Bugün dünya için de, İngiltere için de tarihi bir gün. Çünkü bugün İngiltere’nin Nottinghamshire bölgesinde bulunan Ratcliffe-on-Soar adlı son termik santralı da devreden çıkacak, artık kömür yakmaz olacak.
Dünya, bundan 200 yıldan fazla zaman önce ‘Sanayi Devrimi’ni kömürle çalışan buhar makinalarıyla başlatmıştı ve bu makinalar da ilk olarak İngiltere’de çalışmaya başlamıştı. Yani endüstriyel anlamda kömürü ilk kullanan ülke İngiltere’ydi; şimdi bu ülke kömür kullanmayı bırakan ilk büyük ekonomi oluyor.
İngiltere elektrik üretiminde kömürü devreden çıkaran ilk G7 ülkesi olacak. Kömürün İngiltere’deki vedası sanayileşme tarihi bakımından simgesel öneme sahip. Londra’nın içinden akan Thames Nehri’nin kıyısında kurulan dokuma fabrikalarının kömürle çalışan buhar tribünlerinden sağlanan enerjiyle 17. Yüzyıl’da yoğun üretime başlaması, Sanayi Devrimi’nin başlangıcı kabul ediliyor.
Aslında termik santral da, temelde bir buhar makinası. Yani çok yüksek bir teknoloji sayılmaz. Burada kömür yakılıyor, yanan kömürün ısısıyla su buharı elde ediliyor. Basınç kazanan buhar bir pervaneyi (türbin) döndürüyor, bu dönüş hareketiyle de elektrik üretiliyor.
Yanan kömürün dumanı santralın bacasından dışarı, atmosfere atılıyor. Özellikle son 40 yılda gelişen çevre koruma bilinci sayesinde bu bacadan çıkan kükürt dioksit başta diğer zehirli maddeler filtreleniyor, bu sayede bir zamanlar çok yaygın olan asit yağmurlarının belki bir ölçüde önüne geçiliyor ama santrallar en sonunda atmosfere yanmadan ortaya çıkan karbondioksiti salmak zorunda.
Bu karbondioksit de bugün yaşadığımız küresel iklim krizini ortaya çıkaran başlıca ‘sera gazı.’ Atmosferde varlığı artan karbondioksit, güneşten gelen ışınların gerisin geri uzaya yansımasına engel oluyor, o yüzden dünyamız ısınıyor. Bu ısınmanın felaket bazı sonuçları olabilir.
Endüstri devriminin başlıca enerji kaynağı olan kömür, aslında dünyadaki madenleri büyük ölçüde tükendiği halde bugün en çok kullanılan üç fosil yakıttan biri olmayı sürdürüyor. Artık kömürün başlıca kullanım alanı elektrik üretimi. Örneğin Türkiye’de kullandığımız elektriğin yüzde 36’sını termik santrallarda üretiyoruz. Bu santrallar da çoğunlukla ithal kömür kullanıyor; çünkü Türkiye’de çıkarılan kömürün yanarken çıkardığı ısı görece çok düşük kalıyor. Ama buna rağmen Türkiye’de de büyük kömür üretim sahaları ve termik santrallar var, son olarak Bodrum yakınlarındaki Akbelen ormanının maden sahası yapılıyor olması kamuoyunda ciddi tepkiye neden olmuştu.
2012’de kömürün payı yüzde 39 idi
Oysa dünya, uzun zamandan beri fosil yakıtlardan tamamen çıkmayı, bunu da kömürle başlatmayı tartışıyor. Örneğin Londra merkezli uluslararası enerji düşünce kuruluşu Ember’in analizine göre İngiltere’nin elektrik üretiminde 1882’den beri kullanılan kömürün payı 2012’de yüzde 39’du ama 2019’a gelindiğinde bu pay yüzde 2’ye kadar düşmüştü. İşte bugün itibarıyla da sıfırlandı. İngiltere 2015’te, 2025 itibarıyla kömürden elektrik üretimini sonlandıracağını duyurmuştu.
Öte yandan elektrik üretiminde kömürün payı azalırken güneş ve rüzgar enerjisinin payı arttı. Bugün fosil yakıt olarak doğal gazdan elektrik üretimini sürdüren İngiltere, 2030 itibarıyla tamamen karbonsuz bir elektrik üretim sistemi hedefliyor. Yani doğal gazla çalışan santrallar da kapanacak.
OECD ülkelerinin 3’te biri kömürsüz
Ember analizine göre Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD üyeleri arasında kömürün elektrik üretimindeki payı 2007’de yüzde 36 ile zirveyi gördükten sonra geçen yıl yüzde 17’ye kadar düştü. Halihazırda OECD ülkelerinin üçte biri elektrik üretiminde kömür kullanmıyor. Bu ülkeler arasında kömürü hiç kullanmamış Kosta Rika, Estonya ve Litvanya’nın yanı sıra, kömür santrallerini kapatan İsviçre, Lüksemburg, Letonya, Belçika, İsveç, Avusturya, Portekiz, Norveç ve Slovakya da bulunuyor. İngiltere de 1 Ekim itibarıyla bu ülkeler arasına katılmış olacak.
