ABD’li uluslararası yatırım bankaları Morgan Stanley ve BofA Merrill Lynch, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 19 Eylül’deki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faizlerde değişiklik yapmayacağını düşünüyor. BloombergHT’nin haberine göreMorgan Stanley’in bilgi notunda Merkez Bankası’nın “patikadaki potansiyel tümseklere” karşı temkinli bir yaklaşımda bulunarak yüzde 50 olan politika faizini sabit bırakacağını ve sözlü yönlendirmesinde de sabit görünüm izleyeceğini öngördü. BofA Merrill Lynch Türkiye Ekonomisti Zümrüt İmamoğlu, CNBC-e canlı yayınında Berfu Güven’in konuğu oldu. İmamoğlu, TCMB’nin eylül ayı toplantısından faizlerde değişim çıkmayacağını öngördü. Faiz indirimi için erken olduğunu ancak metnin önemli olduğunu belirten İmamoğlu,şunları söyledi:
“Son metni düşündüğümüzde yavaş yavaş ekonomik faaliyetin soğumaya başladığını okuyoruz. Zaten veride bunlar olmazsa Merkez Bankası’nın faiz indirmeye başlaması mümkün değil. Yazın bir kırılma oldu enflasyonda ama bir kerelik etkiler devreye girdi. Aylık enflasyon bir adım yukarı gitti. Eylül enflasyon oranı önemli. Burada eğitimin destek vereceğini düşünüyoruz. Petrol fiyatlarında da bir düşüş var bu da yakıt fiyatlarını bir miktar aşağı getirebilir.”
İki bankanın ekonomistleri Merkez Bankası’nın faiz indirimine başlayacağı tarihi konusunda ise farklı düşünüyorlar. Morgan Stanley Ekonomisti Hande Küçük imzalı notta “Enflasyon verilerinde aşağı yönlü sürprizler olmaması halinde aralık ayında faiz indirimlerine başlamak riskli olabilir, çünkü gelecek yılki asgari ücret artışının boyutuna ilişkin belirsizlik muhtemelen aralık toplantısından sonra çözülecek” denilirken, İmamoğlu ise aralıktan itibaren faiz indirimi beklediklerini ifade ederek şunları söyledi:
““Sanıyorum Merkez Bankası birkaç veri noktası daha görmek isteyecektir. Biz TCMB’den aralık ayında faiz indirimi bekliyoruz. Mart ayında faiz indirimi beklentimizi aralık ayına çekmiştik. Enflasyon beklentimiz de yüzde 42. Veriler bizim beklentimizden çok daha iyi gelirse ilk faiz indirimi kasım da olabilir ama verileri görmek lazım.”
‘Faiz indirimi döngüsünün önü açılabilir’
Küçük faiz indirimlerinin 2025 yılına kalmasının geçici de olsa alışılmadık seviyede yüksek reel faizler anlamına geldiğini, ocak ayındaki maaş zamları ve fiyat artışlarının, enflasyon ve kurlara yansımalarının sınırlı olabileceğini belirtti. Küçük bu durumun “Reel faizleri kademeli olarak normalleştirmek için kesintisiz bir faiz indirimi döngüsünün önünü açabileceğini” ve “Makro ihtiyati tedbirlerin finansal koşullarda yarattığı ek sıkılığı da ortadan kaldırabileceğini” belirtti.
‘OVP’de önemli olan enflasyon’
Orta Vadeli Program’daki (OVP) büyümenin sembolik bir rakam olduğunu belirten İmamoğlu’na göre önemi olan enflasyon olduğunu düşünüyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Enflasyonu düşürerek büyüyeceğiz’ dediğini ifade eden İmamoğlu “Büyümeyi yukarı itmek amacıyla bir faiz indirimi geleceğini sanmıyorum. Mutlaka enflasyon verisinden bir destek görürlerse indireceklerdir. Makro ihtiyatı tedbirler de sıkı tutuyor para politikasını. Bunları da tutmaya devam edeceklerse, bence ana odak noktası normal bir reel faiz ile ama aynı sıklığı koruyarak devam etmek.” dedi.
İmamoğlu’na göre insanlar geçmişe bakarak ileriye baktıklar için hanehalkının enflasyon beklentisi çok geriden gelecek. İnsanların inanmak için zamana ihtiyaçları olduğunu ifade eden İmamoğlu ” Zaten geçmişte de enflasyon düşecek deniyordu. Dolayısıyla inanmak için zamana ihtiyaçları var. Enflasyonun düşmesi demek fiyatların düşmesi demek değil. Mayıs ayında 75’lerden 52’ye geldik. Bunu daha hissedemediler ki hala çok erken. Bence 3 ila 6 ay içinde aşağı doğru bir enflasyon beklentisi olacaktır.” diye konuştu.