Yalova Altınova’da 2019 yılında kurduğu Alova Farm çiftliğinde başta yaban mersini ve çilek olmak üzere orman meyveleri üreten tarım girişimcisi Levent Sarılgan, Letven Capital iştiraki Ecofolio Kitle Fonlama Platformu A.Ş. aracılığıyla ikinci bahçesi olan Super Farm’ı hayata geçiriyor. Sarılgan, kitle fonlama (Çok sayıda bireyin küçük miktarda katkılarına dayanan yeni nesil bir yatırım ve fonlama sistemi) yani karınca kararınca yöntemiyle kurulacak ikinci çiftlikte, tarıma ilgi duyan ama bu konuda bilgisi ya da zamanı olmayan herkese anahtar teslim çiftçilik fırsatı sunacaklarını söylüyor.
Altınova’da 27,5 dönüm arazide, 18 bin ağaçla gerçekleştirilmesi planlanan projenin 12 yılda yaklaşık 5 milyon Euro ciro oluşturması öngörülüyor. Super Farm ile ilk örneği kurulacak kitle fonlama destekli yaban mersini bahçeleri ağı üzerinden Türkiye’nin 10 yıllık hedefi olan 150 bin ton üretimin, yüzde 20’sinin gerçekleştirilmesi hedefleniyor.
Super Farm ile başlayan yaban mersini bahçeleri ağı 5 yılda en az 3 bin dönüm üretim alanı ve 6 bin ton üretim kapasitesine ulaşacak. Hedef Avrupa pazarında, büyük market zincirlerine aracısız satış yapan bir tedarik merkezi haline gelmek.
Kampanya 23 gün önce başladı
Yeni bahçelerini, büyük ve küçük yatırımcılarla birlikte kurma vizyonuyla 23 Ağustos’ta kitle fonlama kampanyasına başladıklarını belirten Sarılgan, “Bahçe sahibi, yetiştirici çiftçi ve pazarlama sorumluluklarını üstlenerek yaban mersini fidelerinin temininden, bahçenin kurulumuna, fidelerin dikimine, sulama ve gübreleme otomasyon altyapısının kurulumuna ve kalibrasyonuna tüm işletme süresi boyunca çiftçilik faaliyetinin organize edilmesinden sorumlu olarak, yatırımcılarına anahtar teslimi bir çiftçilik faaliyeti ve geliri fırsatı sunuyoruz” diyor.
7,8 milyon TL toplandı
60 gün süreli kampanyada bahçenin kurulması için 25 milyon TL toplanması hedefleniyor. Edinilen bilgiye göre kampanyanın ilk 23 gününde 400’den fazla yatırımcı toplam 7 milyon 800 bin TL yatırım yaptı. Yani hedeflenen miktarın yüzde 31’i toplanmış. Kampanyaya 1 TL ile katılmak da mümkün ancak üst sınır bulunmuyor.
Kampanya başarılı şekilde sonuçlanırsa 90 günden daha kısa sürede İpek Yolu Orman Meyveleri A.Ş isimli şirket kurularak 27,5 dönüm arazide yaban mersini üretimine başlanacak. Fonlama kampanyasına katılanlar İpek Yolu Orman Meyveleri A.Ş’nin ortağı olacaklar.
Kampanyanın sona ermesinden sonra en geç 6 ay içinde bahçe kurulumu ile ilgili saksılar, torf ve toprak malzemeleri, sulama sistemi altyapılarının satın alınacak, bahçe kurulumu ve fide dikimi gerçekleştirilecek. Sarılgan “Önümüzdeki haziranda, ilk hasat olarak saksı başına 1,5 kg verimle, 27 ton mahsul alınmasını, önümüzdeki yıllarda saksı başına verimin 3.5-4 kg’a çıkmasını hedefliyoruz” diyor.
Aynı yöntemle daha sonra kurulması öngörülen yaban mersini bahçelerinin her biri için bir anonim şirket kurulacak. İpek Yolu Orman Meyveleri A.Ş’nin ortakları isterlerse para koyarak o şirketlere de ortak olabilecekler.
Çıkmak isteyen ne yapacak?
Fonlamaya katılıp da ortak olanlar bir süre sonra hisselerini satıp ayrılabilecekler. Bu konuda bir süre kısıtlaması yok. Ancak hisselerin bir ikincil piyasası olmadığı için satmak isteyenler önce şirketin diğer ortaklarına teklifte bulunacaklar. Ortaklardan alıcı çıkmazsa kurucu tarım girişimcisi Levent Sarılgan’ın kapısı çalınacak. Sarılgan ile de anlaşılamaması durumunda hisseler kitlesel fonlamaya aracılık eden Ecofolio Kitle Fonlama Platformu A.Ş.&’nin ana şirketi Letven Capital’e satılacak. El değiştirme sırasında ortaya çıkacak fiyatta girişimin o güne kadarki performansı da etkili olacak. Kitle fonlamasıyla gerçekleştirilecek projenin sahibi şirketin hisselerinin ikincil piyasası olmasa da projenin başarısı ve yıllık temettü miktarı bir değişim fiyatının ortaya çıkmasını sağlayabilir.
Ortaklar ne kazanacak?
