Toplumu ve yaşadığımız dünyayı değiştirmek ve iyileştirmek için çabalamak önemli bir ülkü. Geç de olsa bu gerçeğin artık farkındayız. Artık sadece işi ve kârı büyütme odağından çıkıp, kurumsal ve bireysel olarak yarattığımız değeri ve topluma sağladığımız katkıları önemsiyoruz.
Çalışacağımız işi ve şirketi, okuyacağımız okulu ve bölümü, hatta kuracağımız girişimi seçerken yarattığı etki ve çözdüğü probleme odaklanıyoruz. Ana sorumuz, meselemizin ne olduğu ve neyi çözerek, nasıl bir etki yarattığımız.
31 yıllık iş hayatımda çok sayıda dernek ve STK ile tanıştım ve çalıştım. Bir çoğunda çok güzel işler ortaya çıkardık ve hayatlara dokunduk. ‘Büyüklerin’ geç ya da yetersiz kaldığı alanlarda, sosyal girişimler ve sivil toplum kuruluşları tüm dünyada öncü olmaya devam ediyor.
‘KODA gönüllüsü olmaya karar verdim’
İki sene önce sevgili ortağım Zeynep Kurmuş sayesinde, Köy Okulları Değişim Ağı-KODA ve ekibi ile tanıştım. Ben hayatımda yaptığı işi bu kadar tutkuyla yapan, adanmış bir ekip görmedim. Çoğu zaman hepimizin yaptığı gibi sadece bağışçısı ya da destekçisi değil, gönüllüsü olmaya karar verdim.
Tüm iş arkadaşlarıma, girişimcilere ve gençlere kesin tavsiyemdir.
Keşke çalışırken de vaktimi ve enerjimi böyle güzel işlere daha çok ayırsaymışım diye hayıflandım. Çok yoğun tempoda çalışırken sadece işimize odaklanıyoruz, çevremizde olan güzel işleri uzaktan takip ediyoruz. “Aferin, iyi ki böyle güzel insanlar var” deyip kendi işimize dönüyoruz. Ama ucundan tutmak, deneyim ve tecrübelerimizin orada işe yarayacağını düşünmekten uzak duruyoruz. “Aynı anda ikisi olur mu?” ya da “Hiç bilmediğim bir alanda benim ne katkım olabilir ki?” diyebiliyoruz ve erteliyoruz.
Geçen senenin başından beri Köy Okulları Değişim Ağı (KODA) gönüllüsüyüm ve bu Haziran ayı itibarıyla KODA’nın Yönetim Kurulu’nda yer almaya başladım. Neredeyse iki yıldır köyleri KODA’nın kurucusu Mine ve Mira ile geziyorum (Mira, Mine’nin şimdi 18 aylık olan kızı).
İhtiyaç duyduklarında yönetim ekibine mentorluk yapıyor, Bursa Bursa – Orhaneli’ne desteğe gidiyorum. Bazen de şirket ziyaretleri yaparak KODA’nın yaptığı iyi işleri ve büyüme planları için gerekli ihtiyaçları iş dünyasından arkadaşlarıma anlatıyoruz. Çok da güzel destek ve tepkiler alıyoruz.
Köy okullarında 92.000’den fazla çocuğa ulaşmışlar
Neden mi?
Hadi o zaman size KODA’yı ve KODA kurucusu Mine Ekinci’yi anlatayım; Mine, Yalova’da doğmuş, depremden sonra köye yerleşmiş, arkasından Robert Kolej, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler ve üstüne Harvard Üniversite’sinde Eğitim Politikaları master’ını tamamladıktan hemen sonra Türkiye’ye dönmüş ve köyleri dolaştıktan sonra 2016’da KODA’yı kurmuş.
KODA’nın amacı kırsal eğitimde sistemsel bir dönüşüm yaratmak. Bunu yaparken de kırsal bölgelerde yaşayan öğretmenlerin güçlendirilmesi ve ailelerin desteklenmesini merkeze koymuşlar. Bugüne kadar Türkiye’nin her yerinden 6000’in üzerinde öğretmen ve öğretmen adayıyla, 800’ün üzerinde ebeveynle çalışarak köylerde yaşayan 92.000’den fazla çocuğun daha iyi eğitim almasını sağlamışlar.
KODA, 23 çalışanı, 100’ün üzerinde gönüllüsü, mentor öğretmenleri ve gönüllü eğitmenleri ile köy öğretmenlerini kişisel ve mesleki olarak güçlendirmeye, köylerdeki ebeveynleri eğitimlerle desteklemeye yönelik tasarladığı programlar sayesinde köylerdeki çocukların eğitim süreçlerini kalıcı olarak daha nitelikli hale getiriyor.
