu, dışa bağlı olmamak gerektiğinin anlaşıldığını belirten Salıcı, salgın sonrası dünyada tedarik zincirlerinin değişmesiyle Türkiye’de sanayiye de ekstra bir müşteri geldiğini söyledi. Salıcı, sektörün, yaşanan enflasyon gibi sebeplerden kaynaklı fiyat tutturamama gibi sorunlarının olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Fiyat tutturamama olayını da yan sanayicilerimizle konuşuyoruz ana ham maddelerden kaynaklı mı fiyat tutturamıyoruz? Hayır, genel anlamda genel giderler. Emek yoğun işlerde genel giderler konusunda bir destek gerekiyor. Bunlar da fiyatları, maliyeti etkileyecektir o da satışlarımızı artıracaktır diye düşünüyorum. Dolayısıyla sektörü de koruyacaktır.”
Rekabetçilik konusunda sorun yaşandığını belirten Salıcı, “Biraz daha yüksek teknolojili ürün, gündemi yakalayan, butik ürünler anlamında daha kaliteli malzemenin kullanıldığı ürünlerle farklı pazarlara çıkmayı öneriyoruz. Onu yapanlar da çok başarılı oluyor. Gelenekselleşmiş üretim şekillerinden ziyade daha çok çağı yakalayan, dünyada rekabetçi olabilecek ürün kalitesi, modeli anlamında belki bizim ülkemiz açısından da tercih meselesi olur” diye konuştu. Salıcı, sektörün ihracat pazarlarında ilk sırada Almanya’nın olduğunu, çok fazla üretim bulunmayan ülkenin bir “tasarım üssü” olduğunu söyledi. Sait Salıcı, “O ürünler oraya gidiyor, orada depolanıyor, oradan da kendi ürettirdiği ülkelere bizim ürünler gidiyor. O anlamda çok kıymetli. Daha sonra Cezayir, Tunus, Irak ve Kuzey Afrika var” dedi.
Yılda iki kez düzenlenen fuarın ilk gününde ziyaretçi sayısının yüksek olduğunu belirterek “Bu da inşallah ticarete dönüşür, ticarete dönüşürse de memnun oluruz. Çünkü fuarlar buluşma noktaları, insanların bir araya geldiği noktalar. Burada sadece ürünler görücüye çıkmıyor, aynı zamanda buluşma noktası. Bu anlamda da çok kıymetli ve değerli” dedi. Fuar katılımcılarının yüzde 20’sinin yabancı olduğunu dile getiren Salıcı, “72. fuarı 2025 Mayıs’ta düzenleyeceğiz. Fuarda öğrencilerle sanayicileri de bir araya getiriyoruz. Bu iş sevmekle başlıyor. Gençlere bu işi ne kadar sevdirirseniz o kadar gelirler. Bu fuarlar da bunun için önemli” dedi.
Tüketiciler artık deri yerine spor ayakkabı tercih ediyor
Sektörün markalaşmaya yönelik çalışmaları olduğunu vurgulayan Salıcı, “Eskiden yüzde 70-75 arasında deri ayakkabı, kalan yüzde 30’luk kısım spor, günlük ayakkabılar tercih ediliyordu. Tüketici bu alışkanlığı değiştirdi. Daha rahat, daha konforlu, daha tekstil türü ayakkabılar tercih ediliyor. Bu oran değişti, tüketiciler şu anda yüzde 70 spor ayakkabı, yüzde 30 deri ayakkabı giymeye başladı” dedi.