Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu Başkanı (YESİDEF) Hüseyin Bozdağ, 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerin son 10 gününün Ramazan ayıyla çakıştığını söyledi. Siyasi partilerin iftar ve benzeri programlar gerçekleştireceğini dile getiren Bozdağ, bu nedenle ramazan ayında sektörde hareketlilik beklediklerini belirterek “Ramazan boyunca gastronomi, restoran ve endüstriyel yemek sektörlerinde 80 milyar liralık artış olacağını öngörüyoruz” dedi.
TOBB Türkiye Hizmetler Meclisi Başkanlığı görevini de yürüten Hüseyin Bozdağ, Ramazan ayında iftarın 18.30-19.00 saatlerinde yapılacağını anlatarak, “Pazarda bir kayıp olması yerine tam tersi artış olması bizim için beklenilen bir şey. Siyasi partilerin seçim hazırlıkları dolayısıyla yapacakları iftar programları da hanemize artı olarak yazılacak” dedi. Üç türlü yemek servisi yapmayı planladıklarını dile getiren Bozdağ, şunları kaydetti:
“Yaklaşık 200-250 lira bandında dökme yemek dediğimiz dört çeşit yemek var. Aynı zamanda paket yemeklerimiz var. Paketlediklerimiz de son yıllarda olabildiğince iftar çadırlarımızda, sokak iftarlarımızda veya özel iftarlarda verilmeye başlandı. Bunlar da kişi başına 350-400 lira bandında devam ediyor. Porselen tabak yemek tarzı dediğimiz, daha çok düğün salonlarında verilen veya parti liderlerinin verdiği yemekler oluyor. Bunlar için de 600-650 lira bandında ücret gözüküyor.”
Vatandaşlara ‘Ramazan kondu’ uyarısı
Bozdağ, tüketicilere uyarılarda da bulunarak, “Gecekondu gibi ‘Ramazan kondu’lar, bir yıl boyunca faaliyet göstermeyip sadece Ramazan’da kendini ‘yemekçi’ diye tarif eden insanlar ortaya çıkıyor. Belediyelerin bu konuda denetim yapması gerekir. Tüketiciler, toplu iftar veren belediyeler, mutlaka endüstriyel yemek sektöründeki firmaları tercih etmeli” değerlendirmesini yaptı.
Ankara ve İstanbul’da Ramazan ayı boyunca sabitlenen et fiyatı uygulamasına ilişkin de konuşan Bozdağ, endüstriyel yemek sektörü olarak Et ve Süt Kurumu (ESK) ile daha önce sadece İstanbul için bir anlaşma yaptıklarını kaydetti. Bozdağ, “Süreklilik ve Anadolu’da da aynı uygulamanın olması önemli. Ankara ve İstanbul diyoruz ama Bursa, İzmir ve Adana da çok büyük. Bunun için sadece Ankara ve İstanbul’u düşünerek bir yere getirmek çok doğru değil. Türkiye’ye yaymak lazım” diye konuştu.