İngiliz edebiyatının en önemli eserlerinden biridir Dr. Jekyll ve Bay Hyde’in hikayesi. Robert Louis Stevenson’ın yazdığı korku türündeki novellada saygın doktor Dr. Henry Jekyll hazırladığı bir serumla içinden kötü karakter Hyde’ı çıkarır; popüler kültürde normalde sakin, iyi bir insan olan ancak zaman zaman içinden canavar çıkan kişileri anlatmak için kullanılır bu iki karakter.
ABD’deki Stevens Institute of Technology Üniversitesi’nden bilim insanları Jekyll ile Hyde olarak tanımladığı patronları araştırdı. Beyaz yakalı çalışanlar için çok önemli sonuçları olan bir araştırma bu. ve araştırmacıların vardığı sonuç şu; Bir Dr. Jekyll bir Mr. Hyde olabilen bir yöneticiyle çalışmak, sürekli Mr. Hyde yöneticiyle çalışmaktan daha kötü.
Çalışmanın baş yazarı Dr. Haoying Xu “Çalışanlarını sömüren yöneticilerin çalışanlar üzerinde ciddi bir etki yarattığını zaten biliyoruz ancak şimdi bu kötü yönetici ve etik liderlik arasında gidip gelen yöneticilerin çalışanlara daha da fazla zarar verdiğini görüyoruz. Etik bir liderlik tarzına geri dönmenin, önceki kötü davranışların etkisini sihirli bir şekilde ortadan kaldırmadığı ve bazı durumlarda işleri daha da kötüleştirebildiği ortaya çıktı” diyor.
Journal of Applied Psychology dergisinde yayınlanan araştırma anketler ve saha deneyleri verilerini kullanarak ‘Jekyll ve Hyde’ liderliğinin ABD ve Avrupa’da 650’yi aşkın tam zamanlı çalışan üstündeki etkisini inceledi. Dr. Xu’nun ekibi çalışanların yöneticileri kötü davranış sergilediğinde zorluk çektiğini doğruladı. Ancak yöneticiler kötü ve iyi tarzları arasında öngörülemez geçişler yaptığında bunun daha da güçlü bir olumsuz etkisi olduğunu gördü.
Dr. Xu nedenini şöyle açıklıyor: “Hangi patronun ortaya çıkacağını sürekli tahmin etmek zorunda kalıyorsanız, yani karşınızda iyi polisi mi kötü polisi mi bulacağınızı bilmiyorsanız duygusal olarak yorgun, moralsiz ve tam potansiyelinizi kullanamaz hale gelirsiniz.”
Çalışanlar bir liderin sürekli değişen kötü davranışlarından doğrudan etkilenmese bile, ‘Jekyll ve Hyde’ liderliğin ciddi bir bedel ödetebileceğini göstermesi açısından araştırma bir ilk. Bir yöneticinin kötü ve etik liderlik arasında gidip geldiğinde bunun ek belirsizlik yarattığını ve çalışanların yöneticinin yeteneklerine güvenini aşındırdığını gösteriyor. Çalışan-patron ilişkisi öngörülemez hale gelirse veya iyi ve kötü davranışları tekrarlayan geçişler olursa bu durum tüm ekip için sorunlara yol açabiliyor.
Araştırma işyerleri için bazı önemli yeni içgörüler de sunuyor. Bulgulara göre kurumlar yönetici veya patronlar sürekli kötü ve çalışanı sömüren davranış sergilediğinde müdahale etme eğilimindeyken bu tutumu yer yer ortaya çıkan liderlere daha hoşgörülü. Ancak bu çalışmayla aralıklı kötü davranışların aslında kuruluşlar için daha toksik olabileceği görüldü.
Dr. Xu, ‘Jekyll ve Hyde’ yöneticilikle mücadele için kuruluşların endişelerini dile getiren çalışanlara dikkat etmeleri ve liderleri ara sıra da olsa kötü davranışları nedeniyle sorumlu tutmaları gerektiğini söylüyor. Ayrıca bu tip davranışlar sergileyen yöneticiler için öfke yönetimi koçluğu da öneriyor.