Merkez Bankası (TCMB) eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara önceki gün yaptığı açıklamada enflasyonda bu yıl için yüzde 36 ve gelecek yıl için yüzde 14 hedefinin çok iddialı olduğunu söyledi ancak çiçeği burnunda TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın Türkiye Bankalar Birliği’yle yaptığı toplantıda banka genel müdürlerini bu konuda ikna ettiği ortaya çıktı.
Akbank Genel Müdürü Kaan Gür dün düzenlenen basın toplantısında Fatih Karahan’ın pazartesi günü kendilerine yaptığı sunumla bu yılki yüzde 36 enflasyon hedefine ulaşılması konusunda kendilerini ikna ettiğini belirterek “Bir tanışma toplantısıydı. Özellikle yılın son çeyreğinde baz etkisiyle düşüş olacağı için bu yılki hedefin gerçekleşeceğine ikna olduk. Planlarımızı aksatacak anormallikler görmüyorum. Bankacılık temel fonksiyonlarına dönmek zorunda” dedi.
Ekonomi yönetiminin hazirandan bu yana aldığı kararlarla sektörün normalleşme halinde olduğunu vurgulayan Gür “Ekonomi yönetimi sadece bugünün değil üç yılın planını uyguluyor. Merkez Bankası’nın aldığı kararlarla zorunlu karşılık kaynaklı maliyetler desteklenir hale geldi” dedi. Gür sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özellikle şubat başında alınan yeni kararlara bakarsanız, bankacılık sisteminin zorunlu karşılıklardan kaynaklı maliyet baskıları belli noktada desteklenmiş durumda. Bu, krediye olan iştahı biraz daha yukarı çekebilir. Son dönemde TL bilançoların üzerinde ciddi marj baskısı var, dolayısıyla bu marjın normalleştiği yerde doğal olarak büyüme sınırları içinde kalmak kaydıyla, talebin düşük olmasına rağmen -işletme sermayesi olabilir farklı ihtiyaçlar olabilir- buralarda mutlaka imkan olacak.”
TCMB bir aydan uzun vadeli TL mevduat ve kur korumalı mevduat (KKM) hesapları için tesis edilen zorunlu karşılıklara üç ayda bir faiz uygulanacağını açıkladı. TCMB TL zorunlu karşılıklara ödediği faiz veya nema oranını Nisan 2022’de sıfıra indirmişti.
‘Kredi talepleri TL’den yabancı paraya dönmeye başladı’
Gür kredi taleplerinin bir kısmının TL’den yabancı paraya dönmeye başladığını da belirterek “Daha orta uzun vadeli kredileri konuşmaya başladık. Turizm sektörü 2024 yılında 60 milyar dolar gelir hedefliyor, bu çok ciddi devinim. Şu sıralar konuştuğumuz iki veya üç önemli büyük proje var” diye konuştu.
Bankacılık sisteminin fonlama maliyetlerinde bir artış olduğunu, bunun da ister istemez mevduat faizlerini biraz aşağı çektiğini hatırlatan Gür zorunlu karşılıklara faiz kararı sonrası mevduat faizlerinde de yukarı yönlü bir hareket olduğunu ifade etti.
Gür “Şu an itibariyle yüzde 51’le KKM’deki müşterinin TL’ye dönüşümünü destekleyecek bir faize ulaşıldığını düşünüyorum. Ağustosta 128 milyar dolar olan kur korumalı mevduat (KKM) hacmi 80 milyar doların altına indi. Bu hacim TL mevduata kayacak gibi görünüyor. 9 Şubat itibariyle TL mevduat hacmi yüzde 42,7’ye, yabancı para mevduatı yüzde 30’lardan yüzde 41,2’ye çıktı” dedi.
Teknolojiye 1,3 milyar dolarlık yatırım
Akbank’ın bu yıl yüzde 40 TL kredi büyümesi hedeflediğini ifade eden Gür sektörde takipteki kredi rasyosunda, özellikle ihtiyaç ve kredi kartlarında bir miktar bozulma olsa da bankacılık sisteminin kredi modellemelerinin çok sofistike olduğunu ve güçlü karşılıklar politikasının da bir tampon görevi üstlendiğini söyledi. Gür ayrıca Akbank’ın teknolojiye bu yıl 200 milyon dolar yatırım yapacağını, gelecek 3 yıl için de 600 milyon dolar bütçelendiğini, yapılan ve yapılması planlanan yatırımların toplamının 1.3 milyar dolar olduğunu belirterek “Böylece büyük bir unicorn’un piyasa değerine eşit bir
yatırımla Akbank’ın teknoloji gücünü ileri taşıyoruz. Bu rakam 17 ülkenin gayri safi yurtiçi hasılasından daha fazla. Akbank’ın piyasa değerinin de yüzde 19’unu ifade ediyor” diye konuştu.
Akbank’ın Borsa İstanbul’a kote şirketler arasında ilk 20 içinde olduğunu da belirten Gür “2023 yılsonu itibarıyla yüzde 55 yabancı payıyla banka hisseleri arasında en yüksek yabancı payına sahip. BIST 30 hisseleri arasında ise 3. sırada yer alıyor” dedi. Akbank’ın 13.000 kişilik güçlü ve yetkin ekibiyle Türkiye’ye sunduğu değeri zenginleştirmeye devam ettiğini belirten Gür sözlerini şöyle sürdürdü:
‘Her üç yeni müşteriden ikisi dijitalden geliyor’
“2023 yılında da Türk ekonomisine 962 milyar TL’si nakdi olmak üzere 1 trilyon 201 milyar TL kredi desteği sağlamaktan gurur duyuyoruz. Ülkemizde özel sektöre verilen toplam nakdi kredilerin yüzde 15’ini biz sağlıyoruz. Bu dönemde toplam tüketici kredileri hacmimiz yüzde 121 artışla 318 milyar TL’ye ulaştı. KOBİ’lere nakdi kredi desteğimiz bir yılda yüzde 49 artarak 134,4 milyar TL seviyesine geldi. 2020 yılından bu yana ödediğimiz vergi 42 milyar TL seviyesinde. Ayrıca sadece kendi bünyemizde yarattığımız istihdam değil, ekonomiye sağladığımız finansal hizmetlerle de milyonların istihdamını destekliyoruz. 76 yaşında köklü bir banka olan Akbank dinamizmini dijital ve yenilikçi hizmetleriyle koruyor, bu da hızla artan müşteri sayılarına yansıyor. 2022 ve 2023 yıllarında toplamda 4.6 milyon net müşteri kazandık. Böylece sadece son 2 yılda aktif müşteri bazımız yüzde 55 arttı. 2023 yılsonu itibariyle 13.1 milyon müşteriye ulaştık. 4 milyon yeni müşterimiz dijital kanallarımızı kullanarak Akbanklı oldu. Bu Akbank’ı tercih eden her üç yeni müşterimizin ikisinin dijitalden geldiğini gösteriyor. Dijital müşteri penetrasyonumuz ise yüzde 85’in üzerinde.”