Türkiye 2024’ü uluslararası üç büyük kredi derecelendirme kuruluşundan ikişer basamak not artışıyla kapatırken, S&P Global Ratings Kıdemli Direktörü Frank Gill ile Fitch Ratings Kıdemli Direktörü ve Gelişmekte Olan Avrupa Ülkeleri Başkanı Erich Arispe Morales, Türkiye ekonomisine ilişkin 2025 beklentilerini ve olası not artışına yönelik değerlendirmelerini AA muhabirine açıkladı. Gill, Türkiye’de bu yıl sonu için enflasyon öngörülerini yüzde 42’den 45’e revize ettiklerini dile getirdi.
Türkiye ekonomisi için temel zorluğun enflasyonun düşürülmesi olduğunu söyleyen Gill, “Bu zor bir süreç ve özel tüketim oldukça dayanıklı. Türk yetkilileri talebi tamamen düşürmek değil, yumuşatmak istiyor.” dedi.
Gill, döviz kurundaki gelişmeler dahil birçok faktörün enflasyon ve büyümeyi etkileyebileceğini belirterek, “Bu kapsamda 2025 yıl sonu enflasyon öngörümüz yüzde 24. Enflasyonun 2026 sonunda yüzde 15’in biraz üzerinde olacağını öngörüyoruz. Tek haneli enflasyonu ancak 2027 sonunda bekliyoruz.” diye konuştu.
S&P ilk faiz indirimini yeni yılda bekliyor
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararlarında ihtiyatlı davranmasını öngördüklerini ve ilk faiz indirimi için asgari ücret görüşmelerinin sonucunu bekleyebileceklerini söyleyen Gill, bu kapsamda ilk indirimin 2025’in ocak veya şubat ayında yapılabileceğini ifade etti.
Gill, buna rağmen TCMB’nin bu ay sonundaki toplantısında para politikasında bir gevşeme olasılığını da tamamen göz ardı etmemek gerektiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
“Faiz indiriminin bu ay mı yoksa ocakta mı yapılması konusunda çok büyük bir fark olduğunu düşünmüyorum. Daha önemli olan, piyasaya verilecek mesajlar ve faiz indiriminin boyutu. Bu nedenle, TCMB’nin ihtiyatlı davranacağını ve ilk kesintinin 250 baz puan seviyesinde olacağını öngörüyorum. Politika faizinin mevcut enflasyon seviyelerinin üzerinde kalacağını düşünüyorum. 2025 boyunca politika faizinin sürekli olarak manşet enflasyonun yüzde 3-4 puan üzerinde kalmasını bekliyoruz.”
TL’nin güvenindeki ilerleme not kararlarını etkileyebilir
Gelecek yıl Türkiye’nin kredi notunda artış olup olmayacağına ilişkin ise Gill, Türkiye ekonomisinin durağan görünümünün sürdüğünü belirterek, “Türkiye’nin BB- notuna yönelik riskler dengeli. Odağımız, politika yapıcıların enflasyonu düşürmesi, yeterli net döviz rezervlerinin korunması ve bütçe açığının kademeli olarak daraltılması eşliğinde Türkiye ekonomisinin yumuşak bir iniş yapmasının sağlanması.” dedi. Gill, yetkililerin Türk hane halkının Türk lirasına olan güvenini yeniden tesis etmesindeki ilerlemenin notu etkileyebileceğine işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu ilerlemeyi nasıl ölçeriz? Döviz mevduatları ve kur korumalı mevduatların toplam mevduat tabanının hala yüzde 42-43’ünü oluşturduğuna baktığımızda, bu oranın daha düşük seviyelere inmesi halinde, notun yükselmesi yönünde bir baskı oluşturabileceğini düşünüyorum. Ancak bu, 2025 ve muhtemelen 2026 boyunca para politikasının niteliğini, kararlarını ve sonuçlarını yansıtacaktır.”
Yeni ABD hükümetinin ticaret ortaklarını gümrük tarifesi uygulamakla tehdit ettiğini anımsatan Gill, bu tarifelerden etkilenebilecek Avrupa’daki düşük büyümenin Türk ekonomisi üzerinde ikincil etkileri olabileceğini ve bu nedenle 2025’in özellikle Gümrük Birliği’ndeki ekonomiler olmak üzere birçok ülke için karmaşık olacağını belirtti.
Türkiye’nin kredi notu 2021 öncesi seviyeye döndü
Fitch Ratings Kıdemli Direktörü ve Gelişmekte Olan Avrupa Ülkeleri Başkanı Morales de, Fitch’in bu yıl Türkiye’nin kredi notunu iki kez artırarak BB-‘ye yükselttiğini ve görünümünü durağan olarak belirlediğini anımsattı.
