ABD’li yatırım bankası Goldman Sachs, Merkez Bankası’nın (TCMB) gerçekleştirdiği 500 baz puan büyüklüğündeki faiz artırımının enflasyon ve para biriminde değer kaybı beklentilerine yönelik tek seferlik bir adım olduğunu, bir faiz artırımı döngüsünün başlangıcı olmadığını belirtti. Goldman Sachs, ayrıca kararın fiyatlarda istikrarı sağlama ve ortodoks para politikasına geçiş konularında TCMB’nin güvenilirliğini artıracağını da belirtti.
Değerlendirmede “Yıllık enflasyonun yılın ikinci yarısında keskin bir düşüşe geçerek yıl sonunda yüzde 33’e gerilemesini ve TCMB’nin üçüncü çeyrekten itibaren para politikasını gevşetmeye başlayarak 2024 sonunda yüzde 32,5’e ulaşmasını beklemeyi sürdürüyoruz” denildi.
Bank of America: Yıl sonuna kadar 250 baz puan indirim yapılabilir
ABD’nin en büyük ikinci bankası Bank of America da TCMB’nin politika faizini 500 baz puan ve gecelik borçlanma/borç verme faizlerini bu oranın sırasıyla 300 baz puan altında ve üstünde belirlemesinin etkin faiz artırımını 650 baz puana getirdiğini belirterek, para politikası duruşunun artık çok kısıtlayıcı hale geldiğini savundu. BofA, “Sadece politika faizini değil, son dönemde attığı düzenleyici adımları da göz önünde bulundurduğumuzda TCMB’nin politika duruşunu artık oldukça kısıtlayıcı bir alana taşıdığını düşünüyoruz” açıklamasını yaptı.
“Politikada duruşundaki yüksek sıkılık seviyesi göz önünde bulundurulduğunda, TCMB’nin tekrar faiz artırımına gitmesini çok düşük bir ihtimal olarak görüyoruz” değerlendirmesini yapan BofA, “Açıklamalarında daha fazla artırıma açık kapı bıraktılar ancak ücret artışları, fiyat ayarlamaları ve seçim kampanyası harcamalarının etkisi azaldıkça aylık enflasyon eğiliminin ikinci çeyrekte itibaren yavaşlamasını bekliyoruz. Yıl sonunda enflasyonu yüzde 42 olarak görüyor ve yıl sonuna kadar 250 baz puanlık bir indirimle politika faizini yüzde 47,5’e çekebileceklerini düşünüyoruz” dedi.
Deutsche Bank uzun vadeli carry trade’e göz kırptı
TCMB’nin piyasa beklentilerinin aksine yaptığı faiz artışı, yabancı bankaların Türk Lirası’yla (TL) ilgili olumlu raporların da önünü açtı. Yaklaşık iki hafta önce uzun TL carry trade pozisyonunda kâr alımı yapan Deutsche Bank, 500 baz puanlık faiz artışının ardından yeniden TL uzun pozisyonuna girme konusunda güvenli hissettiklerini açıkladı. Deutsche Bank’tan Oliver Harvey, Christian Wietoska ve Yiğit Onay’ın hazırladığı 21 Mart tarihli raporda TL’de uzun pozisyona yeniden güven duyulduğu belirtildi.
Raporda bankanın 10 gün önce TCMB rezervlerinde yaşanan baskı dolayısıyla yaklaşan seçim ve enflasyonda yukarı yönlü sürpriz yaşanan bir ortamda uzun vadeli TL carry trade pozisyonlarında kâr alımı yaptığı ancak TCMB’nin 500 baz puanlık faiz artışının ardından uzun pozisyonlara yeniden girme konusunda artan bir şekilde güven duyduğu belirtildi.
Yapılan son faiz artışının rezervler üzerindeki baskıları gevşeteceğini öngören banka Türkiye’nin dezenflasyon hedeflerinin gitgide daha gerçekçi göründüğüne vurgu yaptı. Bankanın raporunda cari dengenin daha iyi bir görünümde olduğu da ifade edildi.
Banka uzun vadeli TL pozisyonlarına yeniden girmek için daha güvenli olduğunu belirtse de seçimlerden sonra politik ekonomi tarafındaki risklerle ilgili de teyakkuzda kaldığını ifade etti. TL’de yeniden iyimser tarafa geçtiğini açıklayan banka önümüzdeki aylarda toplam getiride önemli bir performans olabileceğini, içsel getirinin yüzde 10’a varabileceğini öngördü.
HSBC: Cesaret verici ve olumlu
Merkezi İngiltere’de bulunan çok uluslu yatırım bankası HSBC de müşterilerine gönderdiği raporda, TCMB’nin beklenmeyen faiz artırım kararıyla ilgili, “Yaklaşan seçimlere rağmen para politikasının kararlılıkla sıkılaştırılması cesaret verici ve olumlu” değerlendirmesini yaptı. Faiz koridorunun genişletilmesi kararının da gelecek dönemlerde TCMB’nin farklı önlemler ve/veya likidite yönetimi araçlarını kullanmaya devam edebileceğini gösterdiği kaydedilen raporda, TCMB’nin piyasa likidite koşullarını izleyeceği ve gerektiğinde sterilizasyon araçlarını kullanacağı bildirildi.