İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç asgari ücretin üretimin asli unsuru olduğunu, dolayısıyla makul seviyede tutulmasının çalışanlar ve işverenler için son derece önemli olduğunu söyledi. Odanın aralık ayı meclis toplantısında konuşan Avdagiç, “Bizim kanaatimiz, ücretlerde ‘hedeflenen enflasyon’ göz önünde bulundurularak yapılacak artış, fiyatlama davranışlarından, beklenti yönetimine ve talep dengesine kadar pek çok kalemde olumlu sonuçlar getirecektir” dedi. Eğer Avdagiç’in dileği gerçekleşirse asgari ücretin 2025 için Merkez Bankası’nın belirlediği yüzde 21 enflasyon hedefine göre 20 bin 570 bin lira civarında olması gerekiyor. Daha önce Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay da asgari ücretin hedef enflasyona göre belirlenmesi gerektiğini söylemişti.
Avdagiç, İTO’nun 817 bin üyesiyle Türkiye’nin en büyük işveren örgütlerinden biri olduğunu belirterek, asgari ücret görüşmelerini dikkatle takip ettiklerini kaydetti. Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre, Türkiye’de yaklaşık 7 milyon kişi asgari ücretle çalıştığını hatırlatan Avdagiç, bu sayının yeni asgari ücret tespitinde toplumun tüm kesimlerinin ortak menfaatine olan bir çizgide buluşulması gerektiğini hatırlattığını ifade etti. Avdagiç sözlerini şöyle sürdürdü:
‘Asgari ücretin C-level pozisyon maaşlarına kadar etkisi oluyor’
“Bize göre asgari ücret sadece bir taban ücret belirleme meselesi değildir. İşsizlik maaşından SGK primlerine, kıdem tazminatından staj ücretlerine kadar bağlı olduğu pek çok kalem bulunuyor. Asgari ücretin C-level pozisyon maaşlarına kadar etkisi oluyor. Bizim kanaatimiz, ücretlerde ‘hedeflenen enflasyon’ göz önünde bulundurularak yapılacak artış, fiyatlama davranışlarından, beklenti yönetimine ve talep dengesine kadar pek çok kalemde olumlu sonuçlar getirecektir. Ekonomi yönetiminin ortaya koyduğu perspektifle uyumlu hem işçi hem de işveren taraflarının yıl boyu üzerinde mutabık kalacağı bir asgari ücret artış oranı belirlenmesini önemli görüyoruz.”
Bununla birlikte gelir vergisi dilimlerinin yeniden düzenlenmesinin gündemde tutulması gerektiğini, bunun hem alım gücünü artıracak hem de işveren üzerindeki maliyet baskısını hafifleteceğini ve kayıt dışını azaltacağını kaydetti.