Uluslararası Para Fonu (IMF), ABD ile Çin arasındaki gerilimin jeopolitik bölünmelere yol açabileceği uyarısında bulundu. IMF, jeopolitik bölünmelerin yabancı yatırımlarda yol açacağı kaymalara karşı en kırılgan olanların gelişmekte olan piyasalar olduğunu da belirtti.
IMF yayınladığı raporda, küresel gerilimlerin deniz aşırı yatırımları bozabileceğini belirtirken, uzun vadede kaybın küresel gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 2’si kadar olabileceğini vurguladı.
IMF ekonomistleri yaptıkları değerlendirmede, paranın şu anda “jeopolitik olarak yakın” olarak değerlendirilen ülkelere kaymakta olduğunu, “dostu destekleme”de gözlenen artışın en çok daha az gelişmiş ülkeleri zarar verebileceğini ifade ettiler.
Uzun vadede makro-finansal oynaklığı şiddetlendirebilir
Büyük ortak ülkelerle jeopolitik gerilimlerin artmasının sınır ötesi sermaye akışlarında ani bir tersine dönüşe neden olabileceğine dikkati çekilen raporda, bunun etkisinin gelişmiş ekonomilerden çok yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ekonomiler için daha belirgin olduğu kaydedildi. Raporda, “Bu durum, bankaların fonlama maliyetlerini artırarak, karlılıklarını azaltarak ve özel sektöre verdikleri kredileri azaltarak makro-finansal istikrar riskleri oluşturabilir” ifadesi kullanıldı.
IMF’nin raporunda, jeopolitik gerilimlerden kaynaklanan daha büyük finansal ayrışmanın, olumsuz iç ve dış şoklar karşısında uluslararası risk çeşitlendirme fırsatlarını azaltarak uzun vadede makro-finansal oynaklığı şiddetlendirebileceği kaydedildi.
Stres testleri ve senaryo analizlerini kullanan sistematik bir yaklaşıma ihtiyaç var
Raporda, politika yapıcıların; jeopolitik gerilimlerdeki artışla ilişkili potansiyel finansal istikrar risklerinin farkında olmaları gerektiği, kaynakları bunların belirlenmesine, ölçülmesine, yönetilmesine ve hafifletilmesine ayırması gerektiği aktarıldı.
Raporda, denetçilerin, düzenleyicilerin ve finans kurumlarının, artan gerilimlerin finansal sisteme nasıl aktarılabileceğini daha iyi anlamak için stres testleri ve senaryo analizlerini kullanan sistematik bir yaklaşıma ihtiyaç duyduğu kaydedildi.
Ayrıca IMF yetkilileri tarafından konuya ilişkin kaleme alınan bir blog yazısında da artan gerilimlerin sınır ötesi sermaye çıkışlarını tetikleyebileceği ve makro-finansal istikrarı tehdit edecek belirsizliği artırabileceği belirtildi.
Yazıda, “Jeopolitik gerilimler finansal bir kanal üzerinden finansal istikrarı tehdit ediyor. Finansal kısıtlamaların getirilmesi, artan belirsizlik ve gerilimin artmasıyla tetiklenen sınır ötesi kredi ve yatırım çıkışları, bankaların borç çevirme risklerini ve fonlama maliyetlerini artırabilir. Ayrıca, devlet tahvillerindeki faiz oranlarını yükselterek bankaların varlıklarının değerini azaltabilir ve fonlama maliyetlerini artırabilir” ifadeleri kullanıldı.