Ekonomi yönetiminin haziran ayından bu yana politika faizini 21,5 puan artışla yüzde 8,5’ten yüzde 30’a çıkarmasıyla başlayan ortodoks politikalara yaklaşma çabasının olumlu sinyalleri yavaş yavaş görülmeye başladı. ABD’li yatırım bankası JPMorgan’ın “TL’de ağırlık artır” tavsiyesinin ardından Goldman Sachs da TL’ye yatırım önerdi. “Türkiye yeniden oyuna giriyor” başlıklı 26 sayfalık raporda, pozitif faiz stratejisi nedeniyle TL carry trade işlemlerinin uzun yıllar sonra yeniden mümkün olabileceği öngörüldü.
Son olarak uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in ardından S&P Global de Türkiye’nin kredi notunu “B”de sabitleyerek kredi notu görünümünü “negatif”ten “durağan”a çıkardı. Karar beklentiler dahilinde gerçekleştiği için piyasalarda fazla heyecan yaratmasa da geleceğe dair umutları artırdı. Peki tüm bu olumlu gelişmeler Türkiye’ye beklenen doğrudan yabancı sermaye girişini çekmeye yetecek mi? Türkiye’nin önde gelen ekonomistleri bu sorunun cevabını sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarla verdiler.
‘Yeniden başlıyoruz, yol uzun’
Merkez Bankası eski Başekonomisti ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara, S&P’nin kararını bir grafikle şöyle yorumladı.
Türkiye’nin kredi notu 2001 krizinde dip yaptıktan sonra yatırım yapılabilir seviyeye çıkması, sabırla uygulanan istikrar programından sonra tam 11 yıl sürmüştü. 2012’te güzel haberi aldığımda kariyerimin en mutlu günlerinden birini yaşamıştım.
Yeniden başlıyoruz, yol uzun. pic.twitter.com/vItDNTZhwe— Hakan Kara (@ali_hakan_kara) September 29, 2023
Hazine eski Müsteşarı ve iktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez, X hesabından yaptığı paylaşımda, şu görüşlere yer verdi:
S&P, Türkiye’nin B olan kredi notunu değiştirmezken görünümü negatiften durağana yükseltti. CDS primimiz geriler ve ülkeye sıcak para (özellikle carry trade) girişi başlayabilir ama bu kararın doğrudan yabancı sermaye yatırımı çekmeye pek yararı olmaz. https://t.co/YOkmEjpQk8
— Mahfi Eğilmez (@mahfiegilmez) September 30, 2023