Diyelim kendinize kahve makinası almak istiyorsunuz; Türkiye’deki e-ticaret sitelerinden birine, hatta birkaçına giriyor, seçeneklerinizi değerlendiriyorsunuz.
Baktığınız şey elbette fiyat ve kalite dengesi. E-ticaret sitelerinin çoğu, Türkiye’deki gümrük mevzuatına da uygun biçimde yerli ürünler kadar yurt dışından, kimi Almanya’dan, kimi İtalya’dan, kimi de ta Çin’den gelecek ürünleri bile listeliyor.
Eğer yerli bir ürünü değil yabancı bir ürünü almak isterseniz, e-ticaret sitesi size anında yaklaşık bir vergi hesaplaması da yapıyor, bu vergiyi de sizden peşin alıyor ve alışverişinizi gerçekleştiriyorsunuz.
Bunu hemen hemen her üründe yapmanız mümkün; ister konfeksiyon ürünü olsun ister küçük bir makina, ister parfüm vs.
Bunun adı ‘mikro ithalat.’ Mikro, çünkü ürünler dev konteynerlerle ve toplu halde gelmiyor, küçük paketler içinde tek tek geliyor. Bütün bu ‘mikro’lar toplandığında belki büyük bir yekün tutuyor ama adı yine de yöntemden ötürü ‘mikro.’
Bu mikro ithalatın dünya çapında bir de devi var, adı Temu. Bu dev pazarlama sistemi ilk olarak ABD pazarında yarattığı muazzam etkiyle kendini gösterdi. Şimdi aynı sistem Türkiye’de de faal. Ve anlaşılan bu sistem başta olmak üzere toplam mikro ithalat hükümeti rahatsız etmeye başladı. O yüzden Ticaret Bakanı Ömer Bolat daha yakın zaman önce Çinli Temu başta olmak üzere yurtdışından yapılan mikro ithalatı takibe aldıklarını söylemişti. Dün sabah Resmi Gazete’yi görenler, Ticaret Bakanı’nın şaka yapmadığını anladı. Mikro ithalat için uygulanan gümrük mevzuatında değişiklik yapılmıştı.
Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklikle bugüne kadar 150 euro olarak uygulanan aylık gümrük muafiyeti sınırı kaldırıldı ve ek vergi getirildi. Yani düne kadar eğer alış verişiniz bir ay içinde 150 euronun altında kalıyorsa, zaten vergiden muaftınız. Artık değilsiniz.
Posta veya hızlı kargo taşımacılığı yoluyla gerçek kişiye gelen ve ticari miktar ve mahiyet arz etmeyen, kıymeti 30 euroyu geçmeyen eşya ile kıymeti 1500 euroyu geçmeyen ilaç cinsi eşyanın üzerinden Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden doğrudan gelmesi halinde yüzde 18 olan vergi yüzde 30, diğer ülkelerden gelmesi halinde yüzde 30 olan vergi yüzde 60 olarak alınacak. Özellikle vergi artışının yüzde 100’e ulaştığı AB dışı ülkelerle son dönemde Türkiye’de çok büyüyen Çin şirketleri Temu ve Shein’in hedeflendiği belirtiliyor.
Lüks ürünler için ek yüzde 20 vergi daha geldi
Ayrıca ithal edilen eşyanın ÖTV Yasası’nın IV sayılı listesinde yer alan havyar, havyar yerine kullanılan ürünler, kozmetik ürünleri, kürkler ve kürkten yapılmış giyim eşyası, muzır neşriyat, mutfak ve sofra takımları gibi lüks ve dayanıklı tüketim malları olması durumunda yukarıdaki oranlara ek yüzde 20 oranında tek ve maktu vergi tahsil edilecek. Karar 15 gün sonra yürürlüğe girecek.
Ama sadece Temu’yu değil bütün e-ticareti ve tüketiciyi vurdu
‘Mikro ithalat’a gelen yeni ilave vergiler, evet belki bu türden ithalat üzerinde caydırıcı bir etki yaratacak ama bu yeni vergiden sadece Temu ve Shein gibi şirketler olmayacak; Türkiye’de neredeyse bütün e-ticaret platformları bu mikro ithalatı yapıyordu zaten.
Daha önemlisi, tüketici açısından da bir ucuz alternatif ortadan kalkacak. Böylece benzer ürünlerin yerli üreticilerine fiyatlarını daha rahat belirleme imkanı doğacak.
Tüm dünyayı Temu çılgınlığı sardı
Çinli e-ticaret devi PDD’nin sahibi olduğu Temu’nun iddialı ve pahalı bir küresel büyümeyi devam ettiriyor. Platform en son pazarı olan Tayland’a geçen ay giriş yaparken Türkiye’de de platformun genişlemesi sürüyor. 20-30 TL’ye bile ürün bulunabilen Temu’dan alışveriş son zamanlarda özellikle kadınlar arasında oldukça yaygın. Birçok tüketici ürünlerden memnun olduğunu söylerken bazıları da sepetin neredeyse yarısını iade etmekten yakınıyor. Özellikle tekstil ürünlerinin kalitesizliği en çok şikayet edilen konular arasında. Ayrıca alışveriş için 1,700 TL’yi doldurma şartı getirilmesi de tüketicilerin geri adım atmasına neden oluyor.
İlk vergiyi Berat Albayrak getirdi, adını da ‘gümrük sunum vergisi’ koydu
Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak 2018 yılında Çin üzerinden ülkemize 26 milyon mektup gönderildiğini ve mektupların içindeki ürünlerden vergi alınmadığını dile getirmişti. Yaptığı konuşma ile değeri 22 euronun altında olan ürünlerden vergi alınabileceğinin sinyallerini de veren Albayrak Türkiye’nin yerli ekonomiyi desteklemek ve adımlar atmak zorunda olduğunun altını çizmişti.
Albayrak’ın açıklamalarından çok kısa bir süre sonra 2019 Mart ayında yurtdışından zarf içinde gelen ve gümrüğe takılmayan ürünlerine dolaylı olarak vergi geldi. O dönemde 5,20 TL olan ücretlendirme gümrük sunum ücreti ve damga vergisi olarak adlandırılmıştı.
Ağırlığı iki kilonun altında olan ve gümrüğe takılmayan her ürün için 4,50 TL gümrük sunum ücreti ve 0,70 TL gümrük vergisi olmak üzere toplam 5,20 TL ücret ödeniyordu. Yurtdışından alınan ve değeri en fazla 22 euroya kadar olan her ürün için 5,20 TL ödeme yapılıyordu. Maliye yetkilileri ücretin gelen paketlerin kontrol edilmesi ve bu tarz alışverişin tespiti için harcanan çabanın karşılığı olduğunu ifade ediyorlardı. Yani değeri 5,20 TL’nin altında olan ürünler için bile 5,20 TL gümrük sunum ücreti ve damga vergisi ödenebiliyordu. Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilileri düzenlemenin Aliexpress ve GearBest gibi e-ticaret sitelerinden değeri 22 euronun üstünde olan fakat gümrüğe takılmasın diye ücretinin düşük gösterilen pek çok alışveriş için yapıldığını söylüyordu. Ardından yapılan çeşiti artırımlarla vergi ithalatın AB üyesi ülkelerden gerçekleştirilmesi halinde yüzde 18’e, Çin gibi AB dışı ülkelerden yapılması halinde ise yüzde 30’a çıkartılmıştı.