Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan yılın ikinci enflasyon raporu sunumu için kameralar karşısına geçti. TCMB şubat ayındaki raporda yüzde 36 olan 2024 yıl sonu tüketici fiyat endeksi artışı tahminini yüzde 38’e çıkardı. Tahmin aralığının da yüzde 70 olasılıkla yüzde 34-42 arasında belirlendiği açıklandı. İlk dört ayda enflasyonun tahminlerinin dört puan üstünde gerçekleştiğine dikkat çeken Karahan “Bunu telafi etmek ek sıkılaşma ile dahi çok kolay değil. İlk dört ay gerçekleşmesi ile yüzde 36 hedefini baz senaryo olarak korumayı doğru bulmadık, enflasyon görünümünde bozulma olması halinde ek sıkılaşmaya hazırız” dedi. Önceki raporda yüzde 14 olarak açıklanan 2025 yıl sonu tüketici enflasyonu tahmininin aynı seviyede bırakıldığını söyleyen Karahan’ın sunumunda öne çıkan ifadeler şöyle:
-TCMB’nin temel amacı fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmektir. Enflasyon hedeflerimizle uyumlu seviyelere gerileyene kadar sıkı para politikası duruşumuzu korumakta kararlıyız. Fiyatlama davranışlarını ve beklentileri yakından takip ediyoruz, kalıcı bir bozulmaya kesinlikle izin vermeyeceğiz.
-Küresel finansal koşullar büyümeyi baskılamaya devam ediyor. Küresel büyümede 2024 yılında sınırlı bir artış öngörülmektedir. Önceki rapor dönemine göre, emtia fiyatlarında son dönemde genele yayılan bir artış gözlenmektedir.
-Jeopolitik gelişmeler ve sıkı politika öne çıkan küresel risk faktörleri. Küresel enflasyon hedeflerin üzerinde seyretmeye devam etmektedir, merkez bankaları parasal sıkılığı korumaktadır.
-Türkiye’de öncü göstergeler ikinci çeyrekte iç talebin ilk çeyreğe kıyasla daha ılımlı olduğunu göstermektedir. Talep koşulları enflasyonist seyrediyor.
-Çıktı açığının ilk çeyrekte bir miktar arttığı tahmin edilmektedir. Sıkı para politikası talebi dengeleyecektir. Çıktı açığı dezenflasyonist sürecinin önemli bir bileşeni olacak.
-Cari işlemler dengesindeki iyileşme devam ediyor. 2024 yılı ikinci yarısında, parasal aktarımın gecikmeli etkisiyle, iç talepte zayıflama olacağını ve bu sayede cari dengedeki iyileşmenin devam edeceğini öngörüyoruz.
-Son üç ayda enflasyon öngörülerimizden yüksek bir seyir izliyor. Tüketici enflasyonu öngörülen tahmin aralığının üzerinde gerçekleşmiştir.
Hizmet fiyatlarındaki artış daha güçlü
-Ana eğilim yavaşlamakla birlikte tahminlerimizden yüksek seyretmiştir. Öngörülerimizin aksine yılın ilk çeyreğinde toplam talep güçlü seyretmiş, kredi kullanımı artmıştır.
-Reel ücret artışları talebi destekledi. Son dönemde hizmetler grubundaki fiyat artışlarının, diğer gruplara kıyasla daha güçlü olduğunu görüyoruz.
-Hizmet enflasyonu aylık bazda yavaşlamakla birlikte yüksek bir seyir izlemektedir.
-Gelişmiş ülkelerde de hizmet enflasyonu manşet enflasyonun üzerindedir.
Konut fiyatlarındaki artış eğilimi yavaşlıyor
-Türkiye’de hizmet enflasyonun bileşenlerinden biri de kiralardır. Bu yüzden konut piyasasındaki gelişmeleri öncü gösterge olarak yakından takip ediyoruz. Konut fiyatlarındaki artış eğilimi yavaşlamaktadır. Konut fiyatlarının artış eğilimi tüketici fiyatlarındaki artış eğiliminin altında seyretmektedir.
-Konut fiyatlarındaki yavaşlamanın ilerleyen dönemde gecikmeli olarak kira artışını sınırlayabileceğini değerlendiriyoruz.
-Enflasyon beklentilerinin tahmin aralığına yakınsaması dezenflasyon açısından kritik önemdedir.
-Parasal sıkılaştırmanın beklentiler üzerindeki etkisi yakından takip edilmektedir. Kararlarımızın enflasyon beklentilerinde iyileşme sağlayacağını, piyasa beklentileri ile ara hedefimiz arasındaki farkın kapanacağını öngörüyoruz.
