Enflasyon baz etkisiyle düşmeye devam ediyor. Tüketici fiyatlarındaki (TÜFE) değişim mart ayında bir önceki aya göre yüzde 2,29, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 12,52, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 50,51 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 70,20 olarak gerçekleşti. Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre ise tüketici fiyatları martta aylık yüzde 5,08, yıllık yüzde 112,51 arttı. İstanbul Ticaret Odası, İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi’nin martta bir önceki aya göre yüzde 3,83, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 78,62 arttığını açıklamıştı.
Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre, tüketici enflasyonu şubat ayında aylık bazda yüzde 3,15, yıllık bazda yüzde 55,18 olmuştu. Bu arada TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamının Reuters ve AA beklenti anketlerinde ortaya çıkan rakamların hayli altında olduğu ortaya çıktı. Reuters anketinde ekonomistlerin beklentisi, martta aylık enflasyonun yüzde 2,9 olması, yıllık enflasyonun ise yüzde 51,3’e gerilemesi yönündeydi. Anadolu Ajansı anketinde ise mart için aylık enflasyon beklentisi yüzde 2,86, yıllık enflasyon beklentisi yüzde 51,35 olmuştu.
En yüksek artış lokanta ve otellerde
Martta bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 70,73 ile lokanta ve oteller oldu. Lokanta ve oteller grubunu fiyatları yüzde 67.89 oranında artan gıda ve alkolsüz içecekler grubu izledi. Geçen ay 2022’nin Mart’ına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 17,27 ile giyim ve ayakkabı oldu.
Ana harcama grupları itibarıyla mart ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde -1,92 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık mart ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 6,30 ile eğitim oldu. Bu grubu yüzde 3.84’lük artışla gıda ve alkolsüz içecekler grubu izledi.
Gıda ve alkolsüz içecekler grubu temel belirleyici
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Bütçe ve Strateji Başkanlığı’na göre, gıda ve alkolsüz içecekler grubu fiyatları Mart ayı enflasyonunun temel belirleyicisi olurken ise enflasyona katkısı 1,02 puan olarak gerçekleşti. Organize perakendenin önemli oyuncularından elde edilen verilere göre Mart ayında ‘sabitleme taahhüdüne’ rağmen et fiyatlarında ortalama yüzde 30’luk, süt ve süt ürünlerinin fiyatlarında da yüzde 14 artış oldu.
Yıllık bazda fiyatların en çok arttığı lokanta ve oteller grubunda fiyatlar mart ayında yüksek oranda artarken bu harcama grubu da enflasyonun temel belirleyicilerinden bir diğeri oldu. Grubun enflasyona katkısı 0,32 puan olarak gerçekleşti.
Son bir yılda yüksek konut kira ve satış fiyatlarıyla gündemde olan konut grubu mart ayında da enflasyona yaptığı 0.31 puanlık katkıyla temel belirleyicilerden biri oldu.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Bütçe ve Strateji Başkanlığı’na göre yıllık enflasyona en büyük katkı 17,12 puanla gıda ve alkolsüz İçecekler, 8,03 puanla konut ve 5,08 puanla lokanta ve oteller ile ulaştırma gruplarından geldi.
Mart ayında endekste kapsanan 143 temel başlıktan 24 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 8 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 111 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.
Eti tutabilene aşk olsun
TÜİK verilerine göre martta enflasyona en büyük katkı ürün bazında et ve şarküteri ürünlerinden geldi. Martta zam şampiyonu aylık yüzde 19,9 artışla dana eti olurken bu ürün yılbaşından bu yana alındığı öne sürülen tüm önlemlere ve başlatılan ithalata rağmen yüzde 60 zamlandı.
Dana etini yüzde 15,16’lık zam oranıyla ‘şarküteri ürünleri ve diğer et çeşitleri’, yüzde 11,16’lık zamla ‘yumurta ve yumurta ile ilgili ürünler’ izledi. üçüncü sırada yer aldı. Kümes hayvanları etinde atlık aylık fiyat artış yüzde 5,86 oldu.
