İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç’ten asgari ücret çıkışı geldi. Avdagiç asgari ücretin bir yıllık açıklandığını dolayısıyla bütün iş dünyasının bütçelerini buna göre yaptığını söyledi.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç iş dünyasının gündemine ilişkin gazetecilere değerlendirmelerde bulunarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) sıkılaşma adımlarına değindi. Avdagiç “Bizim ülke olarak en kısa zamanda, etkili bir şekilde enflasyonu aşağıya çekmemiz lazım. Enflasyonu aşağıya çekeceksek bunu hiçbir şeye dokunmadan, hiç kimsenin konfor alanına giriş yapmadan dünyada başaran hiçbir ülke yok” dedi. Enflasyonu düşürmenin belli kuralları, kaideleri ve konseptleri olduğunu dile getiren Avdagiç Türkiye’nin Orta Vadeli Program (OVP) ile enflasyonla mücadele için bir kurallar manzumesi ortaya koyduğunu, bununla ilgili 6-8 ay civarında elde edilen çıktıların, beklentiyi yüzde 100 karşılamasa da ağırlıklı olarak bu istikamette ilerlediğini söyledi.

‘Kısır döngüye girilmemeli’

Şekip Avdagiç bundan sonraki süreçte kısır döngüye girilmemesi gerektiğini belirtti:

“Burada zaman içinde tabii ki dokunuşlar yapılacak ama biz kalıcı ve hızlı şekilde enflasyonu düşürmek zorunda olan bir ülkeyiz. Hepimizin selameti için, iş dünyası, vatandaşlar, hükümet, uluslararası itibarımız, fiyat istikrarı açısından, daha uygun şartlarda iç ve dış borçlanmanın sağlanması açısından en öncelikli hedefimiz enflasyonu kalıcı şekilde düşürmek. Dolayısıyla bunu düşürmek için ortaya konan paketin sıhhatli çalışması konusunda hep beraber gayret göstermemiz lazım. Bu sadece iş dünyasının, ihracatçıların, ithalatçıların, kamunun yapacağı bir adımla olmaz. Topyekun, toplum olarak bunu benimsemeli, özümsemeli, içselleştirmeliyiz. Politikanın uygun bir şekilde yürütülebilmesi için 85 milyonun, çocukları çıkartırsak 65-70 milyonun ortak sorumluluğu var. Bu ortak sorumluluk içinde bunu en kısa zamanda başarabiliyor olmamız lazım.” Avdagiç ekonomi politikalarıyla alakalı olarak rasyonel bir sürecin devam ettiğini, burada bazı bireysel irrasyonel çıkışların genelleme yapılıp oradan hareket edilmemesi gerektiğini belirtti. Son 12 aylık enflasyon ile son 12 aylık kur değişimi arasında bir korelasyon olduğunu dile getiren Avdagiç şu anda kur ile enflasyon arasındaki ilişkinin makul bir dengede gittiğini anlattı.

‘Asgari ücrette spekülasyonlarla işimiz yok’

Şekib Avdagiç asgari ücrette ara zam beklentilerinin sorulması üzerine asgari ücretin bir yıllık açıklandığını, dolayısıyla iş dünyasının bütçesini buna göre yaptığını söyledi. Avdagiç “Bizim spekülasyona işimiz yok. Biz İstanbul Ticaret Odası’yız. Kamunun belirlediği bir asgari ücret var. Bunu belirlerken ortaya koyduğu bir çerçeve var. Biz ve temsil ettiğimiz şirketler kamunun ortaya koyduğu bu çerçeveyi ve buradaki takdiri gündeme alarak bütçemizi yaptık. Devletin bununla ilgili gündeme getirdiği bir söylem var, biz bu söylemin bu sene geçerli olduğunu öngörüyoruz” diye konuştu.

‘İş hayatı katılığında bir numarayız’

