Size bugünkü yazımda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2024-2028 yıllarına ait stratejik planın Nasreddin Hoca’nın göle maya çalma hikayesine nasıl benzediğini anlatmaya çalışacağım. Bakanlık bu planı yaparken bazı ürünlerde öyle hedefler koymuş ki “Ya tutarsa” misali olmuş. Gelin hep beraber bakalım.
2024-2028 yıllarına ait stratejik plan ile bakanlığın orta ve uzun vadeli hedeflerin belirlenerek bu politikaların gerçekleştirilmesi amaçlanıyor. Ülkemizin bitkisel ve hayvansal üretiminin artırılması, kırsal yaşam refahının yükseltilmesi, temel gıda ürünlerinde yeterliliğinin sağlanması, ihracatın artırılması ve ithalatın azaltılması üzerine kurulu.
Bu hedeflerin gerçekleşmesi için kamu kaynaklarının etkin ve doğru kullanılması, çevre ve iklim faktörlerinin esas alınması ve dış etkenlere karşı koruyucu sistemlerinin geliştirilmesi gerekiyor.
2024-2028 yıllarını kapsayan stratejik planda 7 amaç, 32 hedef ve 153 performans göstergesi temel hedef olarak belirlendi. Planın yedi ana hedefi şöyle sıralanmış:
-Yeterli, erişilebilir ve sürdürülebilir tarımsal ürün arzını sağlamak
-Üretimden tüketime kadar gıda ve yem güvenilirliğini sağlamak
-Kırsal alanlarda yaşam kalitesini, refah seviyesini ve ekonomik çeşitliliği geliştirmek
-Planlı, dirençli ve gelişime açık bir tarım sektörü oluşturmak
-Toprak ve su kaynakları ile biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilir yönetimini sağlamak
-İklim değişikliğine uyum kapasitesini ve dirençliliği artırmak
-Kurumsal kapasiteyi geliştirmek.
Plana göre 2023 yılı başlangıç yılı kabul edilerek 2028’e kadar bitkisel ve hayvansal üretimdeki artış hedeflerini sizlerle paylaşmak isterim.
Bitkisel üretimde hedefler;
-Hububat ekiliş alanı 11 milyon 400 bin hektardan 11 milyon 700 bin hektara,
-Baklagil ekiliş alanı 850 bin hektardan 1 milyon 100 bin hektara,
-Yağlı tohumlu bitkiler üretim miktarı 4,50 milyon tondan 28,15 milyon tona,
-Organik tarım ve iyi tarım uygulamaları yapılan alan 520 bin hektardan 1 milyon 40 bin hektara,
-Organik ve organomineral gübre kullanım miktarı 500 bin tondan 4 milyon 300 bin tona,
-Sertifikalı tohumluk üretim miktarı 1 milyon 500 bin tondan 10 milyon 200 bin tona,
-İhtisas tohum üretim bölgeleri sayısı 0’dan 7’ye,
-Mera ıslah ve amenajman alanı 2 milyon hektardan 3 milyon hektara,
-Bitkisel üretimde tescil edilen çeşit sayısının 1.980’den 2.280’e,
-Korunan alan sayısı 660’dan 735’e çıkarılacak.
Örneğin üretim miktarı 2023 yılında 4,5 milyon ton olan yağlı tohum üretim miktarı 2024 yılında iki kat artışla 9,05 milyon tona çıkarılması hedeflenirken, 2028 yılına gelindiğinde %526 artışla 28,15 milyon tona çıkarılması hedeflenmiş. Bu hedef için yağlı tohum üretimi yapılan tarım alanlarının sulamaya ve yeni tarım alanlarının üretime kazandırılması gerekiyor. Bunu mevcut yaşadığımız ekonomik kriz sonrası ve yatırıma ayrılacak tutarla gerçekleşmesi çok zor gözüküyor.
Hububat üretimindeki 300 bin hektarlık bir artış hedefi bizim buğday, arpa, mısır ve pirinç üretimimizin artmayacağı ve ithalatın devam edeceğini gösteriyor.
Baklagil ekim alanlarının 850 bin hektardan 250 bin hektar artırılarak 1 milyon 100 bin hektara çıkarılması plandaki neredeyse tek gerçekçi ve olumlu bir hedef.
Sertifikalı tohum üretimi 2023 yılında 1,5 milyon tondan 2024 yılına 3,10 milyon tona ve 2028 yılında ise 10 milyon 200 bin tona hedef konmuş. Bu hedef de diğer hedefler gibi çok yüksek standart konmuş, umarım yerli tohum olarak gerçekleşir.
