Hava sıcaklıklarının normalin üzerinde seyretmesi nedeniyle geçen yıl üretimi yüzde 79,5 oranında artarak 7 milyon tona ulaşan portakal dalda kalırken, aynı zamanda beş katla ocak ayında üretici ve market arasında en çok fiyat farkı olan ürün oldu. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ocak ayı üretici market fiyatlarını değerlendirdi, “Ocakta üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 404,2 ile portakalda görüldü. Portakalı yüzde 396,7 ile mandalina, yüzde 385,2 ile limon, yüzde 256,5 ile kuru soğan takip etti. Üreticide dört lira olan portakal 20 lira 17 kuruşa, 5 lira 25 kuruş olan mandalina 26 lira 8 kuruşa, 3 lira 83 kuruş olan limon 18 lira 58 kuruşa, 5 lira 8 kuruş olan kuru soğan 18 lira 11 kuruşa satıldı” dedi.
Markette 29 üründe fiyat artışı yaşandı
TZOB verilerine göre ocak ayında markette 42 ürünün 29’unda fiyat artışı, 13’ünde fiyat azalışı görüldü. Ocak ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 34,7 ile yeşil fasulye oldu. Yeşil fasulyedeki artışı yüzde 29,8 ile salatalık, yüzde 28,4 ile ıspanak, yüzde 22,9 ile pırasa takip etti.
Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 20,7 ile kuru üzüm oldu. Kuru üzümdeki fiyat düşüşünü yüzde 10,8 ile fındık, yüzde 10 ile beyaz lahana, yüzde 9,1 ile maydanoz izledi. Ocak ayında üreticide 34 ürününün 24’ünde fiyat artışı olurken, ikisinde fiyat düşüşü görüldü. Sekiz üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üretici fiyatlarında kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru üzüm, kuru incir, Antep fıstığında fiyat değişimi yaşanmadı.
Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 27,3 ile portakalda görüldü. Portakaldaki fiyat düşüşünü yüzde 10,8 ile yumurta izledi.
Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 56,9 ile yeşil soğanda görüldü. Yeşil soğandaki fiyat artışını yüzde 53,4 ile salatalık, yüzde 53,1 ile marul, yüzde 47,6 ile patlıcan takip etti. Ocak ayında fiyatı en fazla artan ürün markette domates, üreticide yeşil soğan olurken fiyatı en fazla düşen ürün markette kuru üzüm, üreticide portakal oldu.
Tarım Kredi Kooperatifleri’nin alım yapması bekleniyor
Şemsi Bayraktar “Kuru soğanda her ne kadar son bir ayda yüzde 17,9 oranında artış görülse de, bu sezon oluşan fiyatlar geçen yılın aynı ayının 7 lira 6 kuruş olan fiyatın gerisinde kaldı. Bu üretim sezonuna maliyetin altında fiyatla başlayan üreticiler halen sabırla piyasanın canlanmasını, fiyatın yükselmesini bekliyor. Bu yılki rekolte fazlası ve ihracatın sınırlı açılması kuru soğan üreticisini mağdur etti. Çiftçilerimiz Tarım Kredi Kooperatifleri ve Toprak Mahsulleri Ofisi’nin devreye girerek, çiftçiden alım yapmasını bekliyor” dedi. Yumurtadaki fiyat düşüşünün sebebinin arz ve talepteki değişimden kaynaklandığını belirten Bayraktar “Yeşil soğan, salatalık, marul ve patlıcanda ise arzdaki azalma ürün fiyatlarının artmasına neden oldu. Ziraat odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre ocak ayında amonyum nitrat gübresi aralık ayına göre yüzde 12,1, amonyum sülfat gübresi yüzde 7, üre gübresi yüzde 4,5, DAP gübresi yüzde 0,4 oranında arttı. 20.20.0 kompoze gübresinin fiyatı ise yüzde 2,2 oranında düştü” diye konuştu.
Geçen yılın ocak ayına göre son bir yılda DAP gübresinin yüzde 25,3, amonyum nitrat gübresinin yüzde 22,1, amonyum sülfat gübresinin yüzde 21,8, üre gübresinin yüzde 16,9, 20.20.0 kompoze gübresinin yüzde 15,7 oranında arttığını söyleyen Bayraktar “Süt yemi ocak ayında aralık ayına göre yüzde 4,7, besi yemi yüzde 4,6, son bir yılda süt yemi yüzde 43,3, besi yemi ise yüzde 41 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 2,11 oranında arttı. İlaç fiyatları aylık yüzde 3,18, yıllık yüzde 16,7 oranında arttı” dedi.