TÜİK verilerinden yapılan derlemeye göre kuzu eti fiyatı martta önceki aya göre yüzde 14,58 arttı. Sakatatlarda yüzde 11,6, yumurtada yüzde 11,2, taze balık ve deniz ürünlerinde yüzde 4,9 artış oldu.
DİSK-AR: En yoksulun gıda enflasyonu yüzde 100,2
DİSK-AR’ın TÜİK verilerinden yola çıkarak yaptığı hesaplamaya göre, mart ayında en yoksul gelir grubu yüzde 100’den fazla gıda enflasyonu hissederken, en yüksek gelir grubu ise yüzde 50’den düşük gıda enflasyonu hissetti.
TÜİK tarafından yayımlanan resmi enflasyonun farklı gelir gruplarının gerçeğini yansıtmadığını belirten DİSK-AR, TÜİK’in ham verilerinden yararlanarak emeklilerin, dar gelirlilerin, düşük gelirlilerin hissettiği gıda enflasyonunu yeniden hesapladı.
Yapılan hesaplamaya göre gıda enflasyonu ortalama yüzde 67,9 olarak gerçekleşirken emeklilerde gıda enflasyonu yüzde 86,5 oldu. Üçüncü yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 73,8 olurken, düşük gelirli ikinci yüzde 20’lik grubun gıda enflasyonu yüzde 87,5, en yoksul yüzde 20’lik gelir grubun gıda enflasyonu ise yüzde 100,2 olarak gerçekleşti. Dördüncü yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 67,2 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu ise yüzde 49,9 oldu.
Böylece en yoksul gelir grubu yüzde 100 oranında gıda enflasyonu hissederken, en yüksek gelir grubu ise yüzde 50 oranında gıda enflasyonu hissetmiş oldu. Bu durum enflasyonun gelir gruplarına göre önemli ölçüde farklı hissedildiğini ortaya koydu.
Ramazandan önce zam yağdı
Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin (TZOB) Ramazan öncesinde yaptığı fiyat araştırmasında, mart ayı sonuna kadar geçen 14 günlük süredeki fiyatlara bakıldığında da et ürünlerinde büyük artış olduğu görülmüştü. 17 Mart’tan 31 Mart’a kadar olan 14 günlük sürede TZOB verileri, markette en fazla fiyat artışının yüzde 16 ile kuzu ve yüzde 15 ile dana etinde olduğunu göstermişti. İstanbul Ticaret Odası verilerinde ise martta İstanbul’da dana etinin yüzde 17,99, balık etinin yüzde 16,63, koyun etinin yüzde 13,91 zamlandığı görülmüştü. Son günlerde “sabitleme taahhüdüne” rağmen kasaplarda dana kıymanın kilo fiyatı 300 lirayı geçerken, kuşbaşı, biftek gibi ürünlerde fiyatlar daha da yukarı çıkıyor.
Et fiyatları neden artıyor?
Türkiye Kasaplar, Besiciler Et ve Et Ürünleri Esnaf ve Sanatkarları Federasyonu Bölge Başkanvekili Veysel Günal, geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada zamların otomatiğe bağlandığını belirtmişti.
Kırmızı Et Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği (ETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Veteriner Dr. Ahmet Yücesan da fiyat artışının geçmişten gelen üretim maliyetiyle ilgili olduğunu savunmuştu.
Yücesan, “Enflasyonla alakalı yansımalardır. Bunun direkt birebir piyasaya açılmamasının nedeni az önce konuştuğumuz gibi talepte bir artış, üretimde de biraz azalma olduğu için bu fiyat yavaş yavaş yukarı doğru çıkmaya başladı” demişti.
