Son dönemde ‘TL değerli” olduğu için rekabetçi olamadıklarını söyleyen ihracatçıları üzecek bir haber de Merkez Bankası’ndan geldi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) bazlı reel efektif döviz kuru geçen yıl dört aylık düşüşünün ardından ağustosta TL’nin sınırlı değer kazanmasıyla başlattığı tırmanışını yeni yılda da sürdürüyor. TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru ağustos ayında 52.5 ile başlattığı ve yalnızca kasımda hafif hız kestiği tırmanışında yeni yılın ilk ayında 56,95’e ulaştı. Aralık 2023’te reel efektif döviz kuru 55,29 olmuştu. ÜFE bazlı döviz kuru ise 2024 Ocak’ta bir önceki aya göre 0,6 puan artışla 86,53’e yükseldi.
Türk malları pahalılaşıyor, ihracat zorlaşıyor
Türkiye’nin dış ticaretinde önemli paya sahip ülkelerin para birimlerinden oluşan sepete göre, ikili ticaret akımları kullanılarak ağırlıklandırılan Türk Lirası’nın ortalama değeri ile nominal efektif döviz kuru hesaplanıyor. Nominal efektif döviz kurundan da nispi fiyat etkileri arındırılarak reel efektif döviz kuruna (REK) ulaşılıyor. REK, TÜFE, ÜFE ve birim işgücü maliyetlerden biriyle arındırılarak üç farklı alt endeks oluşturuluyor. TCMB enflasyon hedefi kapsamında TÜFE bazlı REK’i esas alıyor.
Reel efektif kurun azalışı TL’nin reel olarak değer kaybettiğini, yani Türk mallarının yabancı mallar cinsinden fiyatının düştüğünü gösteriyor. Reel efektif kurun artışı ise tam tersi bir durumu ortaya koyuyor. Son gelişmeler Türk ihraç mallarının fiyatının ağustostan bu yana alıcı ülkeler açısından pahalılaştığı anlamına geliyor.
‘İthalatı ucuzlatıp cari açığı artırır’
Merkez Bankası eski Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Özatay ağustos REK’inin açıklanmasından sonra endeksteki bir aylık artışın çok önemli olmadığını belirterek şunları söylemişti:
“Ancak bu yeni bir trendin başlangıcıysa ve endeks önümüzdeki aylarda da değer kazanmaya devam edecekse Türk ihraç malları yabancılar için pahalı hale gelebilir. Bu da ihracatçıyı zorlar, ithalatı ucuzlatıp cari açığı arttırır. Bunun tersi bir gelişme ise ihracatı rekabetçi hale getirmekle birlikte azalacak ithalata rağmen enflasyonist etki yapar.”
Reel efektif döviz kurunun ağustostan bu yana kasım hariç her ay artması ve Merkez Bankası’nın daha uzun bir süre rezerv biriktirmek için ‘uygun fiyat” tan döviz alımı yapacak olması Türkiye’nin bu konuda yeni bir trend içinde olduğunu gösteriyor. Bu artış devam edecekse artık yurt dışına sadece ‘Biz daha ucuza yapıyoruz’ diye mal satmak zorlaşacak.