Çiftçinin en büyük girdisi mazot oldu
Ocak ayında girdilerde aylık ve yıllık değişimde en fazla fiyat artışının mazotta görüldüğünü anlatan Bayraktar şöyle konuştu: “Mazot fiyatı aylık olarak yüzde 12,2 artarken son bir yılda yüzde 78,6 oranında arttı. En önemli girdilerden olan mazot toprak hazırlığından, ekim, gübreleme, ilaçlama ve hasada kadar üretimin her aşamasında kullanılıyor. Mazot fiyatlarındaki değişim doğrudan üreticilerimizi ilgilendiriyor. Üreticilerimiz artan mazot fiyatları karşısında bahar aylarında kullanması gereken mazotu nasıl alacağını bugünden düşünür hale geldi. Tarım ve çiftçilerimiz için mazot zorunlu bir üretim aracıdır, tüketim maddesi değildir. Bu nedenle özel tüketim olarak düşünülmemeli ve vergi de konmamalıdır.” Bayraktar artan fiyatların üretim maliyetlerini etkilememesi, üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması için mazot desteğinin artırılması ve desteklerin ödeme tarihi ile öne çekilmesi gerektiğini söyledi.
Yüksek maliyetli üretim alım gücünü düşürüyor
“Yüksek maliyetle yapılan tarımsal üretim bir taraftan tarım ürünlerinde fiyat artışına neden olurken diğer taraftan artan enflasyonla tüketicinin alım gücünü azaltıyor” diyen Bayraktar “Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik şartlar nedeniyle ürün fiyatları marketlerde çok sık değişiyor. Maliyetler sebep gösterilerek aynı ürün yan yana iki markette farklı fiyata satıldığı gibi aynı marketin farklı şubelerinde bile farklı fiyatlara satılıyor.
Birliğimizce Ankara’da halkımızın temel tüketim maddeleri arasından seçilen 6 ürünün aynı marka ve miktarlarının altı farklı marketteki fiyatlarına yönelik çalışma yapıldı. Yaptığımız çalışma sonucunda ürünlerin belirli markalar tarafından paketlenmiş fiyatı marketten markete oldukça değişkenlik gösterdiği görüldü. Aynı markanın aynı gramajda farklı marketlerdeki fiyatları değerlendirildiğinde sütün yüzde 32, beyaz peynirin yüzde 27, zeytinyağının yüzde 24,7, kuru fasulyenin yüzde 18,4, şekerin yüzde 17,9, kırmızı mercimeğin yüzde 17,2 oranlarda değişimleri olduğu görülüyor” dedi.
Aynı marka peynirin fiyatı farklı markette %27 değişebiliyor
“1 litre sütün paketlenmiş X markasının fiyatı F markette 29 buçuk lira iken B markette 29 lira 90 kuruş, D ve E markette 29 lira 95 kuruş, A markette ise 37 lira 5 kuruş, C markette 38 lira 95 kuruştur. Sütün aynı markanın farklı marketlerdeki fiyatı yüzde 32 oranına kadar değişiyor” diyen Bayraktar şu bilgiyi verdi: “900 gram beyaz peynirin paketlenmiş X markasının fiyatı E ve F markette 125 lira 90 kuruş iken D markette 125 lira 95 kuruş, C markette ise 159 lira 95 kuruştur. Peynirde aynı markanın farklı marketlerdeki fiyatı yüzde 27 orana kadar değişebiliyor. Bir litre zeytinyağının paketlenmiş X markasının fiyatı F markette 319 lira 90 kuruş iken B markette 329 lira 90 kuruş, C markette 394 lira 90 kuruş, A markette ise 398 lira 90 kuruştur. Zeytinyağının aynı markanın farklı marketlerdeki fiyatı yüzde 24,7 oranına kadar değişiyor.”
Bir kilogram Dermason çeşidi kuru fasulyenin paketlenmiş X markasının fiyatının E markette 75 lira 90 kuruş iken D markette 79 lira 90 kuruş ve A markette 89 lira 90 kuruş olduğunu belirten Bayraktar “Kuru fasulyede aynı markanın farklı marketlerdeki fiyatı yüzde 18,4 oranına kadar değişiyor. Bir kilogram toz şekerin paketlenmiş X markasının fiyatı D markette 27 lira 90 kuruş iken B ve F markette 29 lira 90 kuruş, C markette ise 32 lira 90 kuruştur. Şekerin aynı markanın farklı marketlerdeki fiyatı yüzde 17,9 oranına kadar değişiyor” dedi.
Bir kilogram kırmızı mercimeğin paketlenmiş X markasının fiyatı A markette 40 lira iken D markette 45 lira 90 kuruş, E markette 46 lira 90 kuruş olduğunu da belirten Bayraktar şöyle konuştu: “Kırmızı mercimeğin aynı markanın farklı marketlerdeki fiyatı yüzde 17,2 oranına kadar değişiyor. Son yıllarda artan üretim maliyetleriyle gerçekleştirilen üretimde zaman zaman beklediği geliri elde edemeyen üreticilerimiz üretmekten kaçınırken tarımsal ürünlerin marketlerde birbirinden farklı yüksek fiyatlara satılması kabul edilir değildir. Yaşanan yüksek fiyat farkının önüne geçmek amacıyla tavan fiyat uygulaması bir an önce hayata geçirilmelidir. Yüksek fiyat konusunda yapılan denetimlerin sayısı arttırılmalı, halkımızda karşılaştıkları yüksek fiyatları gerekli mercilere şikâyet etmelidir.”