Yazın bunaltan sıcaklarından ve kalabalığından sıkılanlar burada mı? Popüler tatil beldelerinin boşalmaya başladığı, fiyatların daha makul seviyelere düştüğü eylül, en güzel rotalarıyla sizi çağırıyor. Şimdi biraz macera, çokça huzur ve güzellik zamanı.

Aceleniz yok. Kışa girmeden önce enerji depolamak için tek ihtiyacınız biraz huzur ve sakinlik. Uzaklara gitmek ise hiç bu kadar çekici olmamıştı. İster birkaç günlük bir kaçamak, ister uzun soluklu bir tatil… Sonbaharı karşılamaya hazırlandığımız şu günler, kışa girmeden şurup tadında bir tatil yapmak için en ideal dönem. Sıcaklıklar düşüyor, havalimanlarında kargaşa azalıyor, fiyatlar daha makul seviyelere iniyor, kulağınızın dibinde ciyak ciyak bağıran insanlar evlerine dönüyor, müşteri kalitesi yükseliyor. En güzeli de sahillerin, sokakların, plajların sadece size ve yerli halka kalıyor olması. Bu ay güzelliğiyle sizi cezbedecek birçok tatil alternatifi var.

Santorini (Yunanistan)

Adanın muhteşem doğal güzelliğini keşfetmek, Oia’daki gün batımlarını yaşamak ve Amoudi Körfezi’ndeki tavernalarda kendinizi şımartmak için en ideal dönem. Kırmızı renkli kumuyla ünlü volkanik kum plajı Red Beach, en popüler plajlarından Kamari Beach ya da adayı oluşturan volkanik aktivitelerin sonucu olan siyah kumuyla ünlü Perissa Black Sand Beach harika zamanlar vadediyor.

Barselona (İspanya)

Güzel kıyı şeritleri, UNESCO dünya mirası listesinde bulunan alanları ve Katalan kültürüyle eylül ayının en güzel seyahat noktalarından biri. Katalonya Özerk Bölgesi’nin başkenti Barselona’da dansı keşfetmek istiyorsanız flamenko gösterisi, Antoni Gaudi’nin dehasına hayran kalacağınız La Sagrada Familia ve Casa Mila, doğayı keşfetmek için Park Güell, cazibe merkezi La Rambla, Picasso Müzesi, Joan Miro Vakfı, denize girmek için Bogatell Plajı ya da Nova Mar Bella Beach ve daha nicesi sizi bekliyor.

Sicilya (İtalya)

‘The Godfather’ (Baba) filmiyle hafızalarımıza kazınan Sicilya, güzelliğini keşfetmeniz için kollarını ardına kadar açmış sizi bekliyor. Eylülde en güzel zamanlarından birini yaşayan Sicilya’da güneş artık eskisi kadar yakmıyor, plajlar daha az kalabalık. Etna’yı yakından görebilir, Stromboli ve Vulcano’da yürüyüş yapabilir, Palermo ve Katanya gibi yakın yerleri keşfedebilirsiniz. Zeytinyağına batırılan ekmeklerin tadı ise anlatılmaz yaşanır!

San Gimignano (İtalya)

Floransa ve Siena arasında duran San Gimignano, Toskana’nın en müthiş Orta Çağ kasabalarından biri. Tipik Orta Çağ mimarisini korumasından dolayı UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Dar sokakların ve asırlık kulelerin karşıladığı köyde ev yapımı makarnaların, Toskana şaraplarının ve gün batımının tadını çıkarmaya doyamayacaksınız.

Bled (Slovenya)

Bled, Slovenya’nın en popüler tatil beldelerinden. Bled Gölü’nün üzerindeki minik Bled Adası’nın ve üzerindeki Zubnija Bled kilisesinin güzelliği ise dillere destan. Pletna adı verilen geleneksel teknelerle gölü gezebilir ve adaya ulaşabilirsiniz. İlk bakışta küçük bir masal ülkesini çağrıştıran Bled, etrafını saran dağların göle yansıyan güzelliğiyle pitoresk bir görüntü oluşturuyor. Nefis yiyecekler, göl kenarı yürüyüşleri ve doyumsuz gün batımları için…

Bohinj (Slovenya)

Julian Alpleri’nde ve Triglav Milli Parkı’nda el değmemiş bir vaha…Şairlere ilham verecek kadar güzel olan köyün büyük bir bölümü Triglav Ulusal Parkı’ında yer alıyor. Bohinj Gölü’nün pitoresk manzarasına hayran kalacaksınız. Julian Alpleri’nin büyük bir kısmına ev sahipliği yapan Triglav Ulusal Parkı’ında doğa yürüyüşü için mutlaka zaman ayırın. Mohant Peyniri ile Bohinj Peyniri almadan dönmeyin!

Korsika (Fransa)

Akdeniz’de Fransa’ya bağlı bir ada olan Korsika, muhteşem kumsalları, yemyeşil doğası ve berrak deniziyle insanı büyülüyor. Adanın güney ucundaki Bonifacio, Arnavut kaldırımlı sokakları ve sakin plajlarıyla çok hoş bir alternatif. Fransa’nın bu gözde tatil beldesinin sahil kenarındaki restoranlarında İtalyan ve Fransız mutfaklarının muhteşem bir sentezini tadacaksınız. Cap Corse, Plage de Leto, Plage de Palombaggia ve Plage de Roggapina en güzel plajları arasında.

Lizbon (Portekiz)

Portekiz’in başkenti ve en büyük şehri olan Lizbon, tarihi sokakları, mutfak kültürü, mozaikli kaldırımları ve gece hayatıyla adından sıkça söz ettirmeyi başarıyor. Alfoma’da kentin tarihi kültürünü, Bairro’da ise gece hayatını takip edebilirsiniz. Güveç ve ızgara etin öne çıktığı Lizbon’da balık tutkunlarını memnun edecek nitelikte alternatif var. Şehrin en ünlü plajı Praisa de Carcavelos. En popüler ulaşım aracı ise sapsarı tramvaylar.

Kotor (Karadağ)

Karadağ’ın en eski kasabası olan Kotor, dar sokakları ve Venedik mimarisine sahip taş binalarıyla öne çıkıyor. Kotor Körfezi’nin sakin bir köşesinde, Lovcen Dağı’nın eteğinde bulunan bu sahil kasabası UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde. Eski şehir Stari Grad, panoramik bir manzara sunan San Giovanni Kalesi ve araç trafiğine kapalı olan minik köy Perast mutlaka görülecekler listenizde olsun.