Ekonomik veriler ve analizler İspanya’nın 2024'te en iyi performansa sahip zengin ekonomi olduğunu gösteriyor. Bir zamanlar Avrupa'nın en hasta ekonomilerinden olan İspanya yapısal reformların uzun vadeli getirileri olduğunu da gösterdi.

İber yarımadasının en büyük ülkesi İspanya yıllardır Avrupa’da nispeten yüksek enflasyonu ve işsizlik verisiyle tanındı. İspanya denilince akla özellikle 2018-2013 döneminde 2008 küresel  krizinin yarattığı kriz ve büyük durgunluk gelirdi.  O dönemde özellikle gayrimenkul sektörü çökmüş ve bankalar büyük zarar görmüştü. İşsizlik oranı ise 2013 yılında yüzde 27 ile  Avrupa Birliği’ndeki en yüksek düzeye ulaşmıştı. Ardından devreye kurtarma paketi ve yapısal reformlar girdi. 2012’de Avrupa Merkez Bankası’ndan 41 milyar euroluk bir destek alan İspanya kamu harcamalarında frene bastı. Ekonomik toparlanma önce kız kesti ancak yapısal reformların da katkısıyla uçuşa geçti. The Economist dergisi de İspanya’nın şahlanışını “İspanya, Avrupa’nın geri kalanına neler öğretebilir?” başlıklı bir analizle mercek altına aldı:

“Bir düzine yıl önce İspanya, ekonomik başarısızlık için kullanılan bir kelimeydi. Ülkenin hükümeti ve bankaları bir ölüm sarmalına girmiş gibi görünüyordu ve kurtarma paketlerine muhtaçtı. Gençler ülkeyi terk ediyor ya da geleceğe ilişkin fırsatlarının olmamasını protesto ediyordu. Patlayan inşaat balonunun kalıntıları olan evler yarım inşa edilmiş, havaalanları terk edilmiş halde duruyordu.

Her şey nasıl da değişti. Bizim hesaplarımıza (The Economist) göre ülke, GSYH (milli gelir) büyümesi, enflasyon, işsizlik, maliye politikası ve borsanın performansı gibi bir dizi ölçüt açısından 2024 yılının en iyi performans gösteren zengin dünya ekonomisi olma yolunda ilerliyor. Hem genel ekonomik büyüme hem de istihdam yaratma hızı, zengin dünyanın gıpta ettiği Amerika Birleşik Devletleri’nden daha yüksek.

On yıl önceki krizden en kötü etkilenen Yunanistan ve İrlanda da 2024’te iyi bir performans sergiledi. Novo Nordisk’in obezite karşıtı ilaçlarının başarısıyla ekonomisi canlanan Danimarka da öyle. Ancak Avrupa’nın durgunluğa mahkum olduğunu söyleyenlere en iyi yanıtı İspanya veriyor. Ekonomisi geçmişteki reformların meyvelerini topluyor. Bu durum kıtanın geri kalanı için dersler sunarken, aynı zamanda bugünün İspanyol politikacıları için de bir uyarı olmalı.

Çıkarılacak derslerden biri hizmetlere odaklanmak ve imalatı fetişleştirmemek. İspanya’da sanayi üretimi, kısmen düşük enerji maliyetleri sayesinde Almanya’daki kadar hızlı düşmemiş olsa da, yine de durgunlaştı. Ancak turizm pandeminin en düşük seviyesinden toparlandı ve ülke daha fazla danışmanlık hizmetleri ve teknolojik know-how’ın yanı sıra güneş ve sangria ihraç ederek değer zincirinde yukarıya doğru ilerliyor. Ülkenin en büyük bankalarından BBVA’ya göre turizm dışı hizmetler pandemi öncesinde milli gelirin yaklaşık yüzde 5,5’ini oluştururken bu oran şu anda yüzde 7-8’e yükselmiş bulunuyor.

Bir başka ders de açık fikirli olmak yada değişime, yeni fikirlere ya da fırsatlara açık kalmak”. Gençler bir zamanlar fırsat aramak için İspanya’yı terk ederken, şimdi onun yerine İspanya’ya geliyorlar. Ülkede 2019’dan bu yana çoğu Latin Amerika’dan olmak üzere yabancı kökenli işgücü yaklaşık 1,2 milyon arttı. Bu göçmenlerin çoğu düşük ücretli, düşük vasıflı işlerde çalışıyor, yani ekonomi 2019’a göre yüzde 7 daha büyük olsa da, nüfus artışını hesaba kattığınızda oran yüzde 3 oluyor. Bu oran yine de, benzer göç patlamalarının yaşandığı ancak kişi başına düşen gayrisafi milli hasılanın (kişi başı milli gelir) azaldığı İngiltere ve Kanada gibi ülkelerden daha iyi.

İspanya Çinli şirketlerin yatırımlarını da memnuniyetle karşıladı. Otomobil üreticisi  Stellantis (Bünyesinde Citroën, Peugeot, Opel, Fiat gibi markaların yanısıra lüks markaları da bulunduran otomotiv şirketi) Çinli elektrikli araç akü üreticisi Catl, 10 Aralık’ta Zaragoza’da yeni bir akü fabrikası kuracaklarını açıkladı.Çinli otomobil üreticisi Chery International, Avrupa’daki ilk üretim tesisi için Barselona’yı seçti.

En önemlisi, İspanya örneği yapısal reformların uzun vadeli getirileri olduğunu gösteriyor. İspanya’nın son dönemdeki başarısının büyük bir kısmı, mali krizin ardından devreye alınan ve bankalarla işgücü piyasasında reformu amaçlayan kararlardan kaynaklandı. Finans sektörü güçlendi ve işgücü piyasası reformları sözleşmelerin yeniden müzakere edilmesini kolaylaştırırken bu da patronları daha fazla sayıda kalıcı istihdam yaratmaya teşvik etti. Güneş enerjisinden ek ücret alan “güneş vergisinin” kaldırılması da dahil olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarını teşvik etmeyi amaçlayan bir önlem paketi, yeşil enerjinin patlamasına yardımcı oldu.

İspanya yine de ipin ucunu bırakmamalı. Turizm ve göç ev fiyatlarını artırıyor; yatırım ve üretkenlik artışı ise zor görünüyor. Hantal ve kırılgan bir koalisyon hükümeti yanlış yönde ilerliyor. Eğitim ve hizmetler de dahil olmak üzere uzun vadeli büyümeyi artırmak için gereken ilave reformları hayata geçiremiyor. Hükümet, şirketlerin maliyetlerini artıran karmaşık düzenlemeleri benimsiyor. GSMH’nin sadece yüzde 1.3’ü gibi çok düşük bir oranda olan savunma harcamalarını arttırmak için para bulması gerekecek. İspanya, Avrupa ekonomilerinin aşılmaz gibi görünen zorlukların üstesinden gelebileceğini gösterdi ama  hareketsiz kalmanın yaratacağı tehlikeye de dikkat etmek zorunda bulunuyor.

 

Filistin’e destek yükseliyor: İspanya, İrlanda, Malta ve Slovenya resmen tanıyacak

Erken yatıp erken kalkmak mı ‘sabaha kadar dans’ mı: İspanya ‘hayat tarzı’nı tartışıyor