En düşük emekli aylığının 10 bin TL’den 12 bin 500 TL’ye çıkarılması, hem bu maaşı almaya layık görülen 3,7 milyon emekliyi hem de zam seyyanen verilmediği için bu rakamı alamayan yaklaşık 12 milyon emeklinin tepkisine neden oldu. Zamla birlikte 12 bin 500 TL’ye çıkan maaşlar asgari ücretin altında kaldığı için bu enflasyonist ortamda emeklileri mutlu etmezken, temmuz ayında yüzde 24,73 enflasyon farkıyla maaşı zaten 12 bin 500 liraya çıkan ancak son açıklanan 2 bin 500 liralık zamdan mahrum kalan milyonlarca emeklinin de eleştirilerine yol açtı.
Çalışma yaşamı uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik 2 bin 500 liralık zammın emekliyi ferahlatmayacağı gibi ortalama emekli aylığını da iyice aşağıya çekeceğine dikkat çekerek “Ortalama emekli aylığı Ocak 2019’da en düşük aylığın iki katı iken Temmuz 2024’te en düşük aylığın yüzde 15-20 fazlasına geriledi. Emekliler yoksullukta eşitleniyor. AKP emeklilik sistemini mahvetti” dedi.
‘En düşük emekli aylığı yama uygulamasıdır’
Çelik en düşük emekli aylığının (tamamlama işlemi) emekli aylıklarının dibe vurması nedeniyle Ocak 2019’da AKP tarafından başlatılan bir yama uygulaması (5510 sayılı yasa ek 19. madde) olduğuna dikkat çekerek “Ancak bu uygulama emeklilere insanca yaşayacak asgari bir aylık sağlamadığı gibi bütün emekli aylıklarını dipte eşitledi. 2019’da ortalama emekli aylığı en düşük emekli aylığının 2 katı iken 2024’te yüzde 16 fazlasına geriledi. Tıpkı asgari ücrette olduğu gibi emekli aylıklarını da dipte eşitlediler. Bu sistemle emeklilere bütçeden/GSYH’den ek kaynak aktarılmıyor. Yukarıdaki emekliden alınıp aşağıdaki emekliye veriliyor. Sonuçta emekliler yoksullaşıyor” diye konuştu.
‘İntibak yasası çıkarılıp AB düzeyine getirilmeli’
Emekli aylıklarının düşmesinin asıl sebebinin aylık bağlama oranının (ABO) ve güncelleme katsayısının AKP tarafından düşürülmesi olduğunu söyleyen Çelik “Kısaca 2008 tarihli 5510 sayılı karşı devrimidir. Yama ile olmaz. İntibak yasası çıkmalı ve ABO ve güncelleme katsayıları eski düzeyine yükseltilmelidir. En düşük emekli aylıkları ve diğer emekli aylıkları insanca yaşayacak ve dengeli bir düzeye çıkarılmalıdır. Bunun yolu basittir! Emekli aylıklarına Avrupa Birliği (AB) ülkeleri oranında kaynak aktarıverin! Türkiye’de GSYH’den emekli aylıklarına ayrılan pay yüzde 4,1 civarında, AB ülkelerinde ise yüzde 9,5 düzeyinde” diye konuştu.
Güler’den ‘Adaletsizlik yok mu’ sorusuna yanıt: Bütçemiz belli
Yapılan uygulamanın adaletsiz olduğu tartışması bugün AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler’in düzenlediği basın toplantısına da damgasını vurdu. En düşük emekli maaşının 12 bin 500 TL’ye çıkarılacağını açıklayan Güler “Yaşlılık, malüllük aylığı alan emeklilere 10 bin lira olan asgari ödeme tutarını 12 bin 500 liraya yükseltiyoruz. Bu düzenlemenin toplamda şu anda 16 milyon 180 bin civarında olan toplam emekli sayımız içinde en düşük emekli aylığının 12 bin 500 liraya tamamlanması halinde 2024 Temmuz-Aralık döneminde etkilenecek emekli sayısı 3 milyon 707 bin kişi. Bütçeye maliyeti de 33 milyar 200 milyon liradır” dedi. Güler bir gazetecinin “Ödediği primlere göre 12.500 TL emekli maaşı alan emekliler 12.500 TL almaya devam edecek. Burada bir adaletsizlik yok mu? Bütün emeklilere seyyanen 2.500 TL verilse daha adil olmaz mıydı?” sorusuna da şu yanıtı verdi:
“Bütçemizin büyüklüğü belli. 11 trilyon 89 milyar TL. Bunun içerisinde 6 Şubat depremlerine yönelik olarak bütçe karşılığı olarak 1 trilyon 100 milyar TL ayırmış durumdayız. Yine seçimlerden önce toplam emeklilik sistemine 2.5 milyona yakın bir emekli dahil oldu. Bunun da bütçemize getirdiği önemli bir yük var. Bizim için önemli olan bütçe dengesi içerisinde OVP’ye bağlı kalarak, her bir ödemenin karşılığını oluşturarak bir disiplin içerisinde bütçeyi ayakta tutmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki dönem inşallah emeklilik sisteminde daha dengeli, daha adil, bir uygulamayı hayata geçirmemiz gerekiyor. Bunun için gelir kalemi oluşturmak lazım. Bütçe disiplinini bozmadan sistem inşa etmemiz lazım, çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah önümüzdeki dönemlerde enflasyonun ciddi oranda düşmeye başlaması ve enflasyonla beraber bütçe disiplinini elden bırakmadan bu konuda sabit gelirli vatandaşlarımızın gelirini artıracak noktasında gayretimiz, çabamız devam edecektir. Bu konularda çalışmaya devam ediyoruz.”