Zeytinde hasat başlarken, kuraklık nedeniyle bu yıl üretimin tüketime yetip yetmeyeceğine yönelik endişeler de artıyor. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Başkanı Mustafa Tan zeytinyağında 2022-2023 sezonundan yaklaşık 200 bin ton devir stoku bulunduğunu belirterek, bu yılın zeytin üretiminde “yok yılı” olmasına karşın ülke stoklarında herhangi bir sıkıntı yaşanmayacağını söyledi. Tan geçen sezon Türkiye’de toplam 450 bin tonu bulan arz gerçekleştirildiğine dikkati çekerek şöyle konuştu:
“Bunun yaklaşık 150 bin tonunu ihraç ederek bir rekora imza atmış, 150 bin ton da iç tüketim yapmıştık. Şimdi devir stoklarla birlikte yaklaşık 150-200 bin ton ile 2023-2024 sezonuna giriyoruz. Bu sezon zeytin üretiminde ‘yok yılı’ ortalamalarında olsa bile geçen sezonun iç ve dış tüketimini karşılayıp bir sonraki yıla önemli miktar devir stok verecek kadar zeytinyağımız olacaktır. Elimizde fazladan ihracat yapacak miktar var. Yani iç ve dış zeytinyağı arzında sıkıntı yaşanmayacak. Elimizde geçen yıl kırılan ihracat rekorunu tekrar kırmaya yetecek kadar zeytinyağımız olacaktır.”
Tan, 2023-2024 döneminde devir stoku da dahil edildiğinde arz bakımından İspanya’dan sonra Türkiye’nin ikinci sırada olmaya devam edeceğini belirterek, İspanya ve İtalya’nın geçen sezon olduğu gibi bu sezon da üretim sıkıntısı yaşayacağını anlattı.
Bu ülkelerin ellerinde devir stoku bulunmadığını vurgulayan Tan, “Bizim stoklarımız iyi düzeyde. Bu yılki üretimimizi yurt içinde tüketsek ve devir stokumuzu ihraç etsek bile yine kardayız, sıkıntı yaşamayız” dedi.
‘İhracatta 1 milyar dolara yaklaştık’
Tan, ambalajlı yağ ihracatının artırılması için dökme yağ ihracatının azaltılmasının kesin çözüm olmadığını dile getirerek, ambalajlı ve kutulu ihracatın teşvik edilmesi gerektiğini bildirdi.
Ambalajlı ihracatta önceden tonda dolar bazında 250-1000 dolar yardım yapıldığını hatırlatan Tan, dökme zeytinyağı ihracatını yasaklamak için fon konulabileceğini, devletin buradan gelir elde edebileceğini ve bunu da ambalajlı ihracatta teşvik olarak kullanılabileceğini anlattı.
Tan, Türkiye’nin ambalajlı ve markalı satış yapmasının önemli olduğunu, ihracatın döviz getirdiğini ve şu anda ülke tarihinde ilk defa zeytinyağı ihracatında 1 milyar dolara yaklaşıldığını kaydetti.
İç piyasa fiyatlarının kısıtlama yöntemiyle düşmeyeceğini savunan Tan, bunun yolunun AB’deki gibi kilogramda 1,32 euro prim verilmesinden geçtiğini söyledi. Tan, zeytinyağı fiyatlarının diğer ülkelere göre Türkiye’de daha ucuz olduğunu da sözlerine ekledi.
Ticaret Bakanlığı, tedbirlerin sürmesini kararlaştırmıştı
Ticaret Bakanlığı, konuya ilişkin yaptığı açıklamada bu sezon ülkede zeytin üretiminin “yok yılı” kaynaklı azaldığını ve birçok bölgede ürünün çiçek açma dönemindeki olumsuz iklim şartlarından dolayı kayıplar yaşandığını belirterek, şunları bildirmişti:
“Dünyada artan zeytinyağı fiyatlarında herhangi bir gerilemenin olmayacağı ve artan dış talebin devam edeceği dikkate alındığında, iç piyasada tüketici refahı ve fiyatları bakımından arz yönlü sıkıntılara mahal verilmemesini teminen, ürün rekoltesindeki gelişmelerin bir süre daha takip edilerek, dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına yönelik olarak uygulanan tedbirin bir süre daha devam ettirilmesi ihtiyacı hasıl olmuştur. Anılan değerlendirmelerin tümü Tarım ve Orman Bakanlığımız ile tam bir koordinasyon halinde yapılmış ve kararlar buna istinaden alınmıştır. Öte yandan ambalajlı ve kutulu zeytinyağı ihracatına yönelik uygulanan herhangi bir tedbirin bulunmadığının da kamuoyuyla paylaşılmasında yarar görülmektedir.”