Türkiye’nin kredi notunun 2021 öncesi seviyeye geri döndüğünü dile getiren Morales, “2023’ün ortalarından beri uygulanan politika değişikliği ve daha geleneksel para politikasına dönüş, Türkiye’nin makro-finansal istikrar risklerinin azalmasını sağladı.” dedi.
Morales, uluslararası rezervlerin seviyesi ve bileşiminde önemli bir iyileşme görüldüğüne, cari açıktaki azalma ve kur korumalı mevduatlardaki düşüşe dikkati çekti. Enflasyonist baskıları azaltmanın bu yıl olduğu gibi temel politika zorluğu olmaya devam edeceğini söyleyen Morales, “Enflasyonun yılın son çeyreğinde öngörülenden güçlü bir ivme kazanması ve enflasyon beklentilerinin yüksek seyretmesi, 2024’teki parasal sıkılaşmaya rağmen enflasyon kaynaklı baskıların kontrol altına alınmasının zorluğuna işaret ediyor.” diye konuştu.
‘Faizin 2025 sonunda yüzde 29’a düşeceğini öngörüyoruz’
Morales, bu kapsamda yüzde 46 olarak öngördükleri 2024 yıl sonu enflasyonunun 2025 sonunda yüzde 24 seviyesine gerilemesini beklediklerini belirtti. Tahminlerinin sıkı para politikası duruşu, önemli mali konsolidasyon ve asgari ücret ayarlaması dahil gelir politikalarının Merkez Bankasının dezenflasyon yörüngesiyle uyumlu olacağı beklentisine dayandığını anlatan Morales, “Merkez Bankasının kademeli gevşeme döngüsüne 2025 başında başlayacağı ve politika faizini 2025 yılı sonunda yüzde 29’a düşüreceği yönündeki görüşümüzü koruyoruz. Ayrıca Merkez Bankasının sıkı parasal duruşu desteklemek için makro ihtiyati tedbirleri kullanmaya devam etmesini bekliyoruz.” diye konuştu. Morales, 2025’te not artışı ihtimaline ilişkin ise, şunları söyledi:
“2024’te yapılan iki not artırımının ardından Türkiye’nin kredi notunda daha fazla iyileşmenin, BB- notuna sahip emsal ülkelere göre yüksek seyreden enflasyon ve daha zayıf para politikası nedeniyle biraz daha yavaş olması muhtemel. Enflasyon, Türkiye için önemli bir kırılganlık oluşturuyor.”
Türkiye’nin kredi notu 2024’te artmaya başladı
Türkiye’nin 2023’ün ikinci yarısından itibaren ekonomide ortodoks politikalar uygulamaya başlamasının ardından, 2024 kredi notu ve görünümünde önemli iyileşmenin sağlandığı bir yıl oldu. Fitch Ratings, Mart 2024’te Türkiye’nin uzun vadeli kredi notunu “B”den “B+”ya yükseltirken, not görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çıkardı. Kuruluş, Eylül 2024’teki değerlendirmesinde ise kredi notunu “B+”dan “BB-“ye yükseltti, not görünümünü durağana çevirdi.
S&P Global Ratings de Mayıs 2024’te yayımladığı yılın ilk değerlendirmesinde, Türkiye’nin kredi notunu “B”den “B+”ya çıkardı, kredi notu görünümünü “pozitif” olarak korudu.Kuruluş Kasım 2024’te Türkiye’nin uzun vadeli kredi notunu “B+”dan “BB-“ye yükseltti ve kredi notu görünümünü “durağan” olarak belirledi.
Moody’s ise Ocak 2024’te Türkiye’nin kredi notunu “B3” olarak teyit ederken, not görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çevirdi. Moody’s Temmuz 2024’teki değerlendirmesinde Türkiye’nin kredi notunu iki basamak birden yükselterek “B3″ten “B1″e çıkardı, kredi notu görünümünün “pozitif” olarak korunduğunu bildirdi.
Kredi derecelendirme kuruluşları bir hükümetin borcunu geri ödeme kabiliyetini ölçen ülke kredi notlarının yayınlanması yoluyla söz konusu ülkenin borç maliyetinin belirlenmesinde önemli bir rol oynarken, ülke notları yatırımcıların devlet tahvillerine yatırımlarında risklerin değerlendirilmesi için bir ölçüt olarak kullanılıyor. Not yükseltme veya düşürme gibi değişiklikler, bir ülkenin uluslararası sermaye piyasalarından borçlanma maliyetlerini etkiliyor.