Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), Fatih Karahan başkanlığındaki üçüncü toplantısında geçen toplantıda olduğu gibi politika faizini yüzde 50’de sabit bırakma kararı aldı. Karar sürpriz değil, zaten bekleniyordu. Ancak piyasa yine de, Türkiye’ye aşırı döviz girişi nedeniyle artan TL likiditesinin nasıl piyasadan çekileceğini, Merkez Bankası’nın bunun için ne yapacağını merak ediyordu. Bu merak fazla sürmedi, Merkez Bankası bankaların ve piyasanın elindeki fazla TL’yi emmek için yeni önlemler açıkladı, TL mevduat ile KKM’de zorunlu karşılık oranlarını arttırdı. Yabancı para kredilere aylık yüzde 2 büyüme sınırı getirildi. Bankalar sınırı aşan kredi tutarı kadar TL cinsinden zorunlu karşılığı bir yıl boyunca bloke olarak tutacak.
Nisanda enflasyon sınırlı zayıflama kaydetti
PPK karar metninde nisan ayında aylık enflasyonun ana eğiliminin sınırlı bir zayıflama kaydettiği, yakın döneme ilişkin göstergelerin de yurtiçi talepte ilk çeyreğe kıyasla yavaşlamaya işaret ettiği belirtildi. Bu gelişmelerle birlikte tüketim malı ithalatının nisan ayında artarak cari işlemler dengesindeki iyileşmeyi sınırladığı vurgulandı.
Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatlarının enflasyonist baskıları canlı tuttuğunu ifade eden TCMB enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu yakından takip ettiğini belirtti. PPK metninin tamamı şöyle:
“Para Politikası Kurulu (Kurul) politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 50’de sabit tutulmasına karar vermiştir.
Nisan ayında aylık enflasyonun ana eğilimi sınırlı bir zayıflama kaydetmiştir. Yakın döneme ilişkin göstergeler yurt içi talepte ilk çeyreğe kıyasla yavaşlamaya işaret etmiştir. Bununla birlikte tüketim malı ithalatı nisan ayında artarak cari işlemler dengesindeki iyileşmeyi sınırlamıştır. Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyonist baskıları canlı tutmaktadır. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu yakından takip etmektedir.
Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruş; yurtiçi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon yılın ikinci yarısında tesis edilecektir.
Makroihtiyati çerçevede sadeleşme ve piyasa mekanizmasının işlevselliğini artırma amacı kapsamında menkul kıymet tesisi uygulaması sonlandırılmıştır. Son dönem kredi büyümesi ve mevduat gelişmeleri göz önünde bulundurularak makro finansal istikrarı koruyacak ve parasal aktarım mekanizmasını destekleyecek ek adımlar atılacaktır. Yurtiçi ve yurtdışı yerleşiklerin Türk lirası finansal varlıklara talebiyle oluşan likidite fazlası ilave tedbirlerle sterilize edilecektir.
Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir.
Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır.
Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.
Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır.”
460 milyar lirayı piyasadan çekme adımı
Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faiziyle ilgili yayınladığı Para Politikası Kurulu (PPK) kararında enflasyona ilişkin risklerin vurgulanıp daha da sıkılaştırıcı düzenlemelerin yapılacağının dile getirilmesinin ardından 460 milyar TL’yi aşan likidite fazlasının sterilizasyonunu sağlamak, gecelik faizdeki düşüşü ve şirketlere kullandırılan döviz kredisindeki hızlı artışı önlemek için yeni önlemler aldı.
Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamaya göre kısa vadeli TL mevduat için zorunlu karşılık oranı yüzde 8’den yüzde 12’ye, uzun vadeli mevduat için ise sıfırdan yüzde 8’e çıkarıldı. Kısa vadeli kur korumalı mevduatta (KKM) zorunlu karşılık oranı yüzde 25’ten yüzde 33’e, uzun vadeli KKM’de ise yüzde 10’dan yüzde 22’ye yükseldi. Yeni oranlarda tesis tarihi 24 Mayıs (yarın) olarak açıklandı.
KKM’de düşüş sürüyor
Geçen hafta 20 milyar 390 milyon TL düşüşle 2 trilyon 176 milyar TL’ye gerileyen KKM’den TL’ye geçişe ilişkin hedef korunurken yenileme dahil toplam hedef yüzde 75’e düşürüldü.
Tüzel kişi KKM ile gerçek ve tüzel kişi YUVAM hesapları bir sonraki hesaplama döneminden itibaren geçerli olacak şekilde toplam hedef hesaplamasından çıkarıldı.
Toplam hedefin sağlanması halinde KKM için tesis edilen zorunlu karşılıklara uygulanan faiz oranı politika faiz oranının yüzde 40’ına düşürüldü.
Çok döviz kredisi kullandıran bankaya ceza
Merkez Bankası son dönemde TL cinsinden kredilerin pahalı hale gelmesinden sonra döviz kredisine hücum eden şirketlerin ve kullandıran bankaların önünü kesmek için de bir adım attı. Bankanın basın duyurusuna göre yabancı para kredilere aylık yüzde 2 büyüme sınırı getirildi. Bankalar sınırı aşan kredi tutarı kadar Türk lirası cinsinden zorunlu karşılığı bir yıl boyunca bloke olarak tutacaklar.