Türkiye’de son yıllarda faiz politikaları ekonomi gündeminin merkezinde yer alıyor. 2021 yılında dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati yönetimindeki ekonomi tablosunda, Merkez Bankası politika faizlerini indirmişti. Bu dönemde ekonomi yönetimi düşük faiz stratejisi ile büyümeyi teşvik etmeyi amaçlamıştı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘bu can bu tende durdukça’ diyerek sahip çıktığı faiz politikasıyla enflasyon ve döviz kurlarında rekorlar yaşandı.
14 Mayıs 2023 seçimlerinden sonra ise yeni ekonomi yönetimi ile birlikte faiz politikalarında keskin bir dönüşüm yaşandı. Bu dönemde faizler kademeli olarak artırılarak enflasyonla mücadeleye öncelik verildi.
Ancak son aylarda faiz indirim beklentileri ve tahminleri yeniden gündeme geldi. Piyasa aktörleri ve bazı iş dünyası temsilcileri, enflasyondaki düşüş trendi devam ederse 2025 yılının ilk çeyreğinden itibaren Merkez Bankası’nın yeniden faiz indirimi yoluna gidebileceğini öngörüyor. IMF ise enflasyon hedeflerine ulaşılabilmesi için Türkiye’nin faizde ‘sıkı’ gitmesi gerektiğini ve indirim yerine artış yapılmasının bile gerekebileceği görüşünde.
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ise birkaç ay enflasyonu belirli rakamlarda görmek gerektiğini 2025 yılının ilk çeyreğinde ise faiz indirimi görebileceğimizi söyledi. Turan ayrıca ekonominin biraz daha soğuması gerektiğini belirtti: “2025’in ilk 6 ayı zor geçer, aylık TÜFE’yi yüzde 1,5- yüzde 2’de birkaç ay görmeliyiz.”
Turan “Elektrikte faturanın yüzde 60-70’ini devlet ödüyor bu sürdürülebilir değil. Rekabetçi kur ve ucuz işgücüyle Türkiye’nin rekabet gücü artmaz. Mali tarafta kamuda verimlilik ve tasarrufu görmemiz gerekiyor. Açtığımız kamu tasarruf paketleri milli gelirin binde 2’si. Faktör verimliliğimiz 15 yıl düşüyor, katma değerli üretimi artırmalıyız. İhracatçıların finansmana erişiminde ciddi problem görmüyorum” dedi.
Turan, asgari ücretle ilgili ise “Orta yolu bulmak zorundayız. Asgari ücreti beklenen enflasyona göre yaparsak adil olmuyor. Asgari ücreti gerçekleşen enflasyona göre yaparsak programı bozuyor” dedi.