Ecofolio Kitle Fonlama Platformu A.Ş. Genel Müdürü Arif Ünver, yatırımcıların kendilerini aldıkları temettüyle 3-4 yılda amorti etmelerinin öngörüldüğünü söylüyor. En kötü senaryoya göre yatırımcının kendisini en fazla 5 yılda amorti edebileceği düşünülüyor. Ancak instagramdaki reklamlarda ise İpek Yolu Bahçe yatırım turunun “12 yıl boyunca yıllık ortalama euro bazında yüzde 18 temettü dağıtma hedefi” ile başladığı belirtiliyor.
Orta ve uzun vadeli borsa yatırımcıları için fırsat
Sermaye piyasasında 30 yıllık bir geçmişi olan Arif Ünver ‘Kimler ortak oluyor?” sorusunu ise şöyle yanıtlıyor:
‘Her meslek grubundan insanlar yatırımcı oluyorlar. Ben projenin borsanın orta ve uzun vadeli yatırımcıları için çok iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ayrıca borsada temettü yatırımcıları için de uygun bir proje.’’
Hedef 2026’da toplam üretimin yüzde 20’si
Super Farm yaban mersini bahçesi ile başlanılan proje kurulacak yeni bahçelerle, Türkiye’nin 2026’ya kadar öngörülen 30 bin ton üretim hedefinin yüzde 20’sini, , daha uzun vadede Avrupa pazarındaki toplam üretimin yüzde 1’ini hedefliyor. Super Farm, Türkiye’de B2B ve B2C satış yapmayı amaçlıyor. Projede ilk hasat gelecek yıl alınacak. Saksı başı üretimin 2024 yılında 1,5 kg’dan başlayarak sonrasında 3 kg ve ilerleyen yıllarda 4 kg olması öngörülüyor.
Ortakların oy ve söz hakkı bulunacak
Sarılgan’a göre kaliteli ve katma değerli tarımsal üretimi gerçekleştirmenin en önemli ön koşulu, tüketicilerin gıda üretim tesis veya çiftliklerine sahip olması. “Super Farm projesi halkın ortağı olduğu, gıda ve tarım üreticileri vasıtasıyla gıdanızın kalitesini kontrol edebildiğiniz ve kendi ürettiğiniz, ortağı olduğunuz ürünü tüketirken de hep birlikte para kazanacağınız yepyeni bir sektörel dönüşümü de başlatıyor” diyor Sarılgan. Ünver de, kitlesel fonlamayla gerçekleştirilen projeleri bünyesinde barındıran şirketlerde yasal zorunluluk bulunmamasına rağmen İpek Yolu Orman Meyveleri A.Ş ortaklarının hem oy hem de söz hakkı olacağının altını çiziyor.
Beyaz yakalılara ‘Tarım çok ciddi iş’ uyarısı
Son yıllarda özellikle beyaz yakalılar arasında birkaç dönüm arazi alıp ürün yetiştirmeye çalışan ya da çiftçilik hayali kuranların sayısında ciddi bir artış oldu. Bu süreçte çok sayıda yatırımcının zarar edip tarıma küstüğüne dikkat çeken Levent Sarılgan şunları söylüyodr:
“Tarım çok ciddi bir iş, amatör ruhla yapılacak bir iş değil. Bana gelip fikir almak isteyenlere ilk sorduğum soru ‘Bu üretim yerinin başında kim duracak’ sorusunu ‘Benim bir tanıdığım var’ diye yanıtlayanlara ‘Sakın yapma’ diyorum. Her sabah orada işçilerle beraber uyanmak zorundasınız. Ve işçiler gittikten sonra orayı terk etmek zorundasınız. Eğer bunun dışında bir beklentiniz ya da rüyanız var ise sakın bu işe girmeyin. Benim önerim, eğer tarımla ilgileniyorsanız ve bir katkım olsun istiyorsanız bu tür girişimlere destek olun, bu işe kendini adamış insanlara yatırım yapın” diyor.
Türkiye’nin avantajı büyük
Dünyada yaban mersini başta olmak üzere orman meyveleri tüketimi son 10 yılda önemli oranda arttı. 2010 yılında 439 bin ton olan üretim de geçen yıl 1,8 milyon tona yükseldi. ABD’de orman meyveleri üretimi 2018-2022 döneminde yüzde 40 artarken, bu ülkede kişi başı yaban mersini tüketiminin gelecek beş yılda 1,2 kilogramdan 1,5 kilograma çıkması bekleniyor. Aynı dönemde tüketimin Avrupa Birliğe (AB) ülkelerinde iki, Çin’de ise üç kat artması bekleniyor.
Küresel pazardaki büyüme potansiyeline dikkat çeken Sarılgan, yaban mersinin sağlıklı besin, raf ömrünün uzunluğu, geniş bir coğrafyada yetiştirilebilmesi gibi birçok özelliğinin ürüne ilgiyi artırdığını söylüyor. Sarılgan, Türkiye’nin de yaban mersini tarımı bakımından çok önemli avantajlara sahip olduğunu ifade ederken “Yılın sekiz ayından daha uzun bir süre yaban mersini üretebiliyoruz. Türkiye en büyük iki pazar olan AB ve İngiltere’ye coğrafi yakınlığı, karadan ve havadan soğuk zincir lojistik yetkinliğinin üst düzeyde olması, üretim ve hasat maliyetinin nispeten ucuzluğu ve ikliminin uygunluğu nedeniyle yaban mersini üretiminin dünyadaki yeni merkezi olmaya en güçlü aday ülke konumunda” diyor.