Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerinden derlenen bilgilere göre, Türkiye’nin ihracatı geçen ay 2022’nin aynı dönemine kıyasla yüzde 4,4 artarak 23,6 milyar dolara ulaştı. Mücevher sektörünün ihracatı ise yılın ilk 3 ayında 1 milyar 683 milyon dolar oldu. Ayrıca sektörün mart ayı ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 70,3 artarak 740,2 milyon dolarak olarak gerçekleşti. Sektörün mart ayında ihracattan aldığı pay ise yüzde 3,1 oldu.
Yılın ilk çeyreğinde mücevher sektörü en fazla ihracatı 371,6 milyon dolar ile Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) gerçekleştirdi. BAE’yi 280,6 milyon dolar ile İsviçre, 223,1 milyon dolar ile ABD, 144,7 milyon dolar ile Hong Kong izledi. En fazla ihracat yapılan diğer ülkeler ise Kırgızistan, Meksika, İsrail ve Almanya oldu. Söz konusu dönemde sektörde en fazla ihracat yapan şehir 1,5 milyar dolar ile İstanbul oldu.
‘7,5 milyar doların üzerine çıkmayı hedefliyoruz’
İstanbul’u, Çorum, Samsun ve Ankara takip etti. Mücevher İhracatçıları Birliği (MİB) Başkanı Burak Yakın, ilk çeyrek ihracat rakamlarından memnuniyet duyduklarını ve daha iyisini hedeflediklerini belirterek, “Şu ana kadarki ihracat rakamlarımız yıllık hedeflerimizi yakalama hatta geçeceğimizi gösteriyor. Tabii ki arzumuz, öngördüğümüz 7-7,5 milyar dolarlık ihracatın çok daha fazlasını yapmak. Bu rakamlara ilk 3 aydaki ulusal ve uluslararası faaliyetlerin yansımasıyla ivme artacaktır” dedi.
İhracat hedeflerine ulaşabilmek için çok katmanlı bir çalışma yaptıklarını aktaran Yakın, “Öncelikle mücevher ihracatçılarının küresel pazarlarda daha rekabetçi olabilmesi için hükümetten bazı desteklerimiz oldu. Başta DIR olmak üzere hükümetimiz, bürokratlarımız gereken desteği verdi. İhracatçı sayımızı artıracağız dedik, bu nedenle Kuyumcukent’te bir destek ofisi açtık. Artık fason üretim yapan atölyeleri de ihracatçı yapmaya başladık. İhracat bilinci gelişiyor, yeni yeni firmalarımız ihracatçı olarak aramıza katılmaya başlıyor. Alım heyeti etkinlikleri düzenliyoruz. Antalya bu sene çok başarılı geçti. Meksika’ya gittik. Özellikle uzak ülkeler dediğimiz Panama, Filipinler, Singapur bizim için önemli hedefler. Hedeflerimiz için bu ülkelere ticaret heyeti yapmayı planlıyoruz. İlk etapta, Panama’da Türk mücevher firmalarımız ve yabancı alıcıların bir araya geleceği bir heyetin çalışmalarını yapıyoruz” şeklinde konuştu. Yakın, Antalya alım heyeti etkinliğine bu sene 63 ülkeden 511 firma 1016 kişi katıldığını belirterek, şunları kaydetti:
“Bunun yanı sıra yurt dışında en büyük fuarlara milli katılım yapıyoruz. Mart, haziran ve eylül Hong Kong, mart ve ekimde Miami, haziran ayında da Las Vegas gibi dünyanın en büyük fuarlarındaki en büyük milli katılımı gösteriyoruz. İstanbul Mücevher Fuarımız var, giderek büyüyor. Etkili bir fuar oluyor. Bu sene deprem nedeniyle iptaller olmasına rağmen alım heyeti organizasyonumuza 628 firmadan 980 katılımcımız oldu. Ramazan ayının yaklaşması nedeniyle Arap katılım neredeyse yoktu. Bir yandan fuarı 5 salondan 7 salona çıkardık, çok daha kaliteli ve verimli bir fuar oldu. Fuarın niceliğinin yanında niteliğine de odaklanıyoruz. ASEAN, CIBJO gibi uluslararası iş organizasyonları ile iş birliğimizi daha etkin hale getiriyoruz, uluslararası anlamda sektörümüzü güçlü kılıyoruz.”
‘Afrika konusunda da ciddi çalışmalar yapmamız gerekiyor’
Mücevher ihracatının birkaç kategoride değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Yakın ,”Bunlardan biri geleneksel pazarlarımız. Ortadoğu ülkeleri, savaş nedeniyle olumsuz etkilenen Rusya ve Ukrayna yine geleneksel pazarlarımız arasında yer alıyor. Avrupa ülkeleri, ABD, Hong Kong gibi ülkeler geleneksel pazarlar arasında yer alıyor. Bir de yeni pazarlarımız var. Panama, Meksika, Brezilya başta olmak üzere Güney Amerika ülkeleri önemli bir potansiyel taşıyor.
ABD ve Kanada pazarları her zaman geliştirmeye açık pazarlar. İlk etapta Panama’ya bir sefer düzenleyerek firmalarımızla beraber gideceğiz. ASEAN çalışmaları yıllardır devam ediyor. Filipinler, Güney Kore, Malezya, Endonezya, Singapur var elbette. Daha çok BEA üzerinden alım yapan Afrika ülkeleri var. Afrika konusunda da ciddi çalışmalar yapmamız gerekiyor. Bu kişiler doğrudan ülkemize gelerek 3 kilogram altını deklare etmek suretiyle alışverişi doğrudan ülkemizden yapabilirler. Bu şekilde ülkemizin ekonomisine de katkı sağlanmış olur” diye konuştu.
Yakın, mücevher ihracatının Türkiye’nin küresel ölçekte rekabetçi olduğu ve daha da olacağı bir sektör konumunda bulunduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mücevher ihracatında çok güçlüyüz. Daha da güçlü olmamız, marka değeri yüksek firmalarımızı, ürünlerimizi pazara sunmamız gerekiyor. Bunun için nitelikli iş gücünü sektöre kazanmaya çalışıyoruz. Gençler bu sektöre girebilirler, eğitimler kesintisiz devam ediyor. Çalışkan, başarılı gençlerin önü açık. Mücevher ihracatı nitelikli istihdam da yaratacak kapasitededir. Özellikle elmas gibi değerli taşlardan mamul mücevherlerin ihracatında önümüzde ciddi fırsatlar var. 200 milyon dolar seviyelerindeki bu ihracat kalemimizi 2 milyar doların üzerine çıkartmamız mümkün. Bunun için çok özel çalışmalarımız var. Türkiye dünya çapında başarılara imza atacak.”