Raylı Sistemler Mühendisliği bölümü öğrencisi Ömer İlkutlu eğitimini yarım bıraktı. Çünkü okusa dahi gelecekten ümitli değildi ve artık Ankara’nın Yenimahalle ilçesinde, Şentepe Kapalı Pazaryeri’nde limon satıyor. Geliri giderini yine karşılamıyor. Ancak 500-600 lira kazanabildiğini anlatan genç TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranını da gerçekçi bulmuyor:
“Alakası bile yok. TÜİK’in açıklamasına göre şu limonun şu an 20 lira olması lazım. Tezgahta 80 liraya limon satıyoruz. Halden 70 liraya limon alıyoruz. Zaten halden buraya getirmesi, girişi-çıkışı, KDV’si 5 lira, 5 lira da bizim masrafımız, 10 lira. 10 lira karla mal satmaya çalışıyoruz. Akşam oturuyoruz, aynı para çıkıyor. Kazanamıyoruz.”
İktidarın enflasyonun düşüşe geçtiğine yönelik açıklamalarını da gerçekçi bulmayan Ömer İlkutlu enflasyonun düşeceğinden de ümitli değil.
Bir diğer genç pazarcı da TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerine inanmadığını söylüyor. “Hiçbir şekilde gerçeği yansıtmıyor. Akşama kadar burada mal satıyoruz. Böyle bir tomar para, 15 kilometre yol gidiyoruz. 15 kilometrelik yolda say say parayı bitiremiyoruz. Bir bakıyoruz ortada kazanılan para yok. Paranın değeri yok. Eskiye nazaran tomarla para kazanmışsın, gidene kadar yarısı gidiyor. Böyle bir enflasyon tarihte görülmemiştir” diyor.
Genç pazarcı iktidarın “Enflasyonun belini kırdık, enflasyonu düşüyoruz” açıklaması için “Onlar gaz alıyor. Bana öyle geliyor. Düşmüyor, her gün artıyor” diyor. 55 yıldır pazarcılık yapan Ali Yaşar da “Para kazanmak yok. 30 liraya muz alıyoruz, 25 liraya muz satıyoruz. Biz nasıl para kazanacağız? Bu ülkenin hali ne olacak? Biz zarar ediyoruz. Nakliye parası kurtarmıyor. Mazota vesaire her şeye zam geldi. Buna bir çağrı bulmaları lazım. 55 senedir ben bu işi yapıyorum. Ben para kazanamıyorum, zarar ediyorum” diyerek anlatıyor ekonomik krizin yarattığı zararı.