‘Kural dışı bir şey yapmadık’
“Ben bu konuda emniyette ve savcılıkta ifade verdim o ifadelerimi aynen tekrar ederim, ben Türkiye Varlık Fonu kurulduğu zaman görevlendirildim ve 9 ay yönettim, daha önce birçok önemli görevde yer aldım ve hiçbirinde sıkıntı çıkmadı, buradaki olayı izah etmek isterim. O zaman fon kurulurken Binali Bey’in talimatıyla bir grup ile birlikte çalışmaya başladım. Biz hiçbir zaman kural dışı bir şey yapmadık, benden sonra da o ekiple 9 ay daha çalışılmış. Benden sonraki süreçte yapılan şeylerle ilgili itham ediliyorum.
‘Para bize örtülü ödenekten verildi’
Bu gruba ödenen para bizim kasamızda mevcut değildi. Bizim sermayemiz bu kadar büyük değildi. Bu bizi aşan bir şey dedim, bunun üzerine örtülü ödenekten bize 25 milyon dolar verildi. Biz de doğrudan o kuruma ödedik. Ben bana emrolunan şeyi yaptım, yönetim kurulu kararı mevcut, ben hayatım boyunca kimseyi dolandırmadım. Asla ve katta bu paranın bana bir kuruşu nasip olmadı.
‘Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum’
Gelirimde Varlık Fonu’ndan ayrıldıktan sonra 2.5 yıl sonra bir artış oldu ancak bu benim kendi kazancım. Konsorsiyum içerisinde dünyanın en büyük danışmanlık şirketi de vardı. Bülent Göktuna adını ilk defa sayın başbakanımızın bana yönlendirdiği Salih Orakçı Bey’den öğrendim. İş dışında bu adamla görüşmüşlüğüm yok, para alışverişim yok. Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum, serbest bırakılmayı talep ediyorum.”
’25 milyon dolar ufak bir rakam’
Patronlar Dünyası’nda bu konudaki bir başka haberde de hem Bostan’ın hem de Metris Cezaevi’nde tutuklu bulunan Bülent Göktuna’nın savunmalarında öne çıkan isimlerin dönemin Başbakanı Binali Yıldırım ve kendisinin de bir dönem danışmanlığını yapan Kıyı Emniyeti eski Genel Müdürü, TOBB üyesi Salih Orakçı olduğu görülüyor. İş insanı Bülent Göktuna, savunmasında bu durumu şöyle ifade etmişti:
“Konsorsiyum yapmış olduğu sözleşmede 75 milyar doları Türkiye’ye getirmeyi hedefliyordu. 25 milyon dolarlık komisyon böylesine bir sözleşme için çok ufak bir rakamdır. Bankalar çok daha fazlasını verir. Deutsche Bank bize 4 milyar dolar hazırladı. Firmaların raporları hazır değildi. Binali bey ile görüştüm. Bana, ‘Bu işi Varlık Fonu ile çözmek zor, Ziraat Bankası ile görüş’ dedi.”
‘Binali Bey bizi tebrik etti’
Binali Yıldırım ile birlikte fon yöneticileriyle birlikte görüştüklerini de söyleyen Bülent Göktuna şunları anlatmış:
“Binali Bey ile birlikte finans kuruluşları ile yemek yedik. Binali Bey bizi tebrik etti. Biz yüzde 3-3.25 faiz oranlarıyla 35 yıl vadeli bir kupon bono çıkaracağımızı söyledik. Biz o gün 15 milyar dolarlık fon topladık. Varlık Fonu vecibelerini yerine getiremediği için bu fon gelmedi. Paraların kuruşu kuruşuna nereye ödendiği belli. Bizim şirketimize 25 milyon dolar geldi, 29 milyon dolar para çıkışı oldu. Yani biz 4 milyon dolar zarardayız”
Para Bülent Göktuna’nın off-shore hesabında kaybolmuş
Gazeteci Toygun Atilla, 2021’de Türkiye Varlık Fonu’ndaki 25 milyon dolarlık kayıp komisyonla ilgili rapor sunulduğunu ve raporda 25 milyon dolarlık komisyonun nasıl buharlaştığına ilişkin bilgilerin kronolojik olarak ortaya konduğunu ve tedbir alınmasının gerekliliğinin vurgulandığını belirtiyor.
Atilla’ya göre raporun en önemli kısımlarında, 25 milyon dolarlık komisyonun buharlaşan 10 milyon dolarlık kısmına dikkat çekiliyor ve bu paranın ise özellikle Bülent Göktuna’nın off-shore hesabında kaybolduğuna vurgu yapılıyordu.
Müflis iş insanının gösterişli yaşamı
Raporun en can alıcı bölümlerinden birinde Bülent Göktuna’nın 2016-2017’de müflis bir iş insanı olmasına ve Türkiye’deki bankalarda hesaplarının bloke edilmiş olmasına rağmen yaptığı harcamalar olduğunu belirten Atilla’ya göre bu harcamaların ise “buharlaşan 10 milyon dolardan” kaynaklı olduğu öne sürülüyordu. Atilla raporda, Bülent Göktuna’nın o tarihte yaptığı harcamalar şöyle sıralandığını ifade ediyor:
Mercedes Maybach
Mercedes S400
Audi A6
Kilyos Mare Negro sitesinde villa
Beşiktaş Akaretler’de bir ofis
Ünlü bir iş insanından tekne
Tarabya’da kiralık yalı dairesi
Bentley otomobil