Köy öğretmenleri için iki kitap ürettiler
Aynı zamanda üniversiteler ile iş birlikleri yaparak eğitim fakültelerindeki öğretmen adaylarını mezun olmadan önce köyde öğretmenliğe hazırlıyor. Köylerdeki ihtiyaçlara karşılık gelen ve yereldeki fırsatları değerlendiren eğitim içerikleri ve ders materyalleri de üretiyor. Bu kapsamda 2018 yılında ürettikleri iki kitap Türkiye’de köy öğretmenleri için bir ilk oldu ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından da yaygınlaştırıldı.
6 Şubat’taki afetten etkilenen köyler için de yeni programlar tasarlamışlar. Depremden sonra Hatay ve Adıyaman’da öğretmen, aile, çocuk buluşmaları ve eğitimleri yapıyorlar.
KODA’nın, yakınında çok sayıda köy bulunan Bursa Orhaneli’nde tüm köy öğretmenlerini toplayabileceği ve eğitimler, kamplar yapabileceği bir AR-GE merkezi kurma hayalleri var. “Orhaneli’nde , kırsalda eğitim alanında örnek işleri üretelim ve ilham alınacak bir merkez yaratalım istiyoruz” diyorlar. Oradan da bu iyi uygulamaları tüm ülkeye ve köylere yaymak istiyorlar.
Mine için, rahat batma durumu hiç geçerli olmamış. Sadece daha rahat bir hayatı seçebilecekken, ilkokuldan beri kafasında kurduğu hayali gerçekleştirmek için okuyor, düşünüyor ve bugün de arkadaşlarıyla birlikte üretmeye devam ediyor.
‘Başbakan olmak istiyorum’
İlkokul 4. sınıfta öğretmen ileride hangi mesleği yapmak istediğini sorduğunda “Başbakan olmak istiyorum” diye cevap veriyor. Toplumsal sorunları çözmek istiyor hep. O yaşlarda bile, insanların hep şikayet edip ama şikayet ettikleri konularda birşey yapmamalarını anlamıyor.
Robert Kolej’e başladığında, gençler siyaset yapsınlar diye ‘Beyaz Platfom’ adında ilk sosyal girişimini okuldan bir arkadaşıyla birlikte başlatıyor.
2015’te Harvard’a gitmeden önce eğitim konusunda çalışmaya karar veriyor ve eğitimini ve tezini bu konuda hazırlıyor. Harvard biter bitmez bu konuyu çalışmak için Türkiye’ye dönüyor ve sorunları daha iyi anlamak için köylere gidip köy öğretmenleri ile tanışmaya başlıyor ve onları dinliyor.
“Kurumsal hayatta çalışmayı seçenek olarak hiç görmedim, topluma fayda sağlayacak özellikle eğitim alanında bir şeyler yapmak istedim” diyor.
“Ben sosyal girişimci olacağım” diye de yola çıkmamış ama kendini KODA’yı kurarken bulmuş. KODA yedi senedir köy okullarında eğitimin nitelikli hale gelmesi için öğretmenlerle, ailelerle çalışıyor. Bu konuda araştırmalar yapıyor, eğitimler hazırlıyor ve köylere giderek bunları uyguluyor.
Bu programların hiç biri günlük, haftalık uygulamalar değil. Bazıları bir yıl sürüyor. Öğretmen toplulukları oluşturuyor ve bu topluluk yeni öğretmenlere destek oluyorlar.
KODA’yı bir inceleyin derim
Benim de daha önce yaptığım gibi köy okullarına ayakkabı, kitap veya kıyafet yollamak gibi bir kerelik değil. Öğretmenlerin köye adaptasyonunu sağlayacak, ailelerin çocuğa ve eğitime bakışını olumlu etkileyecek, köy okullarında eğitimin niteliğini arttıracak kalıcı dönüşümleri konuşuyoruz.
Yaşadığımız şehirlerin hemen yanında ya da çok uzağında olan köylerde eğitimin nasıl yapıldığı, köy öğretmenlerinin yaşadığı zorluklar ve bu alanda KODA’nın yaptıklarını öğrenmek için KODA’yı bir inceleyin derim.
Sadece kendi çocuklarımız değil, köy okulları ve oradaki çocuklarımızda hep aklımızda ve kalbimizde olsun.
KODA’nın web sitesi: https://kodegisim.org/
Mine Ekinci ie podcast: https://linktr.ee/rahatbatti