Gazze’de 7 Ekim’den beri yaşanan insanlık dramına Türkiye, Kolombiya, Güney Afrika ve Ürdün gibi bazı ülkeler büyükelçilerini geri çekerek tepki gösterdi. Türkiye ticari ilişkilerini resmen keserek tepkiyi bir adım ileri taşıdı. ABD’deki üniversitelerde öğrencilerin bugüne kadar yönetime direnerek protestolar düzenlemesinin nedeni de üniversite yönetimlerinin ellerindeki fonları Gazze’deki savaştan çıkar sağlayan şirketlere yatırmamalarını istemesi. Şimdi de Güney Kore merkezli Samsung’un küresel yatırımlarını tek çatı altında birleştirdiği Samsung Next İsrail’den çekilme kararı alarak İsrail’e son darbeyi vurdu.
Daha önce İsrailli yaklaşık 70 girişime yatırım yapan Samsung’un böyle bir karar alması tekil bir örnek değil. Yaklaşık bir yıldır ABD’li ve İsrailli teknoloji firmaları İsrail pazarından çekilme eğiliminde. Bunun savaş dışında da nedenleri var ama Samsung çekilme sebeplerini şöyle sıralıyor: Uluslararası Adalet Divanı’nın bulgularına göre İsrail’in Gazze’de yaptıklarının soykırım potansiyeli taşıması şirketin imajı için risk yaratıyor. Ayrıca Boykot, Tecrit ve Yaptırım (BDS) hareketi de etkisini daha çok hissettirir hale geldi.
BDS hareketi bankalardan, yerel yönetimlerden, kiliselerden ve üniversitelerden İsrail’e ve İsrail’in saldırılarını devam ettirmesine destek veren tüm şirketlerden yatırımlarını çekmelerini istiyor. Bu hareketin en çok ses getirenleri ABD’deki öğrenciler oldu. Üniversite kampüslerinde çadırlar kuran öğrenciler polisler tarafından kimi zaman sert bir şekilde tutuklandı, kimi zaman komplo teorilerine hedef oldu. Bazıları üniversite yönetimlerini yola getirmeyi başaramadı ama en nihayetinde diğer ülkelere de yayılan bir boykot hareketine imza attılar.
Bazı üniversitelerde zafer kazanıldığı da oldu. Örneğin Evergreen State College yönetimi geri adım attı ve İrlanda’nın varlık fonu, İsrailli altı şirketten milyonlarca euroluk desteğini çekeceğini açıkladı.
Yargı reformu ve savaş İsrail’in unvanını elinden aldı
İsrail teknolojisine yapılan yatırımlar 2023’te bir önceki yıla göre yüzde 56 düştü. Bu da İsrail ekonomisine duyulan güvenin dikkate değer bir şekilde azaldığını ortaya koyuyor. İsrail’in ana muhalefet lideri Yair Lapid geçen yıl daha savaş başlamamışken temmuz ayında yaptığı açıklamada “İsrail artık yeni girişimlerin ulusu değil. Krizde olan bir ulus. Bu siyasi, sosyal ve uluslararası kökeni olan bir kriz ama etkileri ekonomik olacak ve bun ekonomik hasarın onarılması yıllar alacak” demişti.
İsrail’in artık “yeni girişimlerin ulusu” olmayacak olmasının tek nedeni Gazze’deki savaş değil. İsrailli teknoloji şirketleri zaten savaş öncesinde de İsrail’den çekiliyordu. Sebebiyse İsrail tarihinin en aşırı sağcı hükümetini kuran İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun uygulamaya koymak için aylarca halkla zıtlaştığı yargı reformuydu. Geçen yıl temmuz ayında İngiliz haber ajansı Reuters’da çıkan bir habere göre zaten İsrailli yeni girişimlerin yaklaşık 70’i yargı reformu nedeniyle şirketlerini başka bir ülkeye taşımak için harekete geçmişti.
Ama geçen yıl savaşın hakim olduğu son çeyreğe baktığımızda İsrailli girişimlerin savaş başladığından beri toplayabildiği fonun önceki çeyreğe göre yüzde 15 azalarak 1,45 milyar dolara gerilediği görülüyor. Anlaşma sayısı da aynı şekilde azaldı, Geçen yılın son üç ayında bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 17’lik düşüş görüldü ve sadece 75 işlem yapıldı.
Öte yandan boykot hareketine kafa tutan şirketler de var. Örneğin Google, İsrail hükümetiyle 1.2 milyar dolara yaptığı “Nimbus Project”e tepki gösteren çalışanlarından bazılarını kovdu. Çalışanlar projeye Filistinlilerin daha kolay hedef alınmasına yarayacağı düşüncesiyle karşıydı.
Uzun lafın kısası boykot hareketinin İsrail ve şirketler üzerinde belli bir baskı yarattığı ortada. Ayrıca savaş öncesinde yargı reformunun da İsrail’deki girişimleri kendilerine başka ufuklar aramaya ittiği anlaşılıyor. Ancak bu baskı, büyük şirketlerin hepsinin İsrail ile anlaşmalarını keseceği kadar etkili değil.