Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden geçen sürede 27 bin 84 artçı sarsıntı oldu. Konuyla ilgili Kahramanmaraş Afet Koordinasyon Merkezi’nde açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, depremde hayatını kaybedenlerin sayısının 50 bin 500’e yükseldiğini söyledi.
Soylu, depremden etkilenen 11 şehirde daha önce tespit edilen 57 bin 29 acil yıkılacak ve aynı zamanda yıkılmış binanın 40 bin 969’unun kaldırıldığını kaydetti.
Enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken Konya Teknik Üniversitesi, Hatay’daki inceleme ve gözlem raporunu tamamladı. Prof. Dr. Mehmet Kamanlı, “Binalarla ilgi durum tespitinin bir an önce yapılması gerekiyor. Bile bile mezarımızda oturuyoruz. Yeni depremlerle karşılaşacağız. Daha ciddileriyle de karşılaşacağız. Buna hiç hazır değiliz” dedi.
Hazırlanan raporun sonucunda bölgedeki binalara ait hasarlar; malzeme kalitesizliği ve yetersizliği, yapı tasarımı hataları, işçilik hataları, yapı elemanlarındaki hasarlar, yapılardaki göçme mekanizmaları, zemine bağlı problemler, yol ve kaplama hasarları şeklinde ele alındı.
Raporda, hasarların oluşma nedenleri genel olarak zemin mukavemetinin düşük olması, malzeme kalitesizliği, taşıyıcı eleman boyutlarının yetersiz olması, işçilik ve tasarım hataları şeklinde tespit edildi.
‘Yıkılan yapıların yüzde 95’i 2000 öncesi’
Tespit çalışmaları başkanı, üniversitenin İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Kamanlı, yıkılan binaların büyük bölümünün 2000 öncesi inşa edilen yapılar olduğunu söyledi. Prof. Dr. Kamanlı, “Nelerin yapıldığı, nelerin yapılmadığını laboratuvar olarak ne görmemiz gerekiyorsa o bölgede fazlasıyla yaşadık ve rapor haline getirdik. Depremin etkilediği tüm coğrafyada ortalama yüzde 95 oranında 2000 öncesi yapıların yıkıldığını söylemiyorum, göçtüğünü söylüyorum. Bütün can kayıplarımızın böylelikle olduğunu söylüyorum. Deprem tasarım sınıfı açısından periyodumuz 475 yıl. Bu Adapazarı depreminde 0.45 G tekabül ediyor. Yani yapı ağırlığının yüzde 45’i. Kahramanmaraş depremlerinde 1.4’e çıkan rakamlar söz konusu. Burada deprem tasarım sınıflarını aşmış bir deprem. 475 yıl önce olan deprem bu büyüklükte olmuş, ama 475 yıl sonra olması gereken deprem 8 saat arayla bir daha olmuş. Bu bir asırların felaketidir” dedi.
Yapılardan alınan numunelerde dayanıklılığı olmayan malzemelerle karşılaştıklarını belirten Prof. Dr. Kamanlı şöyle konuştu:
“Bir yönetmeliğimiz var ama özellikle mühendislik hizmeti almamış yapı sayımız çok. Maalesef gereken özeni göstermiyoruz. İnsanlar oturdukları binalarla ilgi durum tespitlerini bir an önce yaptırmalılar. Bile bile biz mezarımızda oturuyoruz. Yeni depremlerle karşılaşacağız. Daha ciddileriyle de karşılaşacağız. Buna biz hiç hazır değiliz. 1999 depremini yaşadık, hazır olmadığımız görüldü. Şimdi 6 Şubatı yaşadık. Kaç 6 Şubat yaşayabiliriz bilmiyorum. Bizim yapı stoklarımız kötü. Şehirlerimizdeki yapıların durumunu bilmiyoruz. Aslında biliyoruz, nereye elimizi atsak, elimizde kalacak. Beton kalitemiz kötü, donatı yetersiz. Zemin şartlarımız kötü. Nereden karot numunesi alsak 8-9larda çıkıyor beton ortalaması. Bu da dayanıklılık yok demek.”