Yüksek enflasyonla savaşan ülkeler dolar bağımlılığından kurtulmaya çalışan ve istikrarsız ulusal para birimleriyle başı dertte olan ülkeler zor durumdan çıkış çareleri arıyorlar. Bitcoin’i boğa sezonunda ulusal para birimi olarak kabul edip döviz rezervlerinin büyük kısmını yitiren El Salvador’un aksine daha istikrarlı alternatiflerin peşine düşmelerine neden oluyor. Dünyanın en yüksek enflasyonuna sahip ülkesi Zimbabve, altın rezervlerine dayalı dijital parasını (token) tedavüle soktu. Zimbabve Merkez Bankası Başkanı John Mangudya 28 Nisan’da yaptığı konuşmada Zimbabve’nin altınla desteklenen dijital token’ları dolaşıma sokacağını açıklamıştı. Söz konusu dijital token, web sitesi ya da mobil uygulamalar üzerinden yapılan para transferlerinde ve ticari işletmelerde kullanılabilecek.
Mangudya, dijital token uygulamasının Zimbabwe vatandaşlarına yeni bir inovatif ödeme seçeneği sunduğunu söylüyor:
“Altın destekli dijital token çıkarmamızın altında, değer muhafaza eden araçların erişimini genişletmek ve yatırım araçları çeşitliliğini zenginleştirmenin yanı sıra halk tarafından hem erişimini hem de kullanımını artırmak yatıyor.”
Bankalardan alınabilecek
Söz konusu token’lar bankalar aracılığıyla alınabilecek. Yapılan işlemler “e-altın cüzdanları ya e-altın kartları” üzerinden gerçekleşecek ve bu varlıklar bankalar tarafından tutulacak. Söz konusu token’ların alım satımı 180 günlük hakediş döneminin ardından yapılabilecek.
Merkez Bankası tarafından 4 Mayıs’ta yapılan basın açıklamasına göre, dijital token alan bireyler için asgari harcama tutarı 10 dolar, finansal kuruluşlar, kurumlar ve diğer işletmeler için 5 bin dolar olarak belirlendi.
Resmi olarak 1 Amerikan doları 1,000 Zimbabve Doları cinsinden el değiştirse de kara borsada neredeyse iki katına satılıyor. Söz konusu dijital token uygulaması ülkenin kan kaybeden para birimine alternatif olarak ortaya çıkmış durumda.
Günde yüzde 98 enflasyon
Zimbabve’nin aylık enflasyonu yüzde 79 milyar 600 milyon ile 2008 yılının kasım ayında zirve yapmıştı. Günlük enflasyonun yüzde 98 olduğu anlamına gelen bu oran tarihin ikinci en yüksek hiper enflasyonuydu. Macaristan’da II. Dünya Savaşı’nın hemen ertesinde fiyatların her 15 saate bir ikiye katlandığı bir dönem yaşanmıştı. Zimbabve’nin para birimi yıllar içinde hızla değer kaybetmiş ve aşağıdaki gibi çökmüştü:
1998-2007: Yanlış ekonomi politikaları yüzünden ülkede enflasyon 1988 yılında yüzde 47’ye ulaştı. Daha sonraki 10 yılda enflasyon daha da arttı. Hükümetin yanlış uyguladığı tarım reformu üretimi azaltırken tarımsal ürün fiyatları da füze gibi yükseldi. ABD, AB ve IMF’nin yaptırımları bankacılık sektörünü çökertti. Zimbabwe hükümeti Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde gizlice bastırdığı banknotları piyasaya sürererek enflasyonu iyice azdırdı.
2008: Emekli maaşlarının ve tasarruflarının eridiğini gören halkın Zimbabve para birimine güveni iyice azaldı.
2009: Zimbabwe karaborsada 33 dolardan işlem gören 100 trilyon dolarlık banknot bastı. Ülke kısa bir süre sonra yasal para birimi olarak doları da kullanmaya başladı. Çoklu para sisteminde halk aynı zamanda Botswana Pulası (BWP), Hint Rupisi (INR), euro (EUR) ve Güney Afrika Randı da (ZAR) kullanıyordu. Ulusal para biriminden 2015 yılında tümden vazgeçildi.
Ekim 2019: Hükümet Zimbabve para birimini yeniden devreye aldı ve yerel işlemlerde yabancı para kullanımını yasakladı. Karaborsa canlandı ve dönüşüm bir türlü gerçekleşmedi. Hükümet ardından dolar yasağını kaldırdı.
Temmuz 2022: Hükümet enflasyonu dizginlemek için 22 karatlık altın paraları dolaşıma soktu.