Avdagiç iş kanununun kümülatif olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek mesai saatlerinin kısaltılması gibi sadece bir-iki alt başlığın tek başına değerlendirilmesinin doğru olmayacağını vurguladı. Araştırmalara göre Türkiye’nin iş hayatının katılığı açısından dünyada açık ara “bir numara” olduğunu, böyle bir katılığı Türk iş dünyasının uzun süre kaldıramayacağını dile getiren Avdagiç bütün ülkelerde iş güvencesi açısından bazı başlıklar olduğunu ancak Türkiye’de bu başlıkların daha ayrıntılı olduğunu söyledi.
İTO Başkanı Şekip Avdagiç bu başlıkların kıdem tazminatı, işverenin emeklilik durumunda karşı karşıya kaldığı ilave yük, işsizlik sigortası, iş güvencesi ve sendikal tazminat olduğunu belirterek Türkiye’nin bu beş mekanizmanın uygulandığı tek ülke olduğunu ifade etti. Bu katılıkla Türk iş dünyasının rekabetçiliğini sağlamasının mümkün olamayacağını belirten Avdagiç şunları söyledi: :
“İstihdam üstündeki yüklerde çok aşamalı bir konu var. Kıdem tazminatı var. Her yıla 30 gün. İşveren emeklilikle ilave bir yükle karşı karşıya. İşsizlik sigortamız var. Defakto olarak bunu da işveren ödüyor. İş güvencesi var. İşten çıkardığınız zaman 8 ay artı 4 ay işe iade tazminatı var ve sendikal tazminat var en az 12 ay. Dolayısıyla bu beş mekanizmanın uygulandığı tek ülkeyiz. OECD ve AB ülkelerinde böyle beşli bir yapı yok. Çalışan ‘ben gidiyorum’ dediği zaman gidiyor, onunla ilgili işvereni koruyan hiçbir şey yok. En fazla ihbar süresi kadar çalışma mecburiyeti var. Dolayısıyla bu katılıkla önümüzdeki dönemde Türk iş dünyasının rekabetçiliğinin sağlanması mümkün değil. Yani istihdamın üzerinde hem kamunun yüklerini azaltması lazım hem de bu beş aşamalı katılığın azalması lazım.”

‘’100 bin liralık ücretin yüzde 55’i çalışanın eline geçiyor’

Şekib Avdagiç aylık 100 bin lira brüt maaşla çalışanın eline geçen oranın yüzde 55 olduğunu belirterek “Yani işverenin cebinden çıkan paranın sadece yüzde 55’i çalışanın eline geçiyor. Bu konudaki düzenlemeleri gözden geçirmemiz gerekiyor” dedi.
Kayıt dışılığın önlenmesi, çalışanların herhangi bir hak kaybı yaşamamasını ve işverenlerin daha rekabetçi olmasını konuştuklarını dile getiren Avdagiç “Hem çalışan ve ücretler üzerindeki kamu yükünü optimize etmemiz lazım hem de bu beşli mekanizmayı gözden geçirmemiz lazım” diye konuştu. Avdagiç iş kanunu görüşülürken kapsayıcı bir yaklaşımla sürecin yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi.

‘Eximbank kredileri yükseltilmeli’

İTO Başkanı Avdagiç Eximbank’ın ihracatçılara verdiği desteğin ticaretin seyrini çok olumlu etkilediğini belirterek ancak reeskont kredisi alan firmaların bunu amacına uygun kullanması gerektiğini vurguladı.
Reeskont kredilerinin, ihracatı daha rekabetçi hale getirecek firmalara kullandırılması gerektiğini kaydeden Avdagiç “Daha evvelki KGF kredilerinde olduğu gibi bir kısım reeskont kredisi kullanıcıları bunu gerçek amacı dışında kullanırlarsa bu sefer devlet reeskont kredisi kullananların tamamıyla ilgili tedbir almak zorunda kalır” dedi. Beklentilerinin Eximbank kredilerinin Türkiye’nin iki aylık ihracatına denk gelecek seviyelere, yani 40-45 milyar dolar civarına yükseltilmesi yönünde olduğunu kaydeden Avdagiç bunun gerçekleşmesi durumunda sürecin daha rahat yürütülebileceğini aktardı.
Avdagiç savunma sanayisinde atılan adımları çok değerli bulduklarının altını çizerek şunları söyledi: “Türkiye’de savunma sanayisi konusunda ciddi bir ekosistem oluştu. Burada sadece ana savunma sanayi şirketlerinin olması yetmez. Alt ürün, hizmet, sistem üreten firmaların oluşması da önemli. Türkiye’nin dünya savunma sanayisi pazarında da şu andakinden çok daha etkili bir noktaya doğru hızla gittiğini görüyorum. Bu, Türkiye’nin dış politikasına da çok ciddi bir katkı sağlayan unsur durumuna gelmiştir.”

‘Kırmızı et fiyatlarındaki artış rasyonel değil’

Şekib Avdagiç kırmızı et fiyatlarıyla ilgili süreci iyi takip etmek gerektiğinin altını çizerek son bir yılda yem fiyatlarının yüzde 27, kırmızı et fiyatlarının ise yüzde 100’ün üzerinde arttığını, bunun rasyonel olmadığını söyledi.
Bazı market zincirlerinde kırmızı et fiyatlarının ramazan ayı boyunca sabit kalması konusundaki adımların etkili olduğunu dile getiren Avdagiç buna karşılık kırmızı et fiyatlarının daha makul bir noktaya gelmesi gerektiğini vurguladı. Avdagiç kırmızı ette ana girdilerde böyle bir artışı gerektirecek maliyet oluşmadığını sözlerine ekledi.

Asgari ücretli üç kişinin geliri İstanbul’da yaşamaya yetmiyor