Türkiye kömürden elektrik üretiminde Avrupa ikincisi
Ember’in bu yıl mart ayında yeni yayınlanan Türkiye Elektrik Görünümü analizine göre Türkiye’de kömürden elektrik üretimi 2023 yılında 118 TWh ile tarihi yüksek seviyeye ulaştı. Elektrik üretiminde kömürün payının yüzde 36’ya ulaşmasıyla Türkiye, Polonya’yı geride bırakarak Avrupa’da kömürden en çok elektrik üretimi yapan ikinci ülke oldu ve neredeyse Almanya’nın 121 TWh’lik değerini yakaladı.
Türkiye’de toplam elektrik üretimi içindeki ithal kömürün payı tüm zamanların en yüksek değerlerine ulaştı. Kömürden elektrik üretiminde payı yüzde 60’a yükselen ithal kömüre 2023 yılında toplam 3,7 milyar dolar ödendi. Rusya ithal kömür tedariğinde ilk sıradaki konumunu sağlamlaştırdı. Son on yılda ithal kömürden üretilen elektrik miktarı iki katına çıkarken yerli kömürden elektrik üretimi yüzde 12 arttı.
Analize göre Türkiye ve AB ülkeleri kömürden elektrik üretimi konusunda farklı doğrultuda hareket ediyor. 2013 yılında kömürün elektrik üretimindeki payı hem AB, hem de Türkiye’de yaklaşık olarak yüzde 25 olurken bugün bu pay AB’de yüzde 12’ye düşmüş, Türkiye’de ise yüzde 36’ya yükselmiş durumda.
Güneş enerjisi haziranda rekor kırdı
2023’te güneş enerjisine 2 GW’lık ilave kapasitenin eklenmesiyle Türkiye’de elektrik üretiminde güneş enerjisinin payı yüzde 5,7’e yükseldi. Güneş enerjisi Haziran ayında Türkiye’de elektrik üretiminin yüzde 8’lik kısmını karşılayarak tüm zamanların en yüksek aylık değerine ulaştı. Avrupa’da güneşin elektrik üretimi payında yüzde 19 ile Yunanistan en üst sırada yer alırken Polonya ve Bulgaristan’ın güneş enerjisinde Türkiye’den önde yer alması dikkat çekti.
Rüzgâr enerjisine ise Türkiye’de 2023’te 411 MW’lık kapasite eklendi. Bu kapasite yıldan yıla kurulumlarda son 13 yılın en düşük değeri oldu. Bununla birlikte Türkiye’de ilk kez yıldan yıla rüzgârdan elektrik üretimi düşüş gösterdi. Danimarka, rüzgârdan elektrik üretiminde başı çekerken yüzde 10,5’lik paya sahip Türkiye’yi Avusturya (yüzde 12) ve Estonya (yüzde 11) 2023 yılında geride bıraktı.
Türkiye kömürle üretimde 2025’te Almanya’yı geçebilir
Ember enerji analisti Bahadır Sercan Gümüş “Türkiye kömürden rekor elektrik üretimi gerçekleştirerek Avrupa’da en fazla kömür kaynaklı elektrik üretimi yapan ikinci ülke oldu. Mevcut gelişim dikkate alındığında Türkiye, 2025 yılında Almanya’yı geride bırakarak ilk sırayı alabilir. Elektrik üretiminde artan fosil yakıt bağımlılığı Türkiye’nin temiz enerji dönüşümü yolunda yavaşlamasına sebep oluyor. Türkiye’nin özellikle çatılarda bulunan güneş potansiyelini hayata geçirerek temiz enerji dönüşümüne ivme kazandırması gerekiyor” dedi.
‘Hâlâ kömür yakan Avrupa ülkeleri bu durumu dikkate almalı’
Beyond Fossil Fuels (Fosil Yakıtların Ötesinde) Kampanyacısı Alexandru Mustata da İngiltere’nin son kömürlü termik santralini kapatmasının önemli bir zafer olduğunu dile getirdi. İngiltere’nin elektrik üretiminde kömürün yerini daha sağlıklı, ucuz ve güvenilir yenilenebilir enerji kaynaklarının aldığını kaydeden Mustata “Hala kömür yakan Avrupa ülkeleri bu durumu dikkate almalıdır. Kirleticilere karşı güçlü eylemler, sivil toplumun katılımı ve siyasi uzlaşıyla güvenli ve uygun fiyatlı yenilenebilir enerjiye dayalı bir enerji sistemine hızlı ve adil bir geçiş mümkün” görüşünü paylaştı.