Organik ve iyi tarım alanlarının artırılması sağlıklı gıdaya ulaşmak adına önemli bir hedef olarak karşımıza çıkıyor. Mera ıslah alanlarının artırılması olumlu olmuş olup yeterli değildir.
Hayvancılıktaki hedefler ise;
-Küçükbaş hayvan sayısının 2024’te %3,23, 2025’te %4,89, 2026’da %6,58, 2027’de 8,30 ve 2028’de %10,05 oranında artırılması,
-Büyükbaş hayvan sayısının 2024’te %0,4, 2025’te %0,9, 2026’da %1,9, 2027’de 3,9 ve 2028’de %5,9 oranında artırılması,
-Sığır varlığı içinde kültür ırkı oranının %49’dan %56’ya,
-Kırmızı et üretim miktarının 1,83 milyon tondan 10,75 milyon tona,
-Büyükbaş hayvan başına karkas ağırlığının 290 kilodan 306 kiloya,
-Küçükbaş hayvan başına karkas ağırlığının 22,2 kilodan 22,8 kiloya,
-Çiğ süt üretim miktarının 21,90 milyon tondan 135,76 milyon tona,
-Kanatlı hayvan eti üretim miktarının 2,47 milyon tondan 15,37 milyon tona,
-Yumurta üretim miktarının 19,8 milyar adetten 120,3 milyar adede,
-Kovan başına bal veriminin 10 kilodan 13 kiloya,
-Su ürünleri yetiştiriciliği üretim miktarının 550 bin tondan 3 milyon 850 bin tona çıkarılması.
Büyükbaş, küçükbaş hayvan sayıları ve karkas artışları ile nasıl kırmızı et üretim miktarını 2023 yılında 1,83 milyon tondan 2024 yılında 3,56 milyon tona, 2028 yılında 10,75 milyon tona nasıl çıkacaklarını anlamış değilim. Canlı hayvan ve et ithal eden bir ülkede bu hedef tutarsa hepimiz et yemekten patlamış olacağız!
Çiğ süt üretim miktarı ise 2023 yılında 21,90 milyon tondan 2024 yılında 44 milyon tona, 2028 yılında 135,76 milyon tona çıkarılacak. Yumurta üretiminin 2023 yılında 19,8 milyardan 2024 yılında 39,7 milyara, 2028 yılında 120,3 milyar adede çıkarılması hedefleniyor.
Hayvancılıktaki hedeflere bakar mısınız? 2024 yılında her şey bir anda iki katına çıkıyor. Bu hedefleri koyan bitkisel ve hayvansal genel müdürlerini tebrik ediyorum!
Gıda işletmelerinde yapılan resmi kontrol sayısının 1 milyon 200 bin denetimden 7 milyon 950 bin denetime çıkarılması hedefleniyor. Bu denetim hedefinin gerçekleşmesi için mevcut gıda mühendislerinin sayısının 7 katı artırılması gerekiyor ki bu kadro alımları ile bu iş zor gözüküyor.
Stratejik planda “durum analizi” aşamasında iç ve dış paydaşlarla bakanlığın çalışma alanları ile ilgili konularda görüş ve önerileri tespit edilmeye çalışılmış. Ankete katılım sağlayan Tarım ve Orman Bakanlığı çalışanlarının cevaplarında önceliklendirilmesini istediği konular;
Gelen 179.683 görüş içerisinden %95’in üzerinde çok güçlü olarak ağırlık verilmesi yönünde görüş bildirilen faaliyet alanları sırasıyla; bitki sağlığı/hayvan sağlığı (%98), su yönetimi (%98), tarımsal üretim ve arz güvencesi (%97), gıda/yem güvenilirliği (%97), toprak koruma (%97), araştırma geliştirme (%96) ve biyolojik çeşitliliğin yönetimi (%95) gibi bakanlık stratejik amaçları içerisinde yer alan faaliyetler öne çıkarken, tarımsal desteklemeler (%80) ise nispeten geri planda kalmıştır.
Gelen cevapları görünce bakanlık çalışanlarının üst yönetimin aksine konunun farkında olduğunu görüyoruz.
Sonuç olarak hem bitkisel hem hayvansal üretimde içinde gerçekçi hedef barındırmayan bu plan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı tarafından nasıl kabul görmüş, merak ediyorum doğrusu. Ayrıca bu planda yer alan verilerin hangi hesaplamalar sonucu oluştuğu kamuoyuna açıklanmadığı sürece hiçbir anlamı olmayacaktır.