-Para politikasının mal enflasyonu üzerindeki etkisi daha belirgin, mal enflasyonu yavaşlayacaktır.
-Zorunlu karşılıklara yönelik uygulamalarla sistemden 1 trilyon TL likidite çektik. Likidite gelişmelerini yakından takip ederek, sterilizasyon araçlarını gerektiğinde etkin bir şekilde kullanacağız.
-Parasal sıkılaştırma finans piyasalarına hızlı ve güçlü bir şekilde yansıyor.
-Para politikası duruşumuz ve makroihtiyati çerçeve mevduat faizlerinin Türk Lirası’na geçişi destekleyecek seviyelerde kalmasını ve tasarrufların artmasını sağlayacaktır. Son veriler yabancı para mevduatından TL mevduatına geçişin hızlandığını gösteriyor.
-Kredi faizlerinin geldiği seviye iç talebin dengelenmesine katkı verecek.
-Son dönemde yabancı para kredilerinin arttığını gözlemliyoruz.
-Swap hariç net rezervlere bugün itibarıyla baktığımızda son iki haftada 18 milyar dolarlık bir ek iyileşme görmekteyiz. Böylece ilgili dönemde swap hariç net rezervler toplam 34 milyar dolar artmıştır.
-TCMB 2024 ortalama ham petrol fiyatı 86,4 dolar seviyesine çıktı.
-2024 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 38’e güncelledik. 2025 ve 2026 tahminlerini sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde koruduk. Orta vadede ise enflasyonun yüzde 5’te istikrar kazanmasını hedefliyoruz.
-Tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları da 2024 yılı için yüzde 34 ve 42, 2025 yılı için ise yüzde 7 ve 21’e tekabül etmektedir.
-Tahmin güncellenmesinde yılın ilk çeyreğinde makro ekonomik gelişmelerin etkili olduğunu görüyoruz.
-Para politikasındaki kararlı duruşumuz, yurt içi talepte dengelenme, Türk Lirası’nda reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme vasıtasıyla aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecektir.
-Aylık enflasyonun ana eğiliminde, belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri, öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz.
Mayısta yüzde 75-76 ile zirve yapacak
-Kamu maliyesinden gelecek destek de önemlidir. Kamu maliyesi tarafında son dönemde yapılan açıklamalar var. Bakanlığın ve Cumhurbaşkanımızın açıklamaları oldu. Yönetilen-yönlendirilen fiyatlar belirlerken TCMB’nin enflasyon tahmini dikkate alınacaktır.
-Hesaplarımıza göre enflasyonda zirvenin mayısta yüzde 75-76 olacağını öngörüyoruz.
-İlk 4 ayda tahminlerimizin 4 puan üzerinde bir enflasyon gerçekleşti. Bunu telafi etmek ek sıkılaşma ile dahi çok kolay değil. İlk 4 ay gerçekleşmesi ile yüzde 36 hedefini baz senaryo olarak korumayı doğru bulmadık, enflasyon görünümünde bozulma olması halinde ek sıkılaşmaya hazırız.
-Likidite fazlasının geçici olduğunu değerlendiriyoruz. Dolayısıyla depo ihaleleri ile devam ediyoruz. Ama kalıcı olması durumunda diğer enstrümanlarla ilerleyebiliriz.
TL mevduat payı 8 ayda yüzde 32’den 44’e yükseldi
-Para politikası duruşumuz ve makroihtiyati çerçeve mevduat faizlerinin Türk Lirası’na geçişi destekleyecek seviyelerde kalmasını ve tasarrufların artmasını sağlayacaktır.
-Şubat ve mart aylarındaki yabancı para mevduata yönelik güçlü talep mart ayında alınan kararlarla hızlı bir şekilde ortadan kalkmıştır. Nisan ayında TL mevduat 539 milyar TL artarken parite etkisinden arındırılmış yabancı para mevduat ve kur korumalı mevduat sırasıyla 6,2 milyar dolar ve 19 milyar TL azalmıştır. Böylece son sekiz ayda Türk Lirası mevduat payı yaklaşık yüzde 32’den yüzde 44’e yükselirken kur korumalı mevduatın payı yüzde 26’dan yüzde 14’e gerilemiştir.
