İstanbul’da üniversite eğitimini tamamlayıp Antalya’da ailesinin yanına dönen 33 yaşındaki Pelin Barlas işsizlikle mücadele ettiği bir dönemde hayatını tamamen değiştirecek bir karar aldı. Mesleğiyle ilgili iş bulmakta zorlanınca girişimciliğe soyundu. Genç kadın Türkiye’de popülasyonu hızla azalan mandaların sütüne artan talebi fark etti ve fırsatı değerlendirmeye karar verdi. Beş yıl önce mütevazı bir başlangıçla kendi çiftliğini kurdu.
Başlangıçta sadece üç anaç ve 11 mandayla çiftçiliğe adım atan Pelin Barlas kısa sürede işi büyütmeyi başardı. Hayvanların bakımını üstlenip her gün ahır temizleyerek ve onları yemleyerek geçirdiği zaman sonunda 70 mandadan süt sağarak önemli gelir elde eden Barlas şu an kendi işinin patronu olmanın gururunu yaşıyor.
Türkiye’de manda yetiştiriciliğinin zorlukları ve fırsatlar
Manda popülasyonu Türkiye’de bir zamanlar oldukça yüksekti. 1960’lı yıllarda bir milyonun üstünde olan manda sayısı ciddi şekilde azaldı ve 2022 yılı itibariyle sadece 121 bin 77 olarak kayıtlara geçti. Bu düşüş manda sütü ve ürünlerine talebin arttığı dönemde genç girişimciler için yeni fırsat doğurdu. Pelin Barlas fırsatı değerlendirenlerden biri oldu.
İstanbul’daki özel bir üniversitenin iletişim fakültesinden mezun olduktan sonra Antalya’ya dönen Barlas işsizlikle boğuştuğu dört yıl boyunca mesleğinde iş bulmakta zorlandı. Tam da bu dönemde, manda yetiştiriciliğindeki düşüşü ve süt ürünlerine erişimde yaşanan sıkıntıyı fark etti. Bu durumu avantaja çevirme kararı alan Barlas babasının yıllar önce kurduğu ancak atıl durumdaki çiftliği canlandırmak için kolları sıvadı.
Başarı dolu bir yolculuk
2019 yılında 11 manda ile işe başlayan Pelin Barlas kazandığı gelirle kısa sürede hayvan sayısını artırmayı başardı. Şu an 70 mandası ve 15 ineği bulunan Barlas çiftlikteki günlük yaşamını anlatırken işin zorluklarına da değiniyor. Her sabah erken saatlerde hayvanların sağımıyla başlayan gününde sütleri paketleyip buzağıların bakımını yapıyor. Ahırda geçen günleri bazen yorucu olsa da bu işin onu mutlu ettiğini söylüyor.
Yakın çevresinin başlangıçta bu işi yapamayacağına dair yorumlarını hatırlayan Barlas “Bana inanmayanlar oldu ama ben inandım ve başardım. Babamın 1980’li yıllarda hayvancılıkla uğraştığı dönemde öğrendiğim bilgileri kullanarak işimi büyüttüm. Bugün hayvanlarımın sağımını yapıyorum, yemlerini veriyorum ve işimi sevgiyle sürdürüyorum” diyor.
Pelin Barlas çiftçiliğe başladığı dönemde eğitimine de devam etti. Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’nde Laborant ve Veteriner Sağlık Bölümü’nden mezun olan Barlas şu anda tarım teknolojisi üstüne eğitimini sürdürüyor. Gelişen bilgi birikimiyle işine daha bilinçli yaklaşan genç girişimci manda yetiştiriciliğinde elde ettiği başarıyı daha da büyütmeyi hedefliyor.
‘Bu işi severek yapıyorum’
Pelin Barlas işsizlikle geçen dört yılın ardından başladığı bu yolculukta kendi işini kurmuş olmanın gururunu yaşıyor. “Yakın çevrem beni destekledi ama bazıları başaramayacağımı düşündü. Şu anda çiftliğimde 70 mandam ve 15 ineğim var. Bu işi severek yapıyorum, bu yüzden zorluklar bana ağır gelmiyor” diye ekliyor.
Zorlu çalışma koşullarına rağmen Pelin Barlas hayvancılığı sevdiğini belirtiyor. Sabahları başlayan iş rutini akşam da aynı şekilde devam ediyor ve günün sonunda hayvanlarına verdiği emeklerin karşılığını almanın mutluluğunu yaşıyor.
Barlas’ın hedefi, manda sayısını daha da artırarak süt üretimini çoğaltmak. Yeni mesleğinde her geçen gün daha fazla tecrübe kazanan Pelin Barlas hem hayvancılıkta hem de kişisel gelişiminde büyük adımlar atmaya devam ediyor.
“Yapamayacağımı düşünenler oldu ama şimdi geldiğim noktaya baktıklarında sanırım fikrini değiştirmişlerdir” diyor genç girişimci ve ekliyor: “Hayvancılığı seviyorum, bu işi yaparken mutlu oluyorum. Kendi işimin patronu oldum, bundan daha güzel ne olabilir ki?”