Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Türkiye’de 2022 yılında yoksulluğun bazı ölçülere göre azaldığını, bazı ölçülere göre de arttığını açıkladı. TÜİK’in 2022 yılı gelir bilgilerini referans aldığı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2023 yılı sonuçları Türkiye’de eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre ‘yoksul’ kabul edilen vatadaşların nüfus içindeki oranının 2022 yılında 0,5 puan azalarak yüzde 13,9 olduğunu gösteriyor. Yani ekonomik sıkıntıların arttığı ve enflasyonun zirve yaptığı 2022’de yoksulların sayısı artmamış, aksine eksilmiş. Ancak kimin yoksul kabul edileceğine dair bir hesap daha var. Türkiye’deki eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ından azını elde edenlere de bazı standartlarda ‘yoksul’ deniyor. İşte bu ölçüt kullanıldığında ülkemizdeki yoksulların sayısı artmış, bu tanıma göre yoksul kabul edilenlerin nüfusa oranı 0,1’lik artışla 21,7 olarak gerçekleşmiş.
Çıtanın yükseğe çıkartılması veya aşağıya indirilmesi durumunda da Türkiye’de yoksulluk oranı ve sayıları değişiyor. Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 40’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,2 puanlık azalışla yüzde 7,4 olarak gerçekleşti. Medyan gelirin yüzde 70’i dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre hesaplanan yoksulluk oranı ise bir önceki yıla göre 0,4 puanlık artışla yüzde 29,7 oldu. Bu hesaba göre Türkiye’de yaklaşık her 100 kişiden 30’u yoksul. Yani yaşam koşullarını nispeten iyileştirecek kullanılabilir fert medyan geliri ölçü olarak alındığında yoksulluk oranı da artıyor.
Türkiye’de kaç kişi yoksul?
Bu sorunun ve yoksulluk sınırının ne olduğunun yanıtı da eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin ne kadarını ölçü olarak aldığınıza bağlı. Eğer eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin (gelirler küçükten büyüğe sıralandığında ortaya düşen değer) yüzde 40’ı ölçü olarak alındığında Türkiye’de 2021 yılında 6 milyon 354 bin olan yoksul sayısı bir sonraki yıl 147 bin düşüşle 6 milyon 207 bin kişiye geriliyor. Medyan gelirin yüzde 50’si ölçü alındığında yoksul sayısı yine düşmeye devam ediyor ve bu kez de 12 milyondan 11 milyon 651 kişiye iniyor.
Ancak çıta medyan gelirin yüzde 60’ına çıkartılınca işler bu kez terse dönüyor. 2021’de 18 milyon 30 bin olan yoksul sayısı 2022 yılında 189 bin artışla 18 milyon 219 bine çıkıyor. Medyan gelirin yüzde 70’inin ölçü alınması durumun da ise yoksul sayısı 466 bin artışla 2022 yılında 24 milyon 926 bine çıkıyor.
Geliriniz ne kadarsa yoksulsunuz?
TÜİK’e göre eş değer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 40’ı ölçü olarak alındığında yıllık geliri 2021’de 14 bin 197, 2022 yılında ise 23 bin 350 lira ve altı olanlar yoksul sayılıyor. Eğer eş değer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si ölçü olarak alınırsa yıllık geliriniz 2021’de 17 bin 747 lira, bir sonraki yıl 29 bin 187 lira ve altı ise yine yoksulsunuz demektir.
Çıtayı biraz yükseltip eş değer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ı ölçü olarak alındığında geliriniz 2021’de yıllık 21 bin 296 bir sonraki yıl da 35 bin 24 lira ve altı ise yoksul sayılıyorsunuz. Yoksul sayısının en çok arttığı medyan gelirin yüzde 70’inin ölçü alındığı durumda ise 2021’de 24 bin 845 lira olan yoksulluk sınırı 2022’de ise 40 bin 862 liraya ulaşıyor.
Eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert geliri nasıl hesaplanıyor?
TÜİK’in ve Eurostat’ın da kullandığı belirtilen eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirinin hesaplama yöntemi de ilginç. Bu hesaplamada ailenin reisi bir, 15 yaş üzeri bireyler ise 0.5’er kişi kabul ediliyor. Ailedeki 15 yaş altı bireylerin her birinin katsayı puanı ise 0,3. Buna göre anne-baba, 15 yaşında ve 12 yaşındaki iki çocuktan oluşan bir aile bu hesaba göre 2,3 kişi olarak kabul ediliyor. Hanenin toplam kullanılabilir geliri bu şekilde hesaplanmış fert sayısına bölünüp eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirine ulaşılıyor.
Göreli yoksullukta da aynı görünüm var
Toplumun genel düzeyine göre belirli bir sınırın altında gelire sahip olan bireyler göreli anlamda yoksul sayılıyor. Türkiye’de göreli anlamda yoksullukta da aynı tablo görülüyor. Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre göreli yoksulluk oranı 2022 yılında 0,5 puan azalarak yüzde 13,9 oldu. Medyan gelirin yüzde 60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre hesaplanan yoksulluk oranı ise son yılda 0,1 puan artarak yüzde 21,7 olarak gerçekleşti.
Eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 40’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,2 puanlık azalış ile yüzde 7,4 olarak gerçekleşti. Medyan gelirin yüzde 70’i dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre hesaplanan yoksulluk oranı ise bir önceki yıla göre 0,4 puanlık artış ile yüzde 29,7 oldu.
Her 100 okur yazar olmayandan 28’i yoksul
Eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre okur-yazar olmayan fertlerin yüzde 27,8’i, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 24,7’si, lise altı eğitimlilerin yüzde 14,ü, lise ve dengi okul mezunlarının ise yüzde 7,7’si yoksul olarak hesaplandı. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 3,2 ile en düşük yoksulluk oranına sahip grup oldu. Bu da eğitimin düzeyi arttıkça bireylerin yoksulluktan kurtulma olasılığının yükseldiğini gösteriyor.
Maddi ve sosyal yoksunluk oranı yüzde 14,4 oldu
Maddi ve sosyal yoksunluk oranı hesabında hane düzeyinde sorgulanan değişkenler şunlar: otomobil sahipliği, ekonomik olarak beklenmedik harcamaları yapabilme, evden uzakta bir haftalık tatil masrafını karşılayabilme, kira, konut kredisi ve faizli borçları ödeyebilme, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek yiyebilme, evin ısınma ihtiyacını karşılayabilme ve mobilyaları eskidiğinde değiştirebilme durumu.
TÜİK’in on üç maddenin en az yedisini karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan maddi ve sosyal yoksunluk oranı 2021 yılında yüzde 16,6 iken 2022 yılında patlayan enflasyona ve ağırlaşan yaşam koşullarına rağmen 2,2 puan azalarak yüzde 14,4 olarak tahmin edildi.
Yoksulluktan hiç kurtulamayanların oranı yüzde 12
Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ına göre son yılda ve aynı zamanda önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksul olan fertleri kapsıyor. Buna göre 2023 yılı anket sonuçlarına göre sürekli yoksulluk oranı 2022’de bir önceki yıla göre 1,7 puan azalarak yüzde 12,3 oldu.
Yoksulluk veya sosyal dışlanma riskindekilerin oranı yüzde 31,0
Göreli yoksulluk, maddi ve sosyal yoksunluk ve düşük iş yoğunluğu göstergelerinin en az birinden yoksun olanları ifade eden yoksulluk ve sosyal dışlanma riski de önemli bir sorun olmaya devam ediyor.
2022 verilerine göre fertlerin yüzde 31’i yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında kaldı. Bu oran yaş gruplarına göre incelendiğinde 0-17 yaş grubunda yüzde 39,7, 18-64 yaş grubunda yüzde 28,0, 65 ve üstü yaş grubunda ise yüzde 26,6 olarak tahmin edildi.
Kendi evinde oturanların oranı düştü
TÜİK’e göre oturulan konuta sahip olanların oranı geçen yıla göre 0,5 puan azalarak 2023 yılında yüzde 56,2 olarak hesaplanırken kirada oturanların oranı 56,2 27,8, lojmanda oturanların oranı yüzde 0,9; kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise yüzde 15,1 oldu. Ancak oturduğu konuta sahip olanların oranındaki düşüşü mülksüzleşme olarak görmek çok mümkün değil. Çünkü bu düşüşte sahip oldukları konutu kiraya verip konut kiralayanların ya da kendi konutunda oturmayıp yakınlarının evine taşınanların etkisi de olabilir.
‘Yalıtım yok, üşüyoruz” en büyük yakınma
TÜİK’in araştırma konutlarda yetersiz izolasyonun en önemli sorun olmaya devam ettiğini gösteriyor. Kurumsal olmayan nüfusun yüzde 32,6’sı konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşarken yüzde 32,0’ı ise sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri vb. problemlerle, yüzde 19,8’i trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlarla karşılaştı.
Her 100 kişiden 58’i taksit ödüyor ya da borcu var
Geçen yıla göre konut alımı ve konut masrafları dışında borç veya taksit ödemesi olanların oranı 1,4 puan azalarak yüzde 58,0 oldu. Nüfusun yüzde 5,7’sine bu ödemeler yük getirmezken yüzde 14,9’una çok yük getirdi. Konut masraflarının çok yük getirdiği hanelerin oranı 0,3 puan artarak yüzde17,5 olurken bu masrafların biraz yük getirdiği hanelerin oranı 8,8 puan artarak yüzde 66,5 oldu. Konut masrafların yük getirmediğini belirten hanelerin oranı geçen yıla göre 9,2 puan azalış ile yüzde 15,9 hesaplandı.
Her 100 kişiden 39’u iki günde bir tavuk yiyemiyor
Hanelerin yüzde 58,8’i evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını, yüzde 39,2’si iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını, yüzde 31,8’i beklenmedik harcamaları, yüzde 19,5’i evin ısınma ihtiyacını, yüzde 64,2’si eskimiş mobilyaların yenilenmesini ekonomik olarak karşılayamadığını beyan etti.