‘Asgari ücret güncellemesi olmaması dezenflasyonu destekleyecek’
-2023 yılında nominal ücret artış oranının bir önceki yıla göre daha yüksek olmasında, asgari ücret ayarlamasının yılda iki defa yapılması ve geçmiş enflasyona endeksleme davranışı etkili olmuştur. Asgari ücret artışının yurt içi talebi desteklediği ilk çeyrek sonrasında iktisadi faaliyette öngörülen daha ılımlı seyir ve ilave ücret güncellemesi olmamasının reel birim ücretler kanalıyla dezenflasyon sürecini destekleyeceği değerlendirilmektedir.
Sunumun ardından asgari ücretle ilgili soruları yanıtlayan Karahan “Tek asgari ücret artışı olacağı dillendirildiği için biz bunu varsaydık bunun iletişimini yaptık. Ücret konusunda şu anda ücretlilerin yüksek enflasyondan dolayı erimesi söz konusu” dedi. Karahan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Asgari ücret TCMB uhdesinde bir konu değil. Tavsiye verilmesi de söz konusu değil. Biz enflasyon tahminlerimizi yaparken, birtakım varsayımlarda bulunmak durumundayız. Belirlediğimiz hedefler var. Hizmet enflasyonunda emek yoğun bir sektör olduğumuz için hizmet enflasyonu üzerinde asgari ücretin etkisi söz konusu. Tek asgari ücret artışı olacağı dillendirildiği için biz bunu varsaydık, bunun iletişimini yaptık. Ücret konusunda şu anda ücretlilerin yüksek enflasyondan dolayı erimesi söz konusu. Bizim birinci yapmamız gereken şey kalıcı şekilde fiyat istikrarını sağlamak. Enflasyonu düşürürsek zaten kalıcı refah artışı olacaktır. Ücretler enflasyonist olmayacak şekilde, sağlıklı bir şekilde artmaya devam edecektir.”
500 ve 1000 TL’lik banknot basımına ‘hayır’ demedi
Fatih Karahan sunumun sonunda gazetecilerin sorularını da yanıtladı. “500 TL ve 1.000 TL’lik banknot basılacak mı” diye sorulan Karahan verdiği cevapla yeni banknot basımına kapıyı kapatmadı. Para basımına karar verilirken nelere dikkat edildiğini anlatan Karahan “Üst banknota ihtiyaç olup olmayacağı birçok faktöre bağlı. Finansal analizlere, teknik değerlendirmelere göre biz buna karar veriyoruz. Bu kapsamda tedavüldeki kupür kompozisyonlarının değişimlerini dikkate alıyoruz. Bu yaptığımız analizler sonucunda ihtiyaç olursa gerekli adımları atacağız” dedi.
‘Kredi kartı faizlerinde ek sıkılaşmaya ihtiyaç olmaz’
Fatih Karahan “Kredi kartı faizlerinde ilave sıkılaşma olabileceğini düşünüyor musunuz” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
“Kredi kartı konusunda sadece azami faizleri düzenleme yetkimiz alanında. Faiz konusunda yakın dönemde bir ayarlama yaptık. Gelen veriler bunun epey bir makulleştirdiğini söylüyor. Her türlü kredi gelişmelerini yakından takibe diyoruz. Şu aşamada ben ek bir önleme ihtiyaç duyulacağını düşünmüyorum. Talep konusunda biz ek sıkılaşmayı mart ayı sonunda yaptık. Bizim elimizdeki veriler, kredi kartı ile yapılan harcamalar zayıflamayı işaret ediyor. Saha gözlemlerimiz var. Kapsamlı bir ekibimiz var. Epey nabız tutuyoruz. Gelen işaretler talepte dengelenmenin başladığını gösteriyor.”
Cevdet Akçay: Enflasyonda % 42’lik üst bandın aşılmasını beklemiyoruz
Toplantıya TCMB Başkan Yardımcıları Hatice Karahan ve Osman Cevdet Akçay da katıldı. Enflasyon sunumunda söz alan Akçay da değerlendirmede bulundu. Akçay’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Talebin nasıl daralmaya başlayacağı konusunda mart ayında yaptığımız sıkılaştırmanın etkisini çok çabuk görmeye başladık. 38’e çektik ama bandın üst tarafını kesinlikle aşacağımız kanaatinde değiliz. Endişe sektöründeyiz. İşimiz endişe etmek. Verdiğimiz bant ile ilgili sıkıntımız yok. Sert inişin zorunlu olduğu bir durum vardı: Aktarım mekanizmasının zayıflığı… Bizim uzun zamandır yapmaya çalıştığımız aslında bu mekanizmayı güçlendirmek. Marttan itibaren bu mekanizmayı ciddi anlamda güçlendirdik. Frene çok sert basmış gibi görünüyoruz ama bu sadece bir aylık, tek başına bir anlam ifade etmez.”