ABD’li yatırım bankası JPMorgan, 14 Mayıs seçiminin ardından “ortodoks politikalara güçlü bağlılık” oluşması halinde dolar/TL tahminleri 25, “ılımlı ortodoks politika senaryosunda ise 30 seviyesinde öngörüldü. JPMorgan, stratejistleri David Aserkoff ve Inga Q. Galeni imzalı 2 Mayıs tarihli raporda, “ortodoks politikalara güçlü bağlılık” oluşması halinde *MSCI Türkiye Endeksi’nin dolar bazında yüzde 74 yukarı yönlü potansiyele sahip olacağını, “ortodoks politikalara ılımlı bir dönüş” yaşanması halinde ise yüzde 29 düşüş ihtimali ortaya çıkacağını tahmin etti.
JPMorgan CEEMEA hisse senedi dağılım raporlarında Türkiye için nötr olmaya devam edildiği de vurgulandı. Yukarı hareket bekleyen yatırımcılar için ana yatırım yapılabilecek yurt içi sektörün bankacılık ve Koç Holding gibi şirketler olabileceği belirtildi.
JPMorgan nisan ayının ortasında yayımladığı notunda seçim sonrası senaryolarında ortodoks politikalara dönülse dahi yüksek volatilite nedeniyle TL’de değer kaybı beklediklerini belirtmişti. Banka şirketlerin döviz talebi ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) rezervlerini artırma hedefi gibi etkilerle Dolar/TL ’de 24-25 seviyelerinin görülebileceğini bildirmişti.
Raporda öne çıkan satırbaşları şöyle:
- 2023’te beklenen TL değer kaybı ve vergi artışları nedeniyle yukarı yönlü risklerle birlikte enflasyonun yılı yüzde 45,7’de tamamlamasını bekliyoruz.
- Seçim sonucu ne olursa olsun makro bir düzenlemenin kaçınılmaz olduğuna inanıyoruz. 2023 yılının birikmiş dengesizliklerin, yüksek enflasyonun ve büyük cari işlemler açığının düzeltilmesinin başlangıcı olmasını bekliyoruz.
Politika faizi 3. çeyrekte yüzde 30’a çıkacak
- Ortodoks enflasyon hedeflemesi politikalarına kararlı bir dönüş senaryosunda, TCMB’nin politika faizini mevcut yüzde 8,5 seviyesinden 3. çeyrekte yüzde 30’a çıkarmasını bekliyoruz.
- Bununla birlikte, yılın ikinci yarısında yüzde 40’a doğru daha fazla sıkılaşma ihtimali göz ardı edilemez.
- Faiz artışlarının üçüncü çeyrekte kasıtlı olarak gerçekleşmemesi durumunda, makro dengesizlikler büyüyecek ve nihayetinde bu yılın ilerleyen dönemlerinde çok daha büyük faiz artışları gerekecek.
- 2023 Türkiye için zorlu görünüyor. İlk olarak, depremle ilgili yardım ve yeniden inşa çabaları mali görünüm üzerinde baskı oluşturacak. EYT düzenlemesi, birinci çeyrekte açıklanan emeklilik maaşı ve ikramiye zamlarıyla birleştiğinde daha fazla harcama anlamına geliyor.
Bu yıl büyüme yüzde 2,5 olacak
- Kur korumalı mevduat planının maliyeti 2022’de GSYİH’nın yüzde 0,6’sıydı, ancak mevduat faizlerindeki üst sınırın kaldırılmasının ardından artan katılım göz önüne alındığında, maliyet 2023’te çok daha yüksek olabilir.
- Zorlu bir küresel zeminde, Türkiye’deki makro dengesizlikler büyümeyi 2023’te keskin bir şekilde aşağı çekecek. 2022’de yüzde 5,6 ve 2021’de yüzde 11,4 olan GSYİH büyümesinin 2023’te yüzde 2,5 olacağını tahmin ediyoruz.
*MSCI Türkiye Endeksi BİST 100’de işlem gören belli başlı hisselerden oluşurken, bu endeks Türkiye pazarının büyük ve orta büyüklükteki segmentlerinin performansını ölçmek için kullanılıyor.