Suudi Arabistan fiyat kontrolünü yeniden ele geçirmek için piyasayı petrolle doldurabilir. Bu durum yüksek ham petrol fiyatlarına bağımlı Rusya için zor bir durum yaratacak. Bir analiste göre piyasa 2020 petrol fiyat savaşının tekrarını görebilir.

Suudi Arabistan’ın küresel ham petrol fiyatlarını kontrol altına alması halinde Rusya’nın savaş ekonomisinin ihtiyaç duyduğu petrol gelirini elde etmesinin daha da zor hale gelmesi bekleniyor. BusinessInsider’in haberine göre krallık Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) üretimi  kontrol etmesiyle petrolün varil fiyatının 50 dolara kadar düşebileceğinin sinyalini verdi. Analistler başka bir deyişle Riyad’ın üretimini artırıp piyasayı petrolle  doldurabileceğini ima ettiğini söylüyor. Bu hamle fiyatları düşürecek ve Rusya da dahil olmak üzere petrol akışını azaltma konusunda işbirliği yapmayan OPEC üyelerini cezalandıracak.

 London School of Economics araştırma görevlisi Luke Cooper, International Political Sociology (IPS Journal) adlı akademik yayın için kaleme aldığı yazıda “Rusya’nın hali hazırda petrolünü indirimli fiyatlarla ve daha yüksek üretim maliyetleriyle sattığı düşünüldüğünde, petrol piyasalarındaki düşük fiyat ortamı Ukrayna’daki saldırganlığını finanse etme kabiliyetini etkileyebilir” dedi.

OPEC’in fiili lideri Suudi Arabistan üye ülkelere üretimi kısmaları için baskı yaparak petrolün varil fiyatını 100 doların üzerinde tutmaya çalışıyor. Ancak uluslararası piyasalarda ham petrolün fiyatı 80 doların altında seyrederken bu çabanın işe yaramadığı görülüyor. Financial Times’a konuşan kaynaklar Riyad’ın artık strateji değiştirmek için Aralık ayına kadar muslukları açmayı planladığını söyledi.

Rusya savaşın finansmanı için üretim kotasını aşıyor

Washington Enstitüsü Bernstein Körfez ve Enerji Politikası Programı Direktörü Simon Henderson Business Insider’a yaptığı açıklamada “Suudi Arabistan bıkmış durumda” dedi. “OPEC liderliği çok yönlü bir sorumluluk. İyi çalışabilir ama aynı zamanda deli sürüsüne çobanlık etmek gibidir. Liderlik etmek en azından bazı zamanlar oldukça imkansızdır” diye konuştu.

S&P Global Ratings verileri Rusya’nın OPEC+’daki aşırı üretim yapan ülkeler arasında olduğunu gösteriyor. Eldeki  son verilere göre Moskova temmuz ayında günlük kotasının 122.000 varil üzerinde üretim yaptı. İran ve Kazakistan da günlük kotalarını aşan iki ülke olarak öne çıktı.

Henderson’a göre OPEC+’nın bazı üyeleri bunu kâr maksimizasyonu için yapıyorlar. Ancak Rusya’nın durumunda ise Moskova Ukrayna’daki savaş savunma ve güvenlik harcamalarını üç yıl içinde balon gibi şişirdiğinden olabildiğince fazla kazanç elde etme baskısıyla karşı karşıya. Önümüzdeki yıl Rusya bütçesinin yüzde 40’ı savunma ve güvenlik harcamalarına gidecek.

Bu arada Rusya’nın mali durumu büyük ölçüde petrol gelirlerine bağlı. Ülkenin maliye bakanı bu hafta yaptığı açıklamada birkaç yıl önce gaz ve petrol üretiminin ülkenin bütçe gelirinin yüzde 35-yüzde 40’ını oluşturduğunu söyledi.

İşte bu nedenle Batı, Rusya’nın petrol gelirlerini azaltmaya bu denli odaklanmış durumda. G-7’nin Moskova’nın ham petrolü üzerindeki 60 dolarlık tavan fiyat uygulaması iki yılda bekleneni vermemiş olsa da arzı istikrarlı tutarken Rusya’nın çok ihtiyaç duyduğu petrol gelirlerini de sınırladı. Rusya kayıtdışı “gölge” tankerler kullanarak bu sınırlamaları aşmayı başardı ancak Riyad’ın varil başına 50 dolar tehdidinin üstesinden gelmek daha zor olabilir.

Suudi Arabistan’ın arz kesintisi Rusya ile krallık arasında bir petrol fiyatı savaşını yeniden alevlendirirse işler tersine dönebilir. Henderson 2020’de yaşanan benzer bir olaya atıfta bulunarak bunun gerçekleşebileceğini öne sürüyor.

Rusya Varlık Fonu eskisi kadar güçlü değil

O yıl, üretim kesintisi konusundaki anlaşmazlıklar her iki ülkenin de arzı serbest bırakmasına yol açarak düşük fiyat ortamına kimin daha uzun süre dayanabileceğini test etti. Ancak bu gibi durumlarda önemli hale gelen döviz rezervleri Rusya için sorun yaratacağa benziyor. Ülkenin düşük petrol fiyatlarına karşı sigortası, Ukrayna’nın işgalinden beri artık eskisi kadar üçlü değil.  Rusya Ulusal Varlık Fonu’nun varlıkları bu yılın başında neredeyse yarı yarıya azaldı ve artık döviz rezervlerini çeşitlendirmek için Batı para birimlerini satın alamıyor. Henderson’a göre Devlet Başkanı Vladimir Putin’in daha acil öncelikleri varken Riyad’la bir fiyat savaşına girmek isteyip istemeyeceğini zaman gösterecek.

Henderson Rusya’nın petrol satışlarıyla ilgili pek çok bilinmeyen olduğu için Kremlin’in hamlelerini tahmin etmenin zor olduğunu ifade ediyor. Ancak Suudi Arabistan’la bir tür çatışma yaşanabilir. Bu hafta Rusya Başbakan Yardımcısı Alexander Novak, Suudi Arabistan’ın işaret ettiği gibi OPEC’in Aralık toplantısında petrol üretimini artırıp artırmayacağının belirsiz olduğunu söyledi. Cooper olası bir fiyat savaşını Rusya için kötü haber olarak görüyor ve şunları söylüyor:

“Rusya Suudi Arabistan’ın aksine, daha yüksek petrol çıkarma maliyeti nedeniyle düşük fiyat koşullarıyla başa çıkmak için yeterli donanıma sahip değil. Bu da Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşta kısa vadeli bir tırmanma mantığı güdüyor ve düşük fiyatlı petrol piyasası koşulları ortaya çıkmadan önce savaş alanında hızlı başarılar elde edilmesini gerektiriyor.”

Suudi Arabistan ve Fransa’dan 11 milyar dolarlık petrol yatırımı

Rusya petrol ihracatında ambargoyu Çin’le aşıyor