Uluslararası Para Fonu (IMF), önceki gün faizi 25 baz puan artırıp temmuzda da artırımın devam edeceği sinyalini veren Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) enflasyonu kontrol altına almak için politikayı daha da sıkılaştırması gerektiği uyarısında bulundu. Euro bölgesi ekonomisine ilişkin bir raporda IMF, “sürekli yüksek” enflasyon konusunda uyarıda bulundu. Para politikası için daha kısıtlayıcı bir duruş çağrısında bulunan IMF, bunun bir dönem boyunca gerekli olacağının altını çizdi. IMF ayrıca bölge ülkelerini bütçe açıklarını da dizginlemeleri gerektiği konusunda uyardı.
Georgieva: Euro bölgesine belirsizlik hakim
IMF Başkanı Kristalina Georgiev da, Lüksemburg’da gerçekleştirilen Euro Grubu toplantısının ardından basına açıklamalarda bulundu. Georgieva, euro bölgesinde büyüme için aşağı yönlü, enflasyon için yukarı yönlü riskler olduğunu ve belirsizliğin yüksek seyrettiğini söyledi.
Euro bölgesi ekonomisinin Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte büyük ticaret kaybı yaşamasına rağmen dayanıklılık gösterdiğine işaret eden Georgieva, bölge ekonomisinin 2023’ün başlarında hafif bir teknik resesyona girdiğini ve ekonomik aktivitenin ancak kademeli olarak toparlanacağını anlattı. Georgieva, enflasyonun tarihi yüksek seviyelerden gerilemeye başladığını ancak halen hedefin çok üzerinde olduğunu belirtti.
“Euro bölgesinde riskler büyüme için aşağı yönlü ve enflasyon için yukarı yönlü olduğundan belirsizlik yüksek seyretmeye devam ediyor” diyen Georgieva, yakın vadeli politika önceliğinin finansal istikrarı korurken enflasyonu hedefe indirmek olduğunu vurguladı. Georgieva, enflasyon beklentilerini aşağıda tutmak için sıkı para politikalarının devam etmesinin önemine işaret ederek şunları söyledi:
“Mevcut ekonomik koşullar, 2023-2024 döneminde genel talebi düşürecek, faiz oranları üzerindeki yukarı yönlü baskıyı azaltacak ve böylece finansal piyasa aksamaları riskini azaltmaya yardımcı olacak sıkı bir maliye politikası duruşunu gerektiriyor. Finansal istikrar tarafında, bankacılık sistemi toplamda dayanıklı görünse de finansal koşullardaki sıkılaşma kırılganlıkları açığa çıkarabilir. Denetim otoriteleri, gayrimenkulle ilgili olanlar da dahil olmak üzere bankaların faiz oranı, fonlama, likidite ve kredi risklerine maruz kalma durumlarını değerlendirmeye devam etmelidir.”
Georgieva, euro bölgesinde finansal istikrarın sağlanması için finansal yapının güçlendirilmesi, Basel III kriterlerinin sıkı biçimde uygulanması, bankacılık ve sermaye piyasaları birliğinde ilerleme sağlanmasının önemine dikkati çekerek, AB ülkelerinin kamu borçlarını sürdürülebilir bir hale getirmek için hazırlanan yönetişim reformu konusunda da hızla adım atması gerektiğini anlattı.