Beşeri tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasında kullanılacak TL cinsinden 1 euro değeri yüzde 23,5 artırılarak yeni dönemsel euro değeri 21,6721 TL olarak belirlendi ancak euro 37 TL seviyesinde olduğu için ilaç bulamama sorununun süreceği söyleniyor.

Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan “Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Kararda Değişiklik Yapılması Hakkında Karar” Resmi Gazete’de yayımlandı. İlaç fiyatlamasında kullanılan euro kuru yüzde 23.5’lik artışla 17.5483 liradan 21.6721 liraya yükseltildi. Buna göre, beşeri tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasında kullanılacak Türk Lirası cinsinden 1 euro değeri yüzde 23,5 artırılarak yeni dönemsel euro değeri 21,6721 TL olarak belirlendi.

Bazı ilaçlar haricindeki ürünlerin perakende satış fiyatı belirlenirken uygulanacak depocu ve eczacı kâr oranları, depocu kârı 328 TL’ye kadar olan kısmı için (328 TL dahil) yüzde 8, eczacı kârı yüzde 28, 328-657 TL arasında kalan kısmı için (657 TL dahil) depocu kârı yüzde 6, eczacı kârı yüzde 18, ve 657 TL üstünde kalan kısmı için depocu kârı yüzde 3, eczacı kârı yüzde 13 olacak.

Kararla fiyat korumalı ürünlerde uygulanan barem değeri de euro kurunda yapılan artış kadar güncellendi. Barem değeri fiyat korumalı ürünlerde 74,72 TL ve diğer ürünlerde ise 39,05 TL oldu.

Yeni euro değerine göre hesaplanan beşeri tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasında kullanılacak Türk Lirası cinsinden 1 euro değeri, 2025 yılı için de uygulanmaya devam edecek. Söz konusu karar 25 Ekim 2024 itibarıyla yürürlüğe girecek.

AİFD: Zorunlu ama yeterli değil

Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AIFD) Genel Sekreteri Ümit Dereli, ilaç fiyatlandırmasında kullanılan dönemsel euro değerine yapılan yüzde 23.5 artışın zorunlu ama gecikmiş bir karar olduğunu belirterek, kararın sektörün sürdürülebilirliği açısından ihtiyaç duyduğu acil yüzde 35’lik artışın ise gerisinde kaldığını söyledi.

Enflasyon ve kur volatilitesi göz önüne alındığında yeni düzenleme ve iyileştirmelere ihtiyaç olduğunu vurgulayan Dereli, bu yıl bitmeden yapılacak bir düzenleme ile önümüzdeki seneden itibaren euro değerleme sıklığının yılda bir defadan ikiye çıkarılması; ayrıca euro değerinin belirlenmesinde kullanılan yüzde 60 çarpanının yüzde 70’e yükseltilmesi gerektiğini söyledi.

Dereli, sektördeki mevcut durum göz önüne alındığında, ilaç fiyatlandırmasında 2025 yılında yeni bir kur güncellemesi yapılmama kararının ise hem matematiksel hem de sürdürülebilirlik açısından uygulamada mümkün olamayacağını ifade etti.

TEİS: İlaç kuru euro kuruna yetişemiyor

Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan, kur seviyesinin güncel kurun çok altında olmasından kaynaklı olarak piyasada bulunamayan ilaç sorununun devam edeceğini düşündüklerini belirterek, “Zira güncel kura göre euro bugün itibariyle 37 TL seviyesinde bulunuyor. İthal edilen ilaçların güncel kura göre ithalatında sıkıntılar yaşanmaya devam edecektir” dedi. İlaç euro kurunun normal kura bir türlü yetişemediğini söyleyen Saydan, bu durumun ilacı bulunabilir olmaktan çıkardığını belirtti.

Türkiye’de ilaç fiyatları nasıl belirleniyor?

Türkiye, ilaç fiyatlarını belirlerken 2003- 2004’ten beri dünyada yaygın olan “referans fiyatlandırma” sistemini “ülke koşullarına uyarlayarak” kullanıyor. Bu sistemde her ülke kendi demografik özelliklerine göre birtakım kriterleri alarak referans ülkeler seçiyor. Kimisi o ülkelerdeki fiyatlara göre aritmetik ortalama, kimisi medyan alıyor. Kimisi en düşük fiyatı, kimisi de en düşük üç fiyatı göz önünde bulunduruyor. Yani referans fiyatlandırma sisteminde de farklı hesaplama yöntemleri var.

Türkiye hem patent koruması devam eden hem de jenerik ilaçların fiyatlandırmasında 5+2 formülünü uyguluyor. Formüldeki “5” hiçbir zaman değişmeyen, yani sabit olan ve euro kullanan AB üyesi beş ülkeyi temsil ediyor: Yunanistan, Portekiz, İspanya, Fransa ve İtalya. Kalan 2’nin bir tanesi serinin serbest bırakıldığı ülke (ilacın tüketiciye ulaşmadan önce üretici tarafındaki son nokta), diğeri ise ilacın ithal edildiği ülke. Ancak serinin serbest bırakıldığı ya da ilacın ithal edildiği ülkenin sabit beşliden biri olması durumunda, referans fiyat için yine bu beş ülkeye bakılıyor.

Jenerik ürünler ve jeneriği olan orijinal ürünlerde üretici ruhsat izni almak için bu beş ülkedeki en düşük fiyatın yüzde 60’ı, jeneriği olmayan orijinal ürünlerde ise en düşük fiyat “kaynak fiyat” olarak alınıp başvuru yapılıyor. Türk Lirası cinsinden fiyatın tespitinde ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) euro satış kuru yerine özel bir kur uygulanıyor. Bu kur rakamı ise TCMB’nin yayımladığı bir önceki yılın ortalama euro satış değerinin yüzde 60’ı olarak belirleniyor. Sağlık Bakanlığı Fiyat Değerlendirme Komisyonu da (FDK) her yılın ilk 45 günü içinde o yıl uygulanacak euro değerini, yani dönemsel euro değerini ilan ediyor.

Eczacılardan kış öncesi antibiyotik alarmı! İthal ilaçların yüzde 30’u bulunamıyor