İkinci Dünya Savaşı sonrası başta savaşan ülkeler olmak üzere her yerde nüfus patlaması yaşandı. Bu nüfus patlaması sırasında doğan çocuklar, 60’ların ikinci yarısında üniversite çağına geldiklerinde dünyayı değiştirmek istediler. 1968 gençlik dalgası tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye’deki üniversite gençliğini de derinden etkiledi. Türkiye’de üniversitelerde okuyan öğrencilerde sosyalizm ve anti emperyalizm rüzgarı esmeye başladı. Üniversitelerde kurulan Sosyalist Fikir Kulüpleri etrafından devrimci öğrenciler anti emperyalist protestolara başladı.
Bu üniversitelerin başında da Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) geliyordu.
ABD’nin Vietnam’ı işgali ve burada Vietnamlı komünistlerle başlayan savaş dünya sosyalist hareketi tarafından yakından takip ediliyordu. ABD’nin buradaki eylemleri sosyalistler ve üçüncü dünya ülkelerinde büyük tepkilere neden oluyordu.
Burada yaşanan katliamların sorumlularından birisi olarak gösterilen Robert Komer 1968 yılının sonuna doğru ABD’nin Ankara Büyükelçisi olarak atandı. Devrim gençlik içerisinde “Vietnam kasabı” olarak bilinen Robert Komer’in Türkiye’ye büyükelçi olarak atanması Türkiye’nin bütün üniversitelerinde protesto edildi.
Robert Komer 6 Ocak 1969 tarihinde ODTÜ’ye kritik bir ziyaret gerçekleştirdi ve çok şiddetli bir protesto yaşandı. Eylemin önderliğini Taylan Özgür, Yusuf Aslan ve Halil Çelimli yapıyordu.
Kayıplara karıştılar
Protesto gösterisinin şiddeti giderek arttı ve Robert Komer’in makam arabasını öğrenciler ateşe verdi. Bu eylem 68 kuşağının en bilinen eylemlerinden biri olarak tarihe geçti.
Bu olaydan sonra eylemi organize edenler olarak gösterilen ODTÜ öğrencileri Yusuf Aslan, Taylan Özgür, Halil Çelimli ve İbrahim Seven hakkında yakalama kararı çıkarıldı.
Böyle bir kararın çıkarılacağını tahmin eden devrimci gençler önlemlerini alarak “kayıplara” karıştı.
Robert Komer’in arabasının yakılmasının etkileri devam ediyordu. Gazeteciler gençleri bulup, röportaj yapmak için birbirleriyle yarış halindeydi. Ancak bu yarışı o dönem Akşam gazetesinde çalışan ve sosyalist kimliği ile bilinen Ahmet Kahraman kazandı. Gençlerin saklandığı Amasya Taşova’nın bir köyüne giden Ahmet Kahraman röportajı yaparak bir de hatıra fotoğrafı çektirdi. O fotoğraftan geriye ise anılar ve hüzünlerle dolu bir geçmiş kaldı.
Fotoğraf nasıl ortaya çıktı
Bu fotoğraf uzun yıllar 1968 kuşağının gazetecisi olarak bilinen Ergin Konuksever’in arşivinde kıyıda köşede kalanlar arasında yerini almıştı. 17 Aralık 2022 tarihinde vefat eden Ergin Konuksever’in arşivini Kozmos Sahaf aldı. 1968 kuşağına ilişkin birçok fotoğrafın yer aldığı bu arşivde yapılan tasnif sonrası Yusuf Aslan ve Taylan Özgür’ün hiç yayınlanmamış fotoğrafı ortaya çıktı.
Fotoğraftakilere ne oldu
Taylan Özgür: 68 kuşağının gençlik önderlerinden birisiydi. 23 Eylül 1969’da İstanbul Üniversitesi’nde katıldığı Öğrenci Birliği Kongresi sırasında güvenlik güçleri tarafından Beyazıt Meydanı’nda öldürüldü. Failleri hâlâ bulunamadı.
Yusuf Aslan: ODTÜ’deki öğrenci eylemlerinin önderlerindendi. Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan’la birlikte Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu kurucularından birisiydi. Deniz Gezmiş ve Hüseyin İnan’la birlikte Filistin’e gidip askeri eğitim aldı. 12 Mart Muhtırası sonrası 6 Mayıs 1972 tarihinde Deniz Gezmiş ve Hüseyin İnan’la birlikte idam edildi.
Halil Çelimli: Sosyalist mücadeleye öğrencilikten sonra da devam etti. TSİP ve TİP içerisinde siyasi faaliyetlerine devam etti. 2011 yılında hayatını kaybeden Hüseyin Çelimli vasiyeti üzerine Ankara Cebeci Mezarlığı’nda arkadaşı Taylan Özgür’ün yanına defnedildi.
İbrahim Seven: Mardin Midyat doğumlu olan İbrahim Seven 12 Mart muhtırası sonrası TKP/Birlik adlı örgütte siyasi faaliyetlerine devam etti. 1980 sonra Almanya’ya giden İbrahim Seven hala burada hayatını sürdürüyor.
Ahmet Kahraman: Solcu kimliği ile bilinen Ahmet Kahraman birçok gazetede çalıştı. 1980 sonrası Kürt sorunu üzerine yoğunlaşan Ahmet Kahraman belli bir süre Özgür Gündem gazetesinin genel yayın yönetmenliğini de yaptı. Daha sonra Almanya’ya yerleşen Ahmet Kahraman burada da Kürt meselesi üzerine yazılarına devam ediyor.