Merkez Bankası eski Başekonomisti ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda kamunun döviz açık pozisyonunun 300 milyar doları geçtiğini tahmin ettiğini belirterek, “Yani artık kurdaki her 1 TL artışın kamuya (halka) yükü yaklaşık 300 milyar TL olacak. TCMB’den beklentim Finansal İstikrar Raporu’nda bardağın sadece dolu tarafını değil, bu tabloyu da ortaya koymasıdır” dedi.
Kara, paylaşımına çok karamsar yorumlar gelmesi üzerine yaptığı paylaşımda ise alttaki grafikle birlikte “O kadar da moralinizi bozmayın, kısmen bardağın dolu tarafı da var. Son dönemde reel sektörün açık pozisyonu azaldı, yani olası kur şokuna karşı şirketlerimizin direnci arttı” yorumunu yaptı.
Kavcıoğlu: Kamu, hane halkı, reel sektör ve banka bilançolarında TL’nin ağırlığı artıyor
Prof. Dr. Hakan Kara’nın “bardağın dolu tarafını gördüğü için” eleştirdiği Merkez Bankası’nın önceki gün yayınlanan Finansal İstikrar Raporu’nda Başkan Şahap Kavcıoğlu, “liralaşma stratejisi”ni öve öve bitirememişti. “Liralaşma stratejimiz çerçevesinde 2022 yılı başından itibaren attığımız tüm adımlar kalıcı fiyat istikrarını finansal istikrarla bir arada sağlayacak bir perspektifle oluşturulmaktadır. Bu kapsamda, finansal sistemde Türk Lirası’nın payını kalıcı şekilde artırmaya ve yurt içinde tüm yatırım ve ticaret işlemlerinin Türk Lirası etrafında şekillenmesini temin etmeye yönelik politikalar uygulanmaktadır. Nitekim attığımız adımlar sonuçlarını vermeye başlamıştır” diyen Kavcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürmüştü:
“Bilançolarda yaşanan liralaşma ile reel sektör firmalarının yabancı para pozisyon dengesi iyileşirken, hane halkının finansal varlık kompozisyonunda Türk lirasının payı önemli ölçüde artmaktadır. Bu sayede firmaların ve hane halkının finansal dayanıklılık göstergeleri güçlü kalmaya devam etmektedir. Hayata geçirilen hedefli kredi politikaları ile kredi kompozisyonu hedeflenen yönde değişmiş ve net ihracatçı firmalar ile KOBİ’lerin toplam kredilerdeki payı artmıştır. TL kredi faizlerinin para politikası faizlerine yakınsaması sağlanarak firmaların finansmana erişimi desteklenmiş ve firmaların finansman maliyeti kanalıyla parasal aktarımın etkinliği güçlendirilmiştir.
Bankacılık sektörünün aktif kalitesindeki iyileşme tüm kredi türlerinde ve kredi riski göstergelerinde gözlenmektedir. Sektörün mevduat ağırlıklı fonlama kompozisyonunun yanı sıra güçlü likidite tamponları da olası likidite şoklarına karşı dayanıklılığını desteklemektedir. Bankalar yasal sınırların üzerindeki sermaye yeterlilik oranlarını korumaktadır. TCMB, fiyat istikrarının kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması için Liralaşma Stratejisi’ni tüm unsurlarıyla uygulamaya devam edecektir. Politika faizi, hedefli kredi ve likidite politikaları ile üretim ve cari fazla kapasitesindeki gelişim süreci desteklenecektir. Arz kapasitesini artıracak finansal koşullar ile cari denge kalıcı fiyat istikrarıyla uyumlu bir yapıya kavuşturulacaktır. Liralaşma adımları ve çeşitlendirilmiş rezerv yönetimi ile de finansal istikrarın Türk lirası odaklı olarak tesis edilmesine katkı sağlamaya devam edilecektir. Liralaşma stratejisinin ekonomimizin dayanıklılığını artırarak finansal istikrara sağladığı katkı Asrın Felaketi olan 6 Şubat tarihli Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaralarının hızla sarıldığı süreçte daha da belirgin hale gelmiştir. Bu vesileyle deprem felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı tekrar rahmetle anıyor; deprem sonrası milletçe gösterdiğimiz yardımlaşma ve dayanışma ruhunun artarak devam etmesini temenni ediyorum.”
Raporda, liralaşma stratejisi çerçevesinde alınan kararlar ve uygulamalar ile kamu, hane halkı, reel sektör ve banka bilançolarındaki TL’nin ağırlığı artmaya devam ettiği belirtilerek, şu noktalara dikkat çekilmişti:
- Hane halkı borçluluğu kaynaklı düşük risk seviyesi korunmaktadır.
- Reel sektörün borç/varlık oranı ile döviz açık pozisyonundaki iyileşme sürmektedir.
- Hedefli kredi politikaları sonrasında TL ticari kredilerde KOBİ, ihracat ve yatırım kredilerinin payı artarken, KOBİ’lerin ve ihracatçı firmaların finansmana erişimi güçlenmektedir.
- Bankacılık sektörünün aktif kalitesindeki iyileşme tüm kredi riski göstergelerine yayılmaktadır.
- Bankalar likidite şoklarına karşı yeterli ve güçlü likidite tamponlarına sahiptir.
- Bankaların uluslararası piyasalardan borçlanma potansiyeli yüksek olup, dış borçlar ihtiyaçlar nispetinde yenilenmektedir.
- Bankalar yasal oranlar dahilinde ve sınırlı düzeyde yabancı para pozisyonu taşımaktadır.
- Yasal oranların oldukça üzerinde tutulan sermaye tamponları sayesinde bankacılık sektörü olası risklere karşı güçlü konumunu sürdürmektedir.