Enflasyonda düşüş sürecek
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş. de enflasyonla ilgili hazırladığı raporda mart ayı enflasyonunun tahminlerden çok daha düşük geldiğini belirterek şu görüşleri ileri sürüyor:
“Yıllık enflasyon, yüksek baz etkisi nedeniyle, 4,7 yüzde puan düşerek yüzde 50,5 seviyesine geriledi.Beklenmedik bir aylık deflasyonun yaşandığı giyim (yüzde 1.9’luk düşüş), yakıt fiyatlarında indirim sayesinde sınırlı artan ulaştırma (yüzde 0,6) ve iletişim (yüzde 0,6) harcama grupları manşet enflasyonu aşağı çekiyor. Buna karşın harcama sepetinde toplam ağırlığı yüzde 35’e denk gelen eğitim (yüzde 6,3), lokanta ve oteller (yüzde 3,8) ve gıda (yüzde 3,8) gruplarında aylık enflasyon hala çok yüksek.”
Raporda aylık kira enflasyonunun deprem kaynaklı göç hareketiyle yüzde 4.9’a yükselerek altın hariç dayanıklı mal, enerji ve gıda dışı mal ve hizmet fiyatlarında iniş nedeniyle ortaya çıkan olumlu tabloyu bozduğuna işaret ediliyor. İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş. aylık fiyat artışları son 5 yıllık ortalamalarına yaklaşırken, son 10 yıllık ortalamalarının hala çok üzerinde olduğunu belirterek şu görüşleri ileri sürüyor:
“Mevsimsellikten arındırılmış serilerdeki genel eğilim yüzde 2,5 civarında bir katılaşmaya işaret ediyor. Buna rağmen önümüzdeki iki aylık dönemde, yüksek baz etkisi sayesinde yıllık manşet ve çekirdek enflasyonda gerileme devam edecek. Önümüzdeki iki aylık dönemde yıllık manşet enflasyonun 8 puan düşerek Mayıs ayında yüzde 42’ye gerilemesini bekliyoruz.”
Nebati: Enflasyonla mücadelemizden taviz vermiyoruz
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati yüksek enflasyonun yol açtığı negatif etkilerin farkında olduklarını, bu sebeple enflasyonla mücadeleden hiçbir şekilde taviz vermediklerini belirterek “2022 yılı Ekim ayında yüzde 85’lere kadar yükselen enflasyon, attığımız isabetli adımların etkisiyle düşüşe geçmiş, Mart 2023 itibarıyla yüzde 50.5 seviyesine kadar gerilemiştir” dedi. Bakan Nebati sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede şunları dile getirdi:
“2022 yılını, üst üste gelen ve çok boyutlu küresel krizlerin gölgesinde, maalesef yüksek enflasyon baskısıyla geçirdik. Yüksek enflasyonun yol açtığı negatif etkilerin elbette farkındayız. Bu sebeple enflasyonla mücadelemizden hiçbir şekilde taviz vermiyoruz.
Biz bir sorunu çözerken farklı sorunlara yol açmadan ilerlemeye özen gösteriyor, “enflasyon düşsün de işsizlik artarsa artsın, yatırım ve üretim gücümüz zayıflasa da olur” gibi bir kolaycılığa düşmeden, bütüncül ve vatandaşımızın menfaatine odaklı bir süreç yönetiyoruz.
Nitekim, küresel ekonomide birçok olumsuzluğun yaşandığı 2022 yılı Ekim ayında yüzde 85’lere kadar yükselen enflasyon, attığımız isabetli adımların etkisiyle düşüşe geçmiş, Mart 2023 itibarıyla yüzde 50.5 seviyesine kadar gerilemiştir.
Ancak asıl önemlisi, Türkiye, enflasyonda bu düşüşü kaydederken, yatırımda, istihdamda ve üretimde kayıplar yaşamamış, tam aksine, bu süreçte Cumhuriyet tarihimizin istihdam ve ihracat rekorları eş zamanlı olarak kırılmıştır. Ekonomimiz, dinamik yapısını, üretim artışlarını ve büyüme trendini enflasyonla mücadeleye kurban etmemiştir.”
Bizler, asla kolaycılığa kaçmadan yüzeysel çözüm önerilerine kulak asmıyor, ülkemizin ve milletimizin menfaatlerini bütüncül bir anlayışla gözeterek ilerliyoruz. Üretim ve istihdam kaybına yol açmaksızın kararlılıkla adımlarımızı atmaya devam edecek, enflasyonu tedrici ve kalıcı bir şekilde indireceğiz.”