Merkez Bankası (TCMB), bankacılık sisteminde Türk Lirası’nın (TL) payını artırmaya yönelik adımlarla birlikte sadeleşme kapsamında ihracat kredileri ve firmaların krediye erişimine yönelik uygulama kolaylıkları getirdi. Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğe göre, firmaların krediye erişimini kolaylaştırmak amacıyla bankalarca kullandırılan krediler için yüzde 30 oranında menkul kıymet tesis edilmesi uygulaması ile fatura karşılığı kredi uygulaması sona erdirildi. Daha önce ihracat, yatırım ve KOBİ kredilerinde fatura muafiyet sınırı 50 bin TL’den 250 bin TL’ye çıkarılmıştı. Yeni kararla hiçbir kredi tutarında fatura şartı aranmayacak.
Bankaların TL ticari kredilere referans oranın 1,8 katının üzerinde uyguladıkları faiz oranına göre menkul kıymet tesisi uygulaması kaldırılacak. Faktoring şirketlerinin faktoring alacaklarına referans oranın 2,7 katının üzerinde uyguladıkları faiz oranına göre menkul kıymet tesisi uygulaması da sona erdirildi.
İhracat kredilerini desteklemek amacıyla net ihracatçılık kriterinin hesaplanmasında firmaların yatırım malı ithalatı hesaplamaya dahil edilmeyecek. Böylece menkul kıymet tesisi uygulamasında, yatırım kaynaklı ithalat harcamalarının net ihracatçılığı sınırlandırması önlenerek ihracat kredilerine erişim kolaylaşacak. TCMB, daha önce reeskont kredilerine erişimde net ihracatçılık şartını yatırım malı ithalatı dahil edilemeyecek şekilde revize etmişti. Ayrıca bankalarca satın alınan reel kesimin ihraç ettiği menkul değerler üzerinden yüzde 30 oranında menkul kıymet tesisi uygulamasına son verildi.
TL mevduatın payı artacak
TL’ye geçişlerin hızlandığını gösteren veriler doğrultusunda gerçek kişiler için daha önce aylık yüzde 2’den yüzde 2,5’e yükseltilen TL payı artış hedefi aylık yüzde 3,5’e çıkarıldı.
Standart TL mevduatın toplam mevduat içindeki payını artırmayı amaçlayan TL payı artış hedefi, menkul kıymet uygulamasından çıkarılarak bankaların yabancı para mevduat için tesis ettikleri zorunlu karşılıklar üzerinden komisyon alınması uygulamasına eklendi.
Sadeleşme adımları kapsamında kur korumalı (KKM) hesapların yenilenmesi veya TL’ye geçişine ilişkin menkul kıymet tesisi uygulaması sonlandırılarak döviz dönüşümlü kur korumalı hesapların kademeli azaltılması hedefi, komisyon uygulamasında daha etkin bir şekilde yönetilecek. Ayrıca TL’ye geçişin belirlenen hedeften yüksek olması durumunda, aşan kısım yenileme hedefine sayılacak.
TCMB Para Politikası Kurulu, perşembe günü verdiği kararında, sadeleşme sürecinin etki analizleri dikkate alınarak kademeli olarak ilerlediğini ve bu kapsamda TL mevduat payının artırılmasına yönelik ilave adımlarla parasal aktarım mekanizmasının güçlendirilmesine devam edileceğini belirtmişti. TCMB’nin makroihtiyati çerçevede sadeleşme hakkında basın duyurusunda, kararlara ilişkin teknik detayların ilgili düzenlemelerde yer alacağı bildirildi.
Ekonomistler beğendi
Önde gelen ekonomistler sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımda kararın doğru olduğuna dikkat çektiler. Merkez Bankası eski Başekonomisti ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara, X hesabından yaptığı paylaşımda şöyle dedi:
Üç hafta önce tahvil tutma yükümlülüğünün zorunlu karşılık ve komisyon uygulamasına doğru kayacağını konuşmuştuk. Bugün ilk adımlar atıldı.
Para politikası konuşulmaya değer hale gelmeye başlıyor 👍 https://t.co/exVrR3owOW pic.twitter.com/d9oTWlwSnX— Hakan Kara (@ali_hakan_kara) October 27, 2023
Hazine eski Müsteşarı ve iktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez de X hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
TCMB, politika faizini artırmanın yanı sıra bankaların tahvil alma zorunluluğunu kaldırdı. Faizi düşük tutma takıntısından kaynaklanan ve piyasayı bozan bu uygulamanın terk edilmesi doğru olmuştur.
— Mahfi Eğilmez (@mahfiegilmez) October 27, 2023
İhracatçılara 30 milyar liralık yeni kredi paketi
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, X hesabından yaptığı paylaşımda TCMB’nın sadeleştirme adımlarının daha iyi işleyen piyasa ekonomisi için önemli olduğunu belirterek “Amaç krediye erişimi kolaylaştırmak ve TL’ye geçişi özendirmek” dedi. Şimşek ayrıca ihracatçıların ve reel sektörün her zaman arkasında olduklarını belirterek, “Yeni destek paketimizle 25 milyar liralık garanti karşılığında 30 milyar liralık kredi imkanını firmalarımıza sunacağız” dedi. Yeni ekonomi programı kapsamında seçici kredi uygulamalarının önemine dikkati çeken Şimşek, bu yolla üretim ve ihracatı artırmayı amaçladıklarını belirterek, ihracatın ülke ekonomisi için önemine işaret etti.
Bugüne kadar Hazine destekli kredi garanti sistemiyle muhtelif sektörlerde faaliyet gösteren ve teminat yetersizliği yaşayan pek çok ticari işletmeye finansmana erişim imkanı sağlandığını vurgulayan Şimşek, “Güncel ekonomik gelişmeler kapsamında, sektörel ihtiyaçlar göz önüne alınarak yatırım, ihracat, sürdürülebilirlik yatırımları ve dijital dönüşüm odaklı yeni destek paketlerine yönelik çalışmalarımız tamamlanma aşamasına gelmiştir” diye konuştu.
Söz konusu destek paketlerinin, bankacılık sistemindeki mevcut makro ihtiyati çerçeve içerisinde kalınarak, piyasa koşulları ile bankacılık ilke ve prensiplerine göre kullandırılacağını bildiren Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İhracatçımızın, reel sektörümüzün her zaman arkasındayız ve desteklemeye devam ediyoruz. Yeni destek paketimizle 25 milyar liralık garanti karşılığında 30 milyar liralık kredi imkanını firmalarımıza sunacağız. Yeni destek paketleriyle teminat yetersizliği yaşayan firmaların finansmana erişim imkanlarının kolaylaştırılması amaçlandı. Söz konusu kredi imkanının kredi garanti kurumları aracılığıyla sağlanması planlanıyor. Paketlerde genel itibarıyla işletme kredileri için 24 aya kadar, yatırım kredileri içinse 120 aya kadar vade belirlenebilecek.”
Şimşek tahsis edilen kefalet limitleri belirlenirken yeni paketlerle benzer amaçlı olan diğer paketlerin kullanılmayan limitlerinin buraya aktarılmasının planlandığını belirterek “Bakanlığımız ile Kredi Garanti Fonu AŞ, İhracatı Geliştirme AŞ ve Katılım Finans Kefalet AŞ arasındaki protokol çalışmalarının tamamlanmasının ardından yeni destek paketleri kapsamındaki kullandırımlara başlanacak” dedi.