İstanbul Terörle Mücadele ekipleri geçen ağustosta IŞİD’e yönelik bir terör operasyonu düzenlemişti. Operasyonda Abdullo İsmoilzoda, Makhammad Yusuf Mirzoev, Mukhammed Dakiev gözaltına alınmış, sanıklar daha sonra tutuklanmıştı.
Bu ABD’yi yakından ilgilendiren bir operasyondu. Çünkü yakalananlar gelen istihbarat raporuna göre IŞİD’le bağlantılı Özbek, Rus, Çeçen ve Gürcülerin Türkiye üzerinden Meksika’ya, Meksika sınırından da ABD’ye geçmesini sağlıyordu.
Ağustostaki bu operasyondan sonra ABD destek açıklaması yapmış, açıklamada “Türkiye uluslararası düzeyde müttefikleriyle işbirliğinin de sağladığı katkıyla IŞİD’in de aralarında olduğu terör örgütleriyle mücadele çalışmalarını kararlılıkla sürdürmektedir” denmişti.
Dün bu sanıklar hakkında İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davanın ilk duruşması vardı. Duruşmaya tutuklu sanıklar da getirilmişti ve mahkeme, sanıklarla ilgili delil yetersizliğinden daha ilk celsede beraat kararı verdi.
Sanık avukatları da dosyadaki istihbari bilginin delillendirilemediğini öne sürmüş, müvekkillerinin beraatini istemişti zaten. Öyle oldu.
İspanya üzerinden aktarmalı gidiyorlar
O halde gelelim iddianamede yer alan o “istihbari bilgi”ye.
Her şey geçen temmuz ayında başladı. Meksika sınırını illegal yoldan geçmek isteyen bazı kişiler temmuz ayında yakalanmış, yakalananlardan biri organizasyonu Muhammed Bilet adlı kişinin düzenlediğini söylemişti. Bu bilgi Türk makamlarına iletildi. İddianamede de o kişinin sanıklardan Mirzoev ve Dakiev olabileceği ifade edildi.
İddianamede Meksika sınırına geçişte kullanılan güzergah şöyle anlatıldı:
“Temmuz 2023’te ABD/Meksika sınırını illegal yollarla geçmeye teşebbüs eden bazı şahısların yakalandığı ve şahıslardan birinin geçişleri organize eden şahsın adının Muhammed Bilet olduğunu beyan ettiği, Muhammed Bilet (A/K) isimli şahsın Mirzoev ve Dakiev isimli şahıslardan biri olabileceğinin değerlendirildiği, bu tür yolcuların en yoğun güzergahının ise İspanya’nın Madrid kentinden aktarmalı uçuş yaptıktan sonra Türkiye’den Meksika’nın başkenti Mexico City’deki uluslararası havalimanına gelen ve karayoluyla ABD sınırına seyahat eden yolcular olduğu, yolculardan bazılarının Nikaragua’ya seyahat için rezervasyon yaptırdığı, ancak yolcuların bu uçuşlara binme eğiliminde olup olmadıkları ya da Mexico City’de kalıp kalmadıklarına ilişkin herhangi bir bilginin bulunmadığı (…)”
İstanbul’da silahlı kamp
İstihbarat birimlerinden gelen bilgideki bir çarpıcı tespit de bu kişilerin İstanbul’da silahlı eğitim yapmak için kamp aradığı değerlendirmesiydi. Şüphelilerin Belgrad ormanı ve Silivri’de bir çiftlikte silahlı eğitim için kamp aradığı bilgisi veriliyordu.
Bu tespit iddianamede şöyle yer aldı:
“Söz konusu grubun sorumlusu Mirzorev’in Temmuz 2023’ te DEAŞ mensuplarını silahlar konusunda eğitmek ve daha sonra ABD’ye göndermek amacıyla Türkiye’de potansiyel olarak Belgrad ormanında veya İstanbul Silivri’deki bir çiftlikte eğitim kampı kurma çalışması yaptığı ve eğitim kampında kullanmak üzere silah temini arayışında olduğu, Mirzoev’in Türkiye’de bulunan DEAŞ – sözde- sorumlularından Adam Khamarzayev (K) Adam Abu-Darrar al-Shishani’ye (Khamarayev) rapor verdiği ve Türkiye’de eylem yapmak için izin istediği ve eylem hazırlığı için malzeme temini arayışında olduğu değerlendiriliyor. Ayrıca grup içerisinde bulunan Qurbonov’un da tanıdıklarının ve DEAŞ mensuplarının Türkiye’ de bir eylem gerçekleştirmek istediği, akabinde Suriye’ye geçmeyi planladığının değerlendirildiği (..)”
İki şüpheliden birbiriyle ilgili aynı iddia
Makhammad Yusuf Mirzoev ve Mukhammed Dakiev adlı şüpheliler emniyet ifadelerinde birbirlerini tanımadıklarını söyledi. Ancak savcılık ifadelerinde birbirlerini tanıdıkları ve birbirleri hakkında aynı iddiada bulundukları anlaşıldı.
Mirzoev savcılık ifadesinde “Sadece ifademde Dakiyev isimli şahsı tanımadığımı belirtmiştim. Ancak ifadem verdikten sonra bu şahısla Meksika ülkesine bilet bulup bulamayacağı hususunda bir görüşme yaptığımı hatırladım. Bu görüşme haricinde kendisi ile herhangi bir irtibatım yoktur” dedi.
Yine Daikev de savcılıkta “Sadece ifademe eklemek istediğim bir husus vardır. O da Mirzoyev isimli şahsın fotoğrafı gösterildiğinde tanımadığımı belirtmiştim. Ancak ifadeden sonra şahsı hatırladım. ABD’ye gidebilmek amacıyla Meksika ülkesine uçak bileti olup olmadığını bu şahıs bana sormuştu. Bunun haricinde bu şahısla herhangi bağlantım olmadı” dedi.
Said Khüseyin olarak deport oldu, İsmoilzoda olarak geldi
Sanıklardan Abdullo İsmoilzoda ise IŞİD’le bağlantısı olmadığını söyledi. Ancak Abdullo İsmoilzoda 2017 yılında Kocaeli’nde yapılan bir IŞİD operasyonu kapsamında tutuklanmış, yedi ay tutuklu kaldıktan sonra beraat etmiş ve ülkesi Tacikistan’a geri gönderilmişti. O dönemde Said Khüseyin adını kullanıyordu. Said Khüseyin 2022 yılında ise Abdullo İsmoilzoda adıyla Türkiye’ye giriş yapmıştı.
Mahkemede ilk isminin babasının soyadı olduğunu, şimdi kullandığı ismin ise annesinin soyadı olduğunu söyledi. Sanık Abdullo İsmoilzoda adıyla 3 Haziran 2022 tarihinde Balıkesir Edremit Göç İdaresi Müdürlüğüne turizm amaçlı ikamet iznine başvurmuştu. Ancak parmak izleri daha önce kullandığı Said Khüseyin adındaki kişinin parmak izleriyle uyuştuğu için ikamet izni verilmemişti. İstanbul’da yaşamasına rağmen Balıkesir’den ikamet iznine başvurması da dikkat çekmişti.
İlk duruşmada beraat
Meksika üzerinden örgütlü göç tehdidi nedeniyle ABD’yi de yakından ilgilendiren davanın ilk duruşması dün İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanıklar da getirildi. Duruşmada sanık avukatları dosyadaki istihbari bilginin delillendirilemediğini öne sürüp müvekkillerinin beraatini istedi. Sanıklardan Dakiev Rusya’da zorunlu askerlik olduğunu, Ukrayna’da savaşmak istemediği için Türkiye’ye geldiğini söyledi. Aylık gelirinin 3 bin 500 dolar olduğunu söyleyen Mirzoev mahkemedeki ifadesine Türkiye’de sağlık turizmiyle uğraştığını da ekledi.
Savcı mütalaasında sanıkların terör örgütü üyeliğinden cezalandırılmasını istedi. Mahkeme ise daha ilk celsede, delil yetersizliğinden sanıkların